Ata Sözütok ile Bunun Böyle Olmaması Lazımdı üzerine kısa söyleşi
Özel İçerik

Ata Sözütok

Yağmurlu şu güne kısacık bir söyleşi ile lezzet katalım dedim. Ata Sözütok’u sosyal medyada anlattığı ev arkadaşlığı hikâyelerinden tanıyanlarınız vardır. Sözütok, şimdi bu hikâyeyi bir roman olarak yazdı. Kendisi ile romanı “Bunun Böyle Olmaması Lazımdı” üzerine kısacık; ama keyifli bir söyleşi yaptık. Sosyal medyadan, akıllı telefonundan kopamayan, kendisini hobileri ve fobileri ile bir arada tanımlayan bu adam, mutluluğu içinde hüznü keşfediyor ve ortaya işte şöyle bir roman çıkıyor…

Ata Sözütok ile Bunun Böyle Olmaması Lazımdı üzerine kısa söyleşi

ÇÜNKÜ HELEN SARINAR, DİĞER İNSANLARA BENZEMİYORDU


- Sizi sosyal medyadan tanıyoruz; ama siz, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Beş yıldır reklam yazarlığı yapıyorum. Ondan öncesinde de bir edebiyat, kültür–sanat dergisi çıkarıyordum. Aydınlıyım. Sevdiğim renk sarı. Hobilerim: Eskrim, golf, atlı polo, insanlara iyilik yapmak, evde duvarı izlemek. Fobilerim: Zımpara kâğıdına dokunmak, insanlara iyilik yapamamak, evde duvarı izleyememek.

- Sosyal medya artık insanların kendilerini anlatabilmeleri için çok etkin bir mecra. Siz bu mecraları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben Twitter’da cümle biriktiriyorum. Düşünüp, yazdığım güzel cümleleri biriktiriyordum. Özenerek yazdığım günlüğüm gibi bazen orası. Kendi günlüğüme aklıma ne gelirse yazıyorum çünkü. Onun daha sadeleştirilmişi gibi bu. Bazen de reklamcılıkta, öykü yazarken kullanacağım cümlelere insanların ne tepki vereceğini test ettiğim bir yer gibi. Instagram ise, biraz daha farklı. Altında o notlar olan bir fotoğraf albümü gibi. O fotoğrafın çekildiği tüm gün ne yaşadıysam, ne hissettiysem onları kaydediyorum oraya da. Facebook’ta ise… Facebook kullanan kaldı mı ya?

Ata Sözütok ile Bunun Böyle Olmaması Lazımdı üzerine kısa söyleşi

(Sosyal medyada okur paylaşımlarından)

- Sosyal medya üzerinden pek çok insana ulaşan, adeta bir dizi gibi sonraki bölümü beklenen bir ev arkadaşlığı hikâyesi anlattınız. İnsanlar sizce neden bu kadar sevdi bu hikâyeyi?

Çünkü Helen Sarınar, diğer insanlara benzemiyordu. Bir de bir kadınla bir erkeğin aynı evde olması; ama aklımızdan hiç cinsellik geçmemiş olması, bu hikâyeyi farklı kılıyordu bence.

- Sosyal medyayı sıkça kullanıyorsunuz, hayatınızın neresinde duruyor akıllı telefonunuz?

Her yerinde. İşim, arkadaşlarım, not defterim, eğlence aracım her şey onun içinde. Telefonu şarja takıyor ve ondan uzak kalıyorsam usul usul içime ağlıyorum. Şarjdan çıkarınca ise ağlamayı bırakıp gülümsüyorum.

Ata Sözütok ile Bunun Böyle Olmaması Lazımdı üzerine kısa söyleşi

NEDENSE YALNIZ BAŞIMAYKEN KENDİMİ ÜZMEK HOŞUMA GİDİYOR

- Bunun Böyle Olmaması Lazımdı romanını sizce kimler okumalı?

Spesifik bir kitlem olduğunu düşünmüyorum. En azından sosyal medyada yazdıklarımın hitap ettiği kitle bugüne kadar hiç segmente edilemedi.

- Eğitim hayatınızda baktığımda fen lisesinin ardından Türk Dili ve Edebiyatı okumuş olmanız beni şaşırttı açıkçası. Fen lisesinin ardından böylesine radikal bir kararı nasıl verdiniz?

Aslında ilk bölümüm mühendislikti. Ailevi birtakım sorunlar yaşandı o dönem. Sülalevi aslında. Orada ben mağdur oldum. Filler tepişirken çimenlerin ezilmesi gibi. Sonra ben mağdur olunca elime bir güç geçti. Edebiyat okumak istediğimi aileme kabul ettirdim. Lisede Gırgır Dergisi’nde karikatürlerim yayınlanıyor diye bana küsmüş, herhangi bir şey çizmemi yasaklamış ailem hemen kabul etmişti. Suçlu hissetmişlerdi galiba. Aslında çekirdek ailem suçlu değildi; ama sonuçta ben mağdurdum.

Ata Sözütok ile Bunun Böyle Olmaması Lazımdı üzerine kısa söyleşi

- Peki bir şeyler yazmaya ne zaman başladınız?

Birinci sınıfta. Harfleri yazarak başladım. Sonra onları eğik yazmam söylendi eğik yazdım. Sonra da farklı harfleri yan yana yazalım falan derken olaylar gelişti.

- Bunun Böyle Olmaması Lazımdı eğlenceli olduğu kadar naif ve sonunda hüzünlendiren bir kitap. Kendi hayatınızdan kesitler taşıyor mu?

Hayatımdan aslında çok memnunum. Genelde de çok mutluyum. Çok büyük acılar yaşamadım, çok sevdiklerimi henüz kaybetmedim. Ama nedense yalnız başımayken kendimi üzmek hoşuma gidiyor. Dinlediğim şarkılar, izlediğim filmler, okuduğum kitaplar genelde bu amaca yönelik oluyor. Mesela eski işyerim Ortaköy’deydi  ve ben o sıra Beşiktaş’ta oturuyordum. Her sabah Beşiktaş-Ortaköy yolunda başıma kötü kötü şeyler geldiğini düşünüp kendimi üzüyordum. Bir keresinde kendimi çok kahramanca bir davranış sırasında öldürdüm diye ağlamıştım. Ulan hiç hak etmedim neden öldüm ki orada diye ağlamıştım. Ajansa gözlerim kan çanağı varmıştım.

Ata Sözütok ile Bunun Böyle Olmaması Lazımdı üzerine kısa söyleşi

EN ÇOK HİKÂYE ANLATMA İŞİMİ SEVİYORUM

- Yakın zamanda başka türde bir kitap da yazmayı düşünüyor musunuz?

Hadi biraz şu tür bir şey yazayım dediğim olmuyor. Bir şeyler yazıyorum. İçimden ne gelirse, düzen, biçim gözetmeden. Sonra editörüm Büşra Aksak o yazdıklarımın ne olduğuna karar veriyor.

- En sevdiğiniz üç kitabı söyleyebilir misiniz?

Ferhan Şensoy – Kalemimin Sapını Gülle Donattım

Barış Bıçakcı – Aramızdaki En Kısa Mesafe

Berkun Oya – Esneyen Boşluk

Ata Sözütok ile Bunun Böyle Olmaması Lazımdı üzerine kısa söyleşi

- Hikaye anlatmaya devam edecek misiniz? Yeni projelerinizden bahsetmek ister misiniz?

Bir reklam ajansında ve bir senaryo ekibinde çalışıyorum şu an. Hikâye anlatmak da benim üçüncü işim oldu bu kitapla birlikte. Ama en çok hikâye anlatma işimi seviyorum.

- Son olarak okurlarınıza söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Kitabı alın. Bence çok güzel.

: Teşekkür ederim.

Ata Sözütok: Teşekkür ederim.

Ata Sözütok ile Bunun Böyle Olmaması Lazımdı üzerine kısa söyleşi

Bunun Böyle Olmaması Lazımdı

Ata Sözütok

Küsurat Yay.

S.: 230

Kitabı satın almak için tıklayınız: idefix

*

Instagram: biyografivekitap