AK Parti kurucusu Fatma Bostan: Kürtaj yasağına karşıyım

AK Parti kurucusu Fatma Bostan: Kürtaj yasağına karşıyım

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "cinayettir" diyerek gündeme taşıdığı kürtaj konusunda, muhafazakar kesimin ardından, AK Parti içinden de tepkiler gelmeye başladı. Partinin kurucu üyelerinden Fatma Bostan Ünsal kürtaj meselesinin Uludere'yle ilgili gündemi değiştirmek için ortaya atıldığını, yasağın olası olumsuz sonuçlarını dikkate almak gerektiğini belirterek "Ben yasanın değiştirilmesine taraftar değilim" dedi.

MADEM BU KADAR ÖNEMLİ BİR KONU..

AK Parti'nin kuruluş sürecinde yer almış, bir dönem İnsan Haklarından Sorumlu Başkan Yardımcılığı da yapmış olan Ünsal, Taraf gazetesinden Tuğba Tekerek'e yaptığı açıklamada kürtaj tartışmasının doğal bir tartışma olmadığını belirterek "Uludere'yle ilgili gündemi değiştirmek üzere yapılmış bir şey. 12 yıldır partinin içindeyim, hiçbir şekilde bunu tartışmamıştık, ne programda ne seçim beyannamelerinde var. Madem, bu kadar önemli bir konu, çünkü "cinayet" daha önemli bir şey olamaz- mutlaka dikkate almış olmamız gerekirdi, ama alınmamış" dedi.

ULUDERELİLERİ BİR KERE DAHA BOMBALADI

Ünsal Başbakan'ın sözlerinin Uludereliler içinse bir kez daha bombalanmak anlamına geldiğini belirterek şunları söyledi: "Her kürtaj Uludere'dir diyerek Uludere'yi çok hafifsemiş, hafifsediğin zaman da Uluderelileri bir kere daha bombalamış oluyorsun. Çünkü (kürtaj) yasal olarak bile serbest olan bir şey. Bu şekilde gündemi saptırmak yerine Uludere'yle ilgili olarak, ne olduysa, bunu açık yürekli bir şekilde hem anlatmak, suçluları cezalandırmak ve doğru dürüst özür bize düşmeliydi. Gerçek cinayetleri hafifseyip, cinayet olup olmadığı, dini açıdan, hukuki açıdan tartışmalı bir konuyu da çok büyütmüş oluyorsunuz. Bu tabii ki değer aşınmasını da getiriyor."

Kadına büyük otonomi

Kendisine göre insan hayatının ilk gününden itibaren kutsal ve dokunulmaz olduğunu, kürtaja karşı olduğunu belirten Ünsal sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama bunun kamu politikası haline gelmesi başka bir şey, başka insanları da bağlayan bir şey. O zaman başka şeylere de bakmak gerekiyor. Mesela, ABD'de bir dönem içki yasaktı, ama o kadar büyük bir mafyayı, çürümeyi getirdi ki, yasak kalkmak zorunda kaldı. Kürtajı yasakladığınız zaman çok çeşitli durumlarda olan kadını daha da mağdur bir konuma itebiliyorsunuz. Kadının kendini öldürülebileceği veya çok olumsuz şartlara itmiş oluyorsunuz. Kamu politikası belirlerken hem laik hem dini hukukta maslahatı gözetirsiniz. Politikayı sadece doğru yanlış yönünden değil, sonuçlarını dikkate alıp ona göre belirlersiniz"

YASANIN DEĞİŞTİRİLMESİNE TARAFTAR DEĞİLİM

Ünsal ayrıca, konunun basite indirgendiğini, tartışıken kadınları ikincilleştirmemek, durumun hassasiyetini gözetmek gerektiğini belirterek "Kadınların güle oynaya yaptıkları bir şey gibi düşünmek yanlış. Elbette, insan hayatı üzerinde insan tek başına mutlak otoriteye sahip değil. Ama bu konuda kadına çok büyük otonomi vermek gerekiyor" dedi. İslam'da kürtaj konusuda farklı yaklaşımlar olduğunu, bazı mezheplerde 120 güne kadar cevaz verildiğini, mevcut uygulamada sadece 10 haftaya kadar serbest olduğunu belirten Ünsal "Ben yasanın değiştirilmesine taraftar değilim" şeklinde konuştu.

SİVAS MİLLETVEKİLİ MEMECAN DA 'KARŞIYIM' DEDİ

Kürtaj yasağına karşı ilk tepki parti içinden Sivas milletvekili Nursuna Memecan'dan geldi. Memecan, Hürriyet'te yayımlanan açıklamasında mevcut yasal düzenlemenin iyi olduğunu söyledi.

Memecan'ın konuyla ilgili değerlendirmeleri şöyle:

"Kürtaj da sezaryen da kadın için eziyet. Durup dururken kadın gidip de oramı buramı kestireyim demez, bir de bir sürü negatif sonuçları olabilecek bir şey."

"Mevcut durum iyiydi. Ama bu konularda bir artış varsa, normal doğumun faydaları, kürtajın sebepleri, sonuçları konusunda toplumu bilinçlendirip aydınlatalım."

"Ben yasağın hiçbir zaman fayda getireceğini düşünmüyorum, hele böyle komple yasağın fayda değil çok büyük zarar getireceğini de düşünüyorum. Yasaklandıkça ortadan kalkmıyor, yeraltına, ehil olmayan ellere iniyor, kadına bir kat daha zorluk getirilmiş olunuyor. Hayatını tehlikeye atıyor."