Abdülkadir Selvi’den yeni kitap: Darbeye Geçit Yok

Hürriyet Gazetesi yazarı gazeteci Abdülkadir Selvi’nin Darbeye Geçit Yok adlı kitabı geçtiğimiz aylarda okuyucularla buluştu. Kanlı 15 Temmuz darbe girişimi üzerine çok şey yazıldı çizildi. Usta gazeteci Selvi, darbe hikâyesini yazmak için birçok isimle konuştu ve söyleşiler yaptı. Hükümetin ileri gelenleriyle o geceyi sordu, hain darbe girişiminde hayatını kaybedenlerin aileleriyle mülakatlar yaptı. Aynı zamanda hazırlanan iddianameleri kuyumcu titizliğiyle inceledi.

FETO elebaşısı terörist Fetullah Gülen’in talimatıyla gerçekleştirilen darbe girişimi milletin azim ve kararlığı sayesinde başarısızlığa uğradı. O gece sokaklara inen halk tankların önüne canları pahasına yatarak demokrasiye ve ülkesine sahip çıktı. Dünya tarihinde eşi benzeri görülmeyen bu kahramanlık destanı daha nice kitaplara, filmlere konu olacak.

Darbeciler meşru yollarla gelen hükümeti devirerek ülkenin tarihine bir darbeyi daha yazdırmak istediler. Hesaplamadıkları ise yekvücut olan halkın ülkesine sahip çıkarak bu kirli ve kanlı darbeye dur demesiydi. 15 Temmuz hafızalarda silinmeyecek derin izler bıraktı.

Abdülkadir Selvi’den yeni kitap: Darbeye Geçit Yok

DARBE GECESİ

Selvi, o geceyi şöyle anlatıyor:

“15 Temmuz 2016 Cuma akşamı, saat 22.00 sıralarıydı. Gazeteci arkadaşım İpek Özbey’den İstanbul’da tanklar Boğaz Köprüsü’nü tutmuş, şehrin üzerinde savaş uçakları uçuyor mesajını aldım. Bunu bir terör saldırısı olarak da algılayabilirdim. İlk iş haber kanallarını açıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Haber kaynaklarıma ulaşıp bilgi almam gerekiyordu. İlk olarak İç İşleri Bakanlığı Müsteşar Selami Altınok’u aradım. Uçaktaymış telefonu kapalıydı.

Genelkurmay Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Öztürkçü’nün telefonlarını sırayla aramaya başladım. Sonra Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak aradı kimseden haber alamadığını söyledi. Bakanla haberleşmek üzere telefonları kapattık. Kalkışma fikri giderek zihnimde yer etmeye başlamıştı. Sonum ne olur bilemedim. Abdest aldım, aceleyle giyinip çıktım.”

FETÖ TSK’YI SON KALE OLARAK GÖRÜYOR

FETÖ’cülerin 15 Temmuz darbe girişimine kalkışmalarıyla ilgili birçok neden sorulabilir. Fetullah Gülen’in Pensilvanya’da oturup TSK’daki mensupları aracılığıyla darbeye kalkışması nedeniyle ABD’nin parmağı üzerinde durulma ihtimalini de tartışmak lazım. Kalkışmanın  NATO darbesi olduğu iddiaları nedeniyle dış bağlantıları üzerine değerlendirmeler yapılabilir. Ama bu işin bir de TSK’daki FETÖ’cü yapılanmayı ilgilendiren bir yönü var.

Darbe planlarının yapıldığı merkezlerden biri olan Tandoğan’daki evde, darbe gecesine ilişkin Jandarma’da görevlendirmeler yapan FETÖ imamının “Son kalemiz de elimizde gitmesin” sözü çarpıcı. Belli ki FETÖ’cü yapılanma, TSK’yı son kale olarak görmüş.

MECLİS BOMBALANIYOR

Darbe dönemlerinde kapısına kilit vurulan Meclis bu kez darbeye karşı direniyordu. Meclis’in darbeye karşı direnişe geçmesi, darbecileri tedirgin etmişti. Tanklar, Meclis’in kapılarını tutmuş, Parlamento’nun ön bahçesinde inmeye çalışan bir helikopter, açılan ateş sonucunda püskürtülmüştü. Darbenin yönetildiği Akıncı Üssü’den Meclis’in vurulma kararı alındı.

Usta gazeteci Abdülkadir Selvi’nin Darbeye Geçit Yok kitabını mutlaka okuyun.

Kitap sayfası için iletişim: ergul.tosun@ensonhaber.com