Alaaddin Beken: Kitabım çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu
Özel İçerik

Alaaddin Beken

İki gün önce bahsetmiştim ondan. Alaaddin Beken Bodrum’da Türkçe Öğretmeni ve yazdığı Bidur’un Olabilemez Maceraları çocuk kitabı ile sokak hayvanlarının karnını doyuruyor. HAYTAP Bodrum Temsilcisi olan Beken, bir seri haline getireceği Bidur karakterinin ilk kitabını, öğrencisinden aldığı ilhamla bağışlamış HAYTAP’a. Kitap yayınlanmasının üzerinden geçen 2 haftalık bir zaman diliminde tükendi bile. Hayvanların da karnı doymaya başladı tabii.

Serinin bundan sonraki kitabını da yine sosyal sorumluluk için yazdığını dile getiren Beken, yoluna da bu şekilde devam edeceğini özellikle vurguluyor. Kendisini, bir de sizin huzurunuzda yürekten tebrik ediyorum…

Alaaddin Beken: Kitabım çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu

ÖĞRENCİLERİMİN, OKUYUCUM OLMASI BANA YETMİŞTİ; TA Kİ BİDUR’U YAZANA KADAR


-Önce sizi sizden bir dinleyelim mi? Alaaddin Beken kimdir?

Türkçe Öğretmeniyim. Hayvan Hakları Federasyonu HAYTAP’ın Bodrum temsilcisiyim. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nda çocuk kitabı yazarıyım ve bununla birlikte kitap editörlüğü yapıyorum.  1973 yılında doğdum.  Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesini bitirdikten sonra öğretmenliğe başladım.  23 yıldır çok sevdiğim mesleğimi Gaziantep, İstanbul ve Muğla Bodrum’da yaptım. Evliyim ve iki çocuğum var.  Sanatın her dalıyla ilgileniyorum ve iyi bir sanat takipçisiyim.

-Türkçe Öğretmenisiniz ve şimdi de bir çocuk kitabınız var. Yazarlık sürecinizi bizimle paylaşır mısınız? Bir gün yazar olmak istediğinizi ne zaman keşfettiniz?

Okumaya başladığım günden beri yazdığımı hatırlıyorum.  Henüz ilkokuldayken dergilere ve gazetelere şiirler ve kısa hikayeler göndermeye başladım.  Türkiye Çocuk Dergisi, Milliyet Çocuk, Tercüman Çocuk,  Doğan Kardeş gibi çok sayıda dergide yazılarım yayımlandı. Çocukluğumda yetişkinlerin de katıldığı edebiyat yarışmalarında ödüller de aldığımı hatırlıyorum.

-En çok kimler etkiledi sizi?

Cahit Sıtkı Tarancı ve Orhan Veli’nin etkisindeydim.  Ortaokuldan sonra daha çok hikayeye yöneldim.  Yeni dergiler keşfetmiş, yazılarımı o dergilerin sayfalarında okumaya başlamıştım. Lisedeyken Türkiye’de edebiyat alanında çok tanınan şairlerin de katıldığı bir yarışmada Türkiye 1.lik ödülü aldığımda edebiyat çevresi benimle ilgilenmeye başlamıştı.  Üniversiteyi kazandığımda, henüz 17 yaşındayken Şair ve Yazarlar Derneği yönetim kurulunda yer aldım. İstanbul Kadıköy’deki dernek merkezinde bir süre bu derneğin faaliyetlerinde yer aldım.  Sonrasında da çok sayıda ulusal ödül…

-Peki ya yazarlık?

Yani anılarımda yazmak hep vardı.  Tüm bunlara rağmen bir kitap yazarı olmak için çabam olmadı.  Çünkü öğretmen olduğunuzda zaten öğrencilerinizle o doyumu yaşıyorsunuz.  Onlara kendi yazdığım hikayelerle ‘’arkası yarın’’ yapardım.  Ders kazanımlarını aktarmak için kendi yazdığım yazıları kullanırdım. Ve sanırım,  öğrencilerimin okuyucum olması bana yetmişti.  Ta ki Bidur’u yazana kadar…

Alaaddin Beken: Kitabım çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu

(Kedi Nazlı)

-Bidur’u da önce öğrencileriniz tanıdı tabii?

