Başbakan'ın ofisindeki böceklerin sırrı ortaya çıkıyor

Başbakan Erdoğan'ın Ankara Subayevleri'ndeki evi ve Başbakanlık Resmi Konutu'ndaki ofisinde yapılan aramalarda iki böcek bulunmuş ve soruşturma başlatılmıştı.

Son olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan'ın arasında geçtiği öne sürülen; Başbakanlık'ın, “ahlaksız bir montaj” olarak nitelendirdiği ses kaydı, haftalardır devam eden gerilimin daha da tırmanacağını gösteriyor. Bütün bu olup bitenler arasında Başbakan'ın böcek diye tabir edilen cihazlarla dinlenilmesi olayında önemli tespitler var. Hatırlanacağı gibi, Başbakan'ın biri Subayevleri'ndeki özel konutunda, diğeri ise Başbakanlık Resmi Konutu'ndaki çalışma odasında olmak üzere iki böcek bulunmuştu. Aralık 2011'de bulunan böceklerle ilgili soruşturmanın hızlandırılması ve bazı faillere ulaşılması ise, 17 Aralık sonrası zirve yapan hükümet-cemaat kavgasının en sıcak olduğu döneme denk geldi.

Başbakan'ın ofisindeki böceklerin sırrı ortaya çıkıyor

KRİPTOLU TELEFONUN ALTINDA

Güvenlik bürokrasisinden Ankara kulislerine yansıyan son bilgilere göre, cihazlarla ve faillerle ilgili çalışmalar önemli sonuçları açığa çıkardı. Buna göre, biri Başbakan'ın Subayevleri'ndeki evi, diğeri Başbakanlık Resmi Konutu olmak üzere iki ayrı yere aynı model iki cihaz yerleştirildi. İleri teknik özelliklere sahip bu cihazlar, elektrik hattına bağlı bulundu ve böylece kesintisiz yayın yaptığı anlaşıldı. Yani söz konusu iki cihaz da hatta bağlı olduğu sürece devamlı olarak yayın yapabiliyordu. Cihazların sürekli hatta bağlı kalması ise, elektrik prizlerinin çıkartılıp, yerlerine cihazların bağlı olduğu prizlerin monte edilmesiyle sağlandı. Aldığı sesleri, 200-300 metreye aktarma özelliğine sahip cihazlardan ilki 28 Aralık'ta Subayevleri'nde bulundu. Milliyet'ten Serpil Çevikcan'ın habernie göre; İlk cihazın bulunduğu gün, Ankara'da MGK toplantısı yapılıyordu. Uzman ekipler, cihazı, teknik cihazlarla bulabildi. İlk cihazın teknik cihazlarla uzun süre aranarak bulunmasının ardından ikinci cihazı bulmak zor olmadı. Ekipler, ilk cihazın bulunduğu yere bakarak, ikinci cihazı benzer bir yerde buldu. İkincisinin Resmi Konut'ta bulunma tarihi ise 30 Aralık. Saptamalardaki önemli bir ayrıntı, cihazların monte edildiği prizlerin yeri. Prizler, her iki konutta da Başbakan Erdoğan'ın kullandığı kriptolu telefonların hemen altında bulundu. Bu durum, karşı tarafın dinlenemediğini, ancak Erdoğan'ın en kritik görüşmeleri yaptığı bu telefonlardaki konuşmaların en yakın ve en net şekilde kaydedilebildiğini ortaya koydu. Aynı zamanda Erdoğan'ın, o odalarda yaptığı bütün konuşmaların da kayda alınabildiğini gösterdi ki buna ortam dinlemesi deniliyor.

Başbakan'ın ofisindeki böceklerin sırrı ortaya çıkıyor

SLİKONDAN NE TESPİT EDİLDİ

Cihazları bulan ve teknik incelemesi yapan MİT ekipleri, saptamalarını raporlaştırarak Başbakanlık'a sundu. Bundan sonraki aşamada devreye Başbakanlık Teftiş Kurulu girdi. Kurulun başlattığı soruşturma çerçevesinde TÜBİTAK'tan kritik bir rapor istendi. Güvenlik kaynakları, bu raporun istenmesinin nedenini cihazların ne kadar süredir bulundukları yerde kayıt ve yayın yaptığının saptanması olarak açıklıyor. Başka bir deyişle, Başbakan'ın özel konuşmalarından devlet sırrı niteliğindeki konuşmalarına kadar birçok görüşmesini gerçekleştirdiği iki konutta neler kaydedildi? Kaynaklar bunu, “hasar tespiti” olarak nitelendiriyor. TÜBİTAK, cihazların ne kadar süreyle orada durduğunu belirlemek için akla zor gelen bir yöntemi uyguladı. Cihazların monte edilmesinde kullanılan silikondan, böceklerin hangi tarihte konulduklarının tespiti araştırıldı. Bu araştırmanın sonucu cihazların yerleştirilme tarihi açısından aşağı yukarı bir fikir verdi. Bürokrasi, bu tarihlere baktığında nispeten, “rahat bir nefes” aldı, çünkü cihazların yerleştirildiği tarih aralık başını gösteriyordu ve aktif olduğu dönemler yoğun olarak, kasım ayı sonunda ameliyat olan, çalışmalarına birkaç hafta ara veren ve bu süre içerisinde İstanbul'da ikamet eden Başbakan'ın nekahet dönemine denk geliyordu.

ARKASINDAN ÜLKE ÇIKMADI

Kulislere yansıyan bilgiler, Başbakan'a yönelik böcek operasyonunun arkasından herhangi bir ülkenin çıkmadığı yönünde. Kaynaklar, araştırmalar sonunda böcek operasyonunu, belli bir yapı içerisinde hareket eden bir grubun gerçekleştirdiği sonucuna vardı. Nitekim, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun bu saptamaları doğrultusunda adli soruşturma başlattı. Bu soruşturma sürerken, Başbakanlık koruma ekibinden iki görevlinin şüpheli olarak kamuoyuna isimleri yansıdı. Erdoğan da böcek operasyonunu doğrudan Gülen cemaatine bağladı.

30-40 KİŞİ GÖREV ALDI

Güvenlik bürokrasisine göre, cihazları koyan isimler saptansa da bu organizasyon bununla sınırlı değil. Bürokrasiye göre, böcek operasyonu, çok ciddi bir ekip işi ve en az 30-40 kişi bu operasyonda görev aldı. Kaynaklar, böcek operasyonunun yapıldığı döneme de dikkat çekiyor. Böceklerin bulunmasından hemen sonra Uludere olayı yaşandı. Hemen ardından 7 Şubat'ta MİT Müsteşarı Hakan Fidan hakkında Oslo görüşmeleri nedeniyle yakalama kararı çıkartıldı. Bu süreçten kısa bir süre önce ise CHP ve MHP'de siyaseti dalgalandıran gelişmeler oldu.

HER İLDEN DİNLEME LİSTESİ

7 bin kişinin dinlendiği yolundaki iddiaları içeren haberlerin ardından Ankara'da gündemi sarsacak başka gelişmelere hazırlıklı olunması gerektiği de konuşuluyor. Bunlar yine dinlemeyle ilgili. Başkentte, yasadışı dinlenenlerle ilgili listenin 7 binle sınırlı olmadığı, hemen her ilde, benzer dinleme listelerinin hazırlandığı belirtiliyor. Bu durum, “Yakın zamanda her ilden dinleme listeleri yayınlanabilir. Her ilde kritik görevdeki ya da önde gelen isimler kimse bunların dinlendiğini görebiliriz. Her il çapında dinlemeler yapılmış. Münferit değil sisteme bağlanmış dinlemeler. Her şehirden dinlemeler patlayacak. İlgisiz insanların ismi başka bir ildeki dinleme listesinden çıkabilir” diye dile getiriliyor. Ankara'da, dinlemeler ve belge sızdırmalarla ilgili tablo, “Tarihin en büyük casusluk ve sistematik bilgi kaçırma olayıyla karşı karşıyayız” diye ifade ediliyor. “Kolektif casusluk” olarak nitelendiriliyor.