Başbakan'ın TÜSİAD Genel Kurulu'ndaki konuşması

Başbakan'ın TÜSİAD Genel Kurulu'ndaki konuşması

TÜSİAD'la arasında soğuk rüzgarlar esen Başbakan Erdoğan 4 yıl aradan sonra ilk kez TÜSİAD'ın Genel Kurulu'na onur konuğu olarak katıldı.

Genel Kurul'da bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iş dünyasından 'yerli otomobil' istedi.

Erdoğan konuşmasında yüksek yargıdan, içki tartışmalarına kadar bir çok konuda sert açıklamalarda bulundu.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:

1971 yılından itibaren ülke kalkınmasına katkıda bulunmuş TÜSİAD üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum. 1971 yılından darklı olarak 1 trilyon türk lirası GSİH rakamına ulaşmış Türkiye'nin itibarı yükseliyor.

Erdoğan'ın TÜSİAD'ın açılımı esprisi videosu için tıklayın

TÜSİAD'da dikkat çeken bir yön var 2 dönemdir kadın yöneticiler tarafından yönetiliyor. Bu da kadınların hayata katılımı anlamında önemli. Koç ve Boyner gerekli konuları paylaştılar. Bizler de notlarımızı aldık.

SORUNLARIN ÜZERİNE KARARLILIKLA GİDİYORUZ

Bazı meselelerin yeni olmadığını ve yıllardır ülkeyi meşgul ettiğini biliyoruz. Türkiye'de 10 yıldır çözülemeyen sorunlar üzerine kararlılıkla gidiyoruz... Enflasyon, büyüme, vergi ve istihdam yüklerinin listede yer almadığını geri düştüğünü görüyoruz...

TÜSİAD anketinin sonuçları yayınlandı. Burada birkