Başbakan Davutoğlu Almanya'da konuştu
Ajanslar

davutoğlu

HDP’nin “İnadına barış” sloganını “Dönüp Kandil’e doğru söylesinler. Kandil’e doğru söylemenin bir bedeli var, kulaklarını çekiyorlar” sözleriyle eleştiren Başbakan Davutoğlu, HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in Süleyman Şah Türbesi’nin taşınmasına ilişkin sözlerine Tao felsefesindeki rüya-kelebek metaforuyla yanıt verdi ve ekledi: “Külliyen yalan”

DÜSSELDORF BULUŞMASI

Başbakan Davutoğlu, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) tarafından Almanya'nın Düsseldorf kentinin en büyük spor salonlarından ISS Dome Salonu'nda düzenlenen "Düsseldorf Buluşması" etkinliğinde konuştu.

Davutoğlu, "Bu sefer, 1 Kasım seçim startını Almanya'dan vermeye karar verdik. 81 vilayetten, aziz milletimizin omuz omuza durduğu Almanya'dan, 'Haydi Bismillah' diyelim, dedik. Haydi Bismillah. Bazıları böyle dememizden hoşlanmıyor olabilir ama biz sofraya otururken, yola çıkarken onu deriz. Besmele, bu milletin ağzındadır, yüreğindedir, duasındadır" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim öncesi Almanya’da yaşayan vatandaşlarla buluşmak için gittiği Düsseldorf’ta, gazetelerin Ankara temsilcilerinin sorularını da yanıtladı. AK Parti Seçim Beyannamesi’ni anlatan Davutoğlu, sorulara şu yanıtları verdi:

AK PARTİ'NİN SEÇİM BEYANNAMESİ

Seçim beyannamesinde Türkiye’ye ne vaat edeceksiniz?

7 Haziran bizim açımızdan kendisine has özellikleri olan bir seçim. Yüzde 41 alarak birinci parti çıkmamıza rağmen, tek başına iktidar olamamamız hasebiyle bir muhasebe yapmamız lazım. Halkla kurdu- ğumuz ilişki çerçevesinde, “Seçim beyannamemizi masa başında çalışarak oluş- turmayalım, halka sorarak yapalım” dedim. Eski beyannamenin felsefesi muhafaza edilmek suretiyle, değişen şartlar içinde, sosyal kesimler bağlamında bu vaatleri ele alacağımız bir beyanname olacak. Bir demokratikleşme ve reformlar bölümü olacak. Reformların içinde hem ekonomik hem de siyasal bölümler olacak. İnşallah güzel sürprizlerimiz, haberlerimiz olacak.

Kampanyanızın ana teması ne olacak? Terör, istikrar?..

Konjonktürel bir kampanya olmayacak. Sadece 7 Haziran odaklı olmayacak ama onun da üzerinde duracağız. Çünkü 7 Haziran’dan bu yana yaşananlar bir sınav niteliğindeydi. 12 yıldır bizi iktidardan uzaklaştırmak isteyenler kendilerini bir fırsat penceresinin önünde buldular.

BUNU GİDİP KANDİL'E DOĞRU SÖYLESİNLER

HDP, Terörle Mücadele Yasası’nı kaldırmayı vaat ediyor?

Teröre destek yasası getirirler herhalde. Türkiye’de ifrat ile tefride baktığınız zaman doğru yolu bulmak kolaylaşır. Türkiye’de güvenlikçi politikalara bakanlar, salt fiili güçle çözülebileceğine inanan bir tutum var. Diğer tutum ise sanki Türkiye’de terör, şiddet yok, askerimize kurulan tuzaklar yokmuş gibi tamamen asayişi ve kamu düzenini sağlayacak temel direkleri yok etmeye çalışıyor. Bunların ikisi de yanlış tutum.

HDP’nin, “İnadına barış” sloganını nasıl buldunuz?

Bunu Kandil’e doğru söylesinler. Dönüp Kandil’e, hep beraber toplansınlar “İnadına barış” desinler, “Şu silahları gömün” desinler. Ankara’ya doğru konuşmak kolay. Niye Ankara’da konuşuyorlar? Kandil’e doğru konuşmanın bedeli var. Ankara’ya doğru konuşmak özgür Türkiye’de mümkün. Herkes, her şeyi konu- şur. Bu sebeple bir müeyyide olmaz, çünkü biz demokrasiyi kökleştirdik, yerleştirdik. Ama Kandil’e doğru konuşunca kulaklarını çekiyorlar. İşte “2 bakanınızı çekin” diyorlar, çekiyorlar. Onun için bunu Kandil’e doğru söylesinler, o cesaretleri varsa.

MARS'TAN SU BİLE GETİRİRSİNİZ..

Partiler önceki vaatleri revize edip daha popülist vaatlere yer verdiler. AK Parti için “Biz iktidara aday olduğumuz için popülist vaatlere yer vermeyeceğiz”... Gerçekten bu beyannamenin ruhu böyle mi?

AK Parti, olmayacak sözü vermez. Mesela Almanya’dayız şimdi. Ben 7 Haziran’dan önce ev ödevi gibi, karne gibi 10 müjde verdim vatandaşlara. Yolda baktım; bu 10 müjdenin hangisi gerçekleşmiş? İktidardaysanız bunu yapmak zorundasınız. Yoksa çok kolay. Hesap vermeyecekseniz. Mars’tan su bile getirirsiniz. Daha sonra kimse “Geldi mi gelmedi mi?” diye soracak durumda değilse, getirirsiniz! Yani biri “Mars’tan Türkiye’ye hiç kaynağı tükenmeyecek su getireceğim” derse beyannamede, bunun hesabı sorulamaz. Eğer iktidar olursa, getiremezse sorulur.

ANAMUHALEFER İSTİKRARLI BİR ÇİZGİDE OLSA İYİ OLUR

CHP, beyannamede terör konusuna çok az değinip Kürt meselesi olarak ele aldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP, çok ilginç devinimler yaşıyor. Ben gözlemimi ifade edeyim. Sürekli bir dalgalanma halinde, çözüm süreci söz konusu olduğunda ulusalcı çizgiden bize en ağır eleştiriler yapan yine CHP idi. Şimdi, terör sorunu yokmuş da Kürt sorunu varmış gibi yaklaşıyor. CHP bir yerde istikrar yakalayacak ama bir sarkaç gibi bu dalgalanma nereye kadar gidecek bilemiyorum. Anamuhalefet partisi bir istikrarlı çizgide siyaset yaparsa daha iyi olur. Daha önce Dersim tartışmaları açıldığında hiç tepki vermeyen CHP, şimdi tahkik edilmesi yönünde tavır sergiliyor.

KÜLLİYEN YALAN

HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in “Şah Fırat’ın taşınmasına biz yardım ettik” sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Herhalde senaryo rüyası gördü. Bazen fazla senaryo yazanlar, gerçeklikle senaryoyu karıştırırlar. Tao felsefesinde (Çuang-Tse’nin sözü) bir söz vardır, “Dün gece rüyamda kelebek olduğumu gördüm” diyor. “Acaba gerçekte insanım da rüyada mı kelebek oldum? Yoksa rüyadaki kelebek gerçek de şu anda rüyadaki insan mıyım?” Çok derin bir felsefi şey var burada. Sırrı Süreyya Bey, herhalde senaryolarla gerçekliği karıştırıyor. Bu konuda ne Sırrı Süreyya Bey’le ne de bir HDP’liyle görüşme yapıldı. Şu yapılmıştır, “Biz şuradan şuraya taşıyoruz” ültimatomu verilmiştir. DEAŞ’a, PYD’ye, rejime de aynı anda verilen ültimatomdur. “Şuradan şuraya taşınıyor, herhangi bir zarar veren olursa gereği yapılır.” PYD’ye de DEAŞ’a da iletecek, mekanizmalarımız var. PYD’ye teşekkür etmedim. Nerede etmişim söylesin. Ne teşekkür, ne izin söz konusu. Külliyen yalandır