Elbette : ) Bidur’un hikayesini öğrencilerime bölüm bölüm okuduğumda onların kahkahasını, kıkırdamalarını, heyecanla o yerinde duramayan çocuğun maceralarına bayıldıklarını gördüm.  Ve  ‘’Neden diğer çocuklar da bunu okumasın?’’ diye düşündüm.

-Sonra?

Üç yayınevine dosya halinde göndermiştim.  Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Editörü Nevin Avan Özdemir, ‘’Bu kitapla ilgileniyorum,  yayın listemize aldık’’ şeklinde geri dönüş yaptı.  Sonrasında Timaş da aynı görüşle beni aradı. Fakat Timaş, beni aradığında biz şu anki yayınevimle çalışmalara başlamıştık bile.

-Öğretmen olmanızın yazarlığınıza katkısı ne oldu?

Çocuklar gibi düşünebiliyorsunuz.  Onların heyecan duydukları konuları, ilgi alanlarını, bir kitaptan neler beklediklerini anlayabiliyorsunuz.  Arkası yarın etkinliği yaptığımda onlarla tartışırdım, hikayenin yol haritasında onlardan fikir alırdım.  Benim çıkmaza girdiğim bir olayda çok güzel çıkışlar yapan çocuklar oluyordu. Hayal güçleri geniş ve bu benim için bir hazineydi.

Alaaddin Beken: Kitabım çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu

BİR KİTABIN SOKAK HAYVANLARINI DOYURMASI BENİ MUTLU EDİYOR


-Evet, “Bidur’un Olabilemez Maceraları” adını verdiğiniz çocuk kitabı ile başladınız. Hepsinden önce değinmek istiyorum ki, gelirini de sokak hayvanlarına bağışladınız. Bu süreci anlatır mısınız?

Öğretmen olmanın en güzel taraflarından biri, iyi şeyler yapmak istediğinizde destekçilerinizin hemen yanınızda olması.  Sokak hayvanlarına yardım konularında da öyle oldu.  Ben, öğrencilerime sürekli merhameti ve vicdan duygusunu anlatırken bunu uygulamaya da koyuluyorduk. Kısa filmler yaptık, sokaklarda merhamet nöbeti yaptık, bazen tüm okul öğrencilerini de katarak mama bağışı kampanyaları yaptık. Her hafta bir velimiz, tüm çocuklar için mama poşetleri hazırladı. O mama poşetlerini sokaklara götürdü çocuklar. Buna benzer çok sayıda işler yaptık öğrencilerle.

-Ne güzel, gurur verici. Bu süreçten güzel anılar da birikmiştir. Paylaşır mısınız bizimle?

Bu konuda unutamadığım bir anım var, evet.  İstanbul’da öğretmenlik yaptığım yıllarda Kısa Film yarışmasında 1. ‘lik ödülü alan öğrencim Taha Yasin Erten, ödülünü Beylikdüzü Hayvan Barınağı’na bağışlamıştı.  Bir araba dolusu mama poşetini o barınağa ve sokak hayvanlarına götürmüştük.  Ayrıca HAYTAP Bodrum temsilcisiyim. Ve bir kitabım olduğunda öğrencimi örnek alıp ben de bağışladım. Bir kitabın sokak hayvanlarını doyurması beni mutlu ediyor.

-Harika! Çocuklardan pek çok şey öğreniyoruz doğrusu… Peki bir sonraki baskının bağışı nereye olacak?

‘’Bidur’un Olabilemez Maceraları’’ bir seri kitabın başlangıcı. Yayınevi, bu durumu ‘’Muhteşem bir seri başlıyor!’’ sloganıyla duyurdu.  Serinin her kitabını ayrı bir sosyal sorumluluk alanında değerlendirmeyi düşünüyorum.  Örneğin şu anda önümde iki hedefim belli.

Kitabın devam edecek serisini engelli çocuklar yararına BOYENDER’e bağışlayacağım. Bodrum’da engelli çocuklar için inanılmaz çabalarda bulunan Esma Ezenel’e bu konuda destek olma amacındayım. Sonraki kitabı da çok uzun zamandır gönüllü aktivistleri olduğum İHH (İnsani Yardım Vakfı) ‘na bağışlayacağım. İHH’nin ‘’Yetim Kardeşim projesi’’ , insanlık adına gurur verici. Kitabımla o projeye de katkıda bulunmak istiyorum.

Alaaddin Beken: Kitabım çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu

KİTABIM ÇOKTAN BARINAKLARIN VE SOKAK HAYVANLARININ MAMASI OLDU


-“Çocuklar hem eğlenerek okusun, hem de hayvanları korusun!” diye de bir sosyal mesajınız var. Bir öğretmen olarak çocukları daha iyi gözlemliyorsunuz kuşkusuz. Öğrencilerinizden başlayarak yola çıkarsak, amacınıza ulaşacağınızı hissediyor musunuz?

Evet, kitabı kahkahalarla okuduklarına şahidim.  Bidur, çok eğlenceli ve komik bir çocuk karakteri.  Janberk adlı öğrencim, ‘’Bidur, yaşadıklarını hem çok komik hem de çok samimi anlatıyor. Sanki telefonda benimle konuşuyor” demişti.  Kitabı okuyan her bölgeden çocuklardan da aynı dönüşü alıyorum.  Kitabın ilginç bir özelliği de kitabı yetişkinlerin de keyifle okuduğunu söylemesi.

Bidur’un Facebook sayfasına gelen mesajlarda çoğu çocuk ‘’Annem de okuyor, babam da okurken çok gülüyor’’ şeklinde yazıyor. Kitap, aslında çok sayıda sosyal değeri, göze sokmayan mesajlarla aktarıyor. Kitabı eğlenerek okuyorlar, evet; ama kitap bittiğinde uzun bir değerler listesi çıkarılabiliyor.  Okullar tatile giriyor, biliyorsunuz. 2. dönem çok sayıda okulda imza günleri etkinliği planımız var. Yakın çevremden başlayarak okullarda kitapla ilgili imza günleri olacak.

‘’… hayvanları korusun!’’ kısmı ise telif bağışı sayesinde zaten gerçekleşiyor. HAYTAP’a ulaşan telif hakları, çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu. Bunu düşünmek bile mutluluk verici.

Alaaddin Beken: Kitabım çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu

BİDUR, İÇİMDE BENİ TAMAMLAYAN PARÇAM BELKİ DE


-Kahramanımıza neden Bidur adını verdiniz? Evet, birinci bölümde bunu açıklayarak başlıyorsunuz aslında; ama ben daha çok bu sürecin hikayesini merak ediyorum.

Mesleğim gereği çocukların en çok olduğu alanda zamanım geçiyor. Yerinde duramayan o kadar çocuk var ki.  Yerinde durmak yerine duvara toslayan çocuklar bile görüyorsunuz.  Kendini merdiven basamaklarından yuvarlayan hareketli çocuklar her yerde var.  Çocuk parklarında çocuğuna ‘’Oğlum bir dur, kızım dur bir yerinde!’’ demeden eve dönen bir anne var mıdır, bilmiyorum.  Aslında Bidur, hepimizin çocukluğunun toplama karakteri.  Çocuklarımı parka götürdüğüm dönemlerde onlar oynarken kitap okumaya çalışırdım. Fakat her saniye etrafımda çocuğunu yola getirmeye çalışan bir annenin ‘’Bir dur, koşma!’’ çığlıkları bence harika bir ilhamdı.

-Bidur hayatınızdan bir karakter mi?

Beraber yaşadığım hayatlardan bir karakter.  Öğretmen olup da bu karakteri tanımayan yoktur.  Ben, kitaplara gömülen bir çocuk olduğum için çok da yaramaz olmadığımı düşünüyorum. Bidur, içimde beni tamamlayan parçam belki de.  Yaramaz çocukların daha neşeli bir hayata aday olduğunu düşünüyorum.

Alaaddin Beken: Kitabım çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu

BEN ASLINDA BUNU HALUK LEVENT’TEN HALA BEKLİYORUM

-Kadir İnanır kitabınızla çekildiği bir fotoğrafı sosyal medyada paylaştı.  Bir de bundan bahsedelim mi? Nasıl oldu?

Ulusal Öykü Yarışması’nda ödül törenine katılmıştım. Kitabımın da çıktığı haftaya denk gelmişti.  Ödül programına sanat, politika ve bilim dünyasından çok sayıda kişi katılmıştı. Kadir İnanır, Ertuğrul Günay,  Canan Kaftancıoğlu, Yaşar Gündem,  Ümit Tokcan… Kadir İnanır ve Ertuğrul Günay, kitabımla orada tanıştı.  Kadir İnanır’ın kitapla çektiği fotoğrafı kendisinden izin alarak sosyal medya hesabımda paylaşmıştım.  Halk Müziği sanatçısı Şükriye Tutkun da sosyal medya hesabından kitabı takipçilerine duyurdu.  Ben aslında bunu Haluk Levent’ten hala bekliyorum. Yıllarca beraber çalıştığımız, albümlerinde söz yazarlığı ve besteci olarak yer aldığım Haluk, bakalım ne zaman kitabı takipçilerine duyuracak…

-Kitap iki hafta içinde tükendi. Kaç baskı yapmıştınız? Başarınızı neye bağlıyorsunuz?

Bu durum beni çok şaşırtmıştı. Her gün onlarca çocuk kitabı çıkıyor. Tabi öncesinde de binlerce aynı şekilde kitap var.  Kitabın, aradan sivrilmesi beklediğim bir şey değildi. Fakat, yayınevinin baskının iki hafta içinde tükendiğini söylemesi beni çok mutlu etti. Onların da beklediği bir durum değildi bu. Bu sebeple yeni baskı süreci uzadı. Şu anda satış mağazalarında stokta kalmadığını, İnternet kitap satış mağazalarında da ‘’Tükendi’’ yazısını görmekteyim.  Bu hafta içinde stok sorunu kalmayacağını umut ediyorum. Yurt genelinde öğretmenlerin öğrencilerine kitabı tavsiye etmesi de çok etkili oldu.  Yüzlerce kitabı imzalayarak teslim ettiğim her bölgeden öğretmenlere teşekkür ederim.   Bana ulaşan öğretmenler,  öğrencilerinin isim listesini vererek imzalı kitap isteyebilirler.   e-posta adresimi aktif olarak kullanıyorum. Bu hesaptan bana yazabilirler.  Kitabın, sokak hayvanları yararına satılması, kitabın yayılmasında etkili oldu denilebilir.  HAYTAP, resmi sayfasında kitabı duyurdu.  Ayrıca kitap, sosyal medyada çok konuşuldu. Katkısı olan herkese minnettarım. Size de bu vesileyle tekrar teşekkür ederim.

Alaaddin Beken: Kitabım çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu

BİDUR, FANTASTİK VE BİLİM KURGU DÜNYASINDA GEZİNEN BİR ÇOCUĞA DÖNÜŞECEK


- Yazarlık kariyerinizde hep çocuk kitapları mı olacak? Başka neler yapmak istiyorsunuz?

Bidur’un yeni maceralarını hazırlıyorum.  Şu an konuştuğumuz kitap, serinin başlangıç ve tanıtım kitabı. Asıl olay ve heyecan bundan sonraki kitaplarda başlayacak. Bidur, fantastik ve bilim kurgu dünyasında gezinen bir çocuğa dönüşecek. Her kitapta eğlenceli ve komik olaylara birlikte farklı bir macera yaşayacak.  Örneğin serinin 2. kitabı ‘’Gece Yarısı Ziyaretçisi- Bidur’’ adını taşıyor.  Bu kitapta inanılmaz bir macera içinde ter dökecek çocuk karakterimiz. Yetişkinlere yönelik öykü ve şiirler de yazıyorum. Ama henüz bu anlamda bir kitap planım yok.

- Serinin ilerleyen sayılarında Bidur’u ve okurlarını neler bekliyor?

Bidur, şu anki kitapta son bölümde inanılmaz maceralar yaşadığını ama sonraki kitapta anlatacağını söylüyor. Serinin sonraki bölümüne mizahla birlikte korku, bilim kurgu, fantastik ögeler de ekleniyor.  Gece yarısı olduğunda Bidur’u korkudan hoplatan olaylar gerçekleşiyor sokakta ve tüm mahalleli çözmeye çalışırken herkes şüpheli. Tabi Bidur’un bakış açısından anlatılınca macera, tam bir karmaşaya dönüşüyor.  Yazarken çok keyif aldım. Okurların da aynı keyfi yaşayacağını umut ediyorum. Her seri kitabında ayrı bir macerayla Bidur, yıllarca çocuklarla birlikte olacak diye planladık, bakalım…

Alaaddin Beken: Kitabım çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu

BU, BENİ MUTLU EDİYOR


- Ebeveynler kitabınızı neden okumalı?

Çocuğun dilini keşfetmeyen ebeveyn, çocuğun dünyasında bir yabancıdır bana göre. Kitap, bir çocuk kitabı niteliği taşıyor. 7-13 yaş aralığına uygun diye tanıtıldı. Fakat, çocuklarıyla birlikte kitabı okuyan çok ebeveyn de var. Fizik dersi öğretmeni arkadaşım ‘’Ben normalde Doğa’nın kitaplarını okumam. Ama bu kitabı Doğa’yla birlikte keyifle okudum. Çok farklı, ilginç. Bana da hitap ediyor’’ demişti. Çocuğu mutlu eden şeyleri keşfettiğimizde onları nasıl mutlu edeceğimizi de öğrenmiş oluruz.  Çocuğuyla Bidur’un kahkahalı dünyasını paylaşan bir ebeveyni hangi çocuk sevmez?

- Sizin çocuklarınız ve öğrencileriniz de memnun mu kitaptan? Sevdiler mi?

Kitap dosyasına dönüşmesi onların bana verdiği cesaretle olmuştu zaten. Kitaptaki esprileri, Bidur’un tüm sözlerini,  komik olayları sohbet aralarında birbirlerine anlatıp gülüyorlar.  Bidur’un klozet faciasını resimleyen o kadar çocuk gördüm ki. Benden acilen kitabın devamını bekliyorlar. Kitap 80 sayfa, yani kısa sürede bitiyor. Son birkaç sayfayı sonraya bırakan çocuklar görmüştüm. ‘’Bitince üzülürüm, kalan sayfaları her gün azıcık okuyorum’’ diyenler…  Bu, beni mutlu ediyor tabi.

- Dahası yazar bir babaları/öğretmenleri olduğu için mutlular mı?

Evet, elbette.  Okulda koridordan geçtiğimde duvarın kenarına dizilip alkış töreni yapanlar,  ben okula girdiğimde bahçede ‘’Alaaddin Beken!’’ diye tezahürat yapanlar…  Bidur gerçekte yaşayan bir karaktermiş gibi sürekli onu soranlar…. Öğrencilerimle aram hep çok iyiydi; ama şu kitap konusunda sevincimi paylaşmaları da farklı bir heyecan tabii.  Kendi çocuklarım zaten Bidur’u önceden tanıyorlardı. Sonraki maceraları öğrenmenin derdindeler.

Alaaddin Beken: Kitabım çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu

YAZDIKÇA VARIM


- Daha önce de öykü yarışmalarına katılıp ödüller aldınız. Bu ödüller nasıl hissettiriyor? Sizi daha çok yazmaya itiyor mu?

Aslında benim bu konuda asıl heyecanım, öğrencilerimi yarışmalara hazırlamak. Ulusal ve uluslararası edebiyat yarışmalarına öğrencilerimi hazırlıyorum. Katıldığımız tüm yarışmalarda da çok önemli sonuçlar alıyoruz.  Geçen yıl iki eğitim döneminde toplam 21 ödül almıştık.  Defalarca Türkiye 1.lik ödülleri alarak ödül törenlerine gittik. Öğrencim Suat AydIn, Türkiye 1. lik ödülü aldığı için Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na davet edilmişti. Geçen yıl aldığımız tüm ödülleri ‘’Yazdıkça Varım’’ kitabında topladık.  Bu yıl da Eylül ayında başladığımız yarışmalarda şu ana kadar 9 ödül kazandık. Geçen ay öğrencim Berfin Yakar, Uluslararası İnsan Hakları Sempozyumu’nda, İstanbul’da ödülünü almıştı. Adalet Bakanı’mızın da katıldığı sempozyumda Türkiye 1. lik ödülü alan öğrencimizle gurur duyarken aynı yarışmada diğer öğrencimiz Şüheda Aydınlık da Türkiye Şiir 2. lik ödülü almıştı. Vakit buldukça da kendimle ilgileniyorum. Çok sayıda yarışmada aldığım ödüller var.  Bu yıl içinde edebiyat alanında katıldığım bir yarışmada tüm kategorilerde ödüller almıştım.  Deneme türünde 1.lik, şiirde 2.lik, hikayede 3. lük… Ama dediğim gibi konu yarışma olunca öncelik öğrencilerim.

Alaaddin Beken: Kitabım çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu

MUTLU OLMADIM O ŞEKİLDE


- Ayrıca söz yazıp, beste de yapmışsınız. Bu da devam ediyor mu bir yandan? Bu alanda da yeni bir projeniz var mı?

Haluk Levent’in albümlerinde benim imzamı taşıyan 3 şarkı var.  2003 yılında Haluk Levent’in ‘’Şarkı söylemelisin, bu sesin bir albümü olmalı!’’ diye kışkırtmasıyla Kalan Müzik’ten çıkan bir albümüm var. Ama aynı yıl içinde kendimle ilgili şunu fark etmiştim. Şarkı söyleyebiliyorum, evet; ama sahnede şarkı söyleyen adam ben değilim. Mutlu olmadım o şekilde. Aktif müzik yapmaktan vazgeçtim.  Arkadaşlarımla kendi halimde söylemek daha keyifli.  Haluk Levent’le birlikte Rüzgar Pehlivan, Cihan Yıldız, Esra Kahraman, Agire Jiyan’ın albümlerinde de yer aldım.  MESAM üyesiyim aynı zamanda.   Müzikle ilgili bir planım yok. Arkadaşlarım şarkı söylediğinde eşlik eden yan vokal görevinde olmaktan mutluyum.

- Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından çıkan ‘’Bidur’un Olabilemez Maceraları ‘’ kitabınız için son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Her yaşayan çocuğun keyifle okuyacağı bir kitap. Özellikle okumayı sevmeyen çocuklar için ebeveyn dostu… Bu kitabı okuyan çocuklar ‘’Diğer kitaplar da bu şekilde eğlenceli olabilir’’ diye düşünerek farklı kitaplara yönelebilirler. İlkokul ve ortaokul öğretmenleri de kitabı güvenle öğrencilerine tavsiye edebilir.  Böylece sokak hayvanları yararına satılan bir kitaba da katkıda bulunmuş olurlar.

Alaaddin Beken: Kitabım çoktan barınakların ve sokak hayvanlarının maması oldu

- Sosyal medyada Bidur’a nasıl ulaşabiliriz?

‘’Bidur’un Olabilemez Maceraları’’ kitabının sosyal medya linkleri:

Facebook grubu: https://www.facebook.com/groups/BidurDurmazgil/

Facebook sayfası: https://www.facebook.com/bekenalaaddin/

Instagram  hesabı: https://www.instagram.com/alaaddinbeken/

*

: Teşekkür ederim.

Alaaddin Beken: Size ve sıkı takipçisi olduğum www.ensonhaber.com ‘a  çok teşekkür ederim.

*

Instagram: biyografivekitap