Başaran: İzmirli'nin Kürt sorunu başkaymış

Başaran: İzmirli'nin Kürt sorunu başkaymış

ODTÜ'den Yrd. Doç. Cenk Saraçoğlu'nun ‘Şehir, Orta Sınıf ve Kürtler' adlı yeni çıkan kitabını köşesine taşıyan Radikal Gazetesi yazarı Ezgi başaran kitaptaki ilginç tesbitlere dikkat çekiyor. Başaran, 'İzmirli'nin Kürt sorunu başkaymış' başlığı altıdan kaleme aldığı yazısında 'Görüşmelerden anladığım kadarıyla orta sınıf İzmirli'nin Kürt karşıtlığı etnisiteye değil 1990'lardan sonra şehre yerleşen Kürt göçmenlerin pozisyonuna ve alışkanlıklarına yönelik' diyor.

İşte Başaran'ın bugünkü o yazısı

İzmirli'nin Kürt sorunu başkaymış

İzmirli'nin Kürt karşıtlığı Kürt göçmenlerin pozisyonuna ve alışkanlıklarına yönelik. * “Pazarda karşılaşıyorum ben Kürtlerle. Bir şey alırken “Nerelisiniz?” diye soruyorum. Eğer Diyarbakır, Urfa oralar derse öyle bakıp geçiyorum. Param onlara gitmesin, bunlar parayı bulunca azar.”

BENZER ÖRNEK ÇOK

* İzmir Konak'ta yaşayan orta sınıf bir vatandaş söylüyor bunu. Nereden denk geldin bu zihniyete, zor oldu mu diye sorarsanız… ODTÜ'den Yrd. Doç. Cenk Saraçoğlu'nun ‘Şehir, Orta Sınıf ve Kürtler' adlı yeni çıkan kitabında rastladım. Buna benzer daha çok örnek var. Sıkılmadan, büyük bir rahatlıkla böyle konuşabiliyorlar.

ORTA SINIF AKP MHP VE CHP SEÇMENİYLE GÖRÜŞÜLDÜ

* Saraçoğlu, İzmir'de DTP konvoyunun taşlanmasından önce başlamış araştırmasına. 2006-07 arasında orta sınıftan CHP, AKP ve MHP seçmeni 90 İzmirli'yle görüşmüş ve İzmirli'nin Kürt algısını anlatan kitabını bu görüşmelerin analizleri üzerine inşa etmiş.

* Görüşmelerden anladığım kadarıyla orta sınıf İzmirli'nin Kürt karşıtlığı etnisiteye değil 1990'lardan sonra şehre yerleşen Kürt göçmenlerin pozisyonuna ve alışkanlıklarına yönelik.

O ŞEHRE ÖZEL MEŞHUR BİR HOR GÖRME

* Kürtler cahildir. Tembel olur. İşgal ederler. ‘Mafyöz'dür. Haksız kazanç sağlar. Minval bu. Stereotiplere, klişelere dayanan bir dışlama… Aynen örnekte gördüğünüz gibi toplum içinde karşılaştıklarında yüz çevirmelerine, parmakla göstermelerine sebep olan “o şehre özel ve meşru bir hor görme…”

* Saraçoğlu tavrın ismini koymuş: Tanıyarak dışlama. Yıllardır Kürtleri yok sayan devletin asimilasyon stratejisinden farklı. Hatta o mantığa ters. Çünkü tanıyarak dışlama şu demek: “Kürtler vardır, ayrı bir millettir ama ben onları sevmiyorum çünkü güzel İzmir'imizi mahvediyorlar.”

KENTLİ IRKÇILIĞI GİBİ BİR ŞEY..

* Milliyetçi ırkçılığı değil de kültür ya da kentli ırkçılığı gibi bir şey. İzmirli orta sınıf içerisinde son derece yaygın bir eğilim olduğunu kitabı inceledikçe görüyorsunuz.

* Kitabın yazarı Saraçoğlu'na sordum: İki kötü arasından bir seçim yapmak gerekse hangisi Kürtler için daha rahatsız edici, tanıyarak dışlama mı asimilasyon politikası mı?

TANIYARAK MI DIŞLAMA ASİMİLASYON MU

* Şöyle cevap verdi: “Binlerce insanın canına, binlerce köyün yakılmasına, insanların yerinden yurdundan edilmesine yol açan sürecin müsebbibi asimilasyonda ısrardır. Tanıyarak dışlama ise sadece bir algı ve eğilim; bir devlet politikası değil.”

* Ama tabii işin bir de başka boyutu var: Asimilasyonu reformcu bir süreç içerisinde çözebilirsiniz; ama ‘tanıyarak dışlama' Türkiye'de eşitsizlikleri yaratan bir toplumsal düzenin topyekun sorgulanmasını gerektiriyor. Asimilasyon bir devlet politikası ama ırkçılık ve onun bir türü olan ‘tanıyarak dışlama' kapitalizmden ayrı düşünülemez.

* Cenk Saraçoğlu'nun İletişim Yayınları'ndan çıkan kitabını acilen okumanızı tavsiye ederim. Kürt sorununun farklı parametrelerini ve tezahürlerini anlamak için birebir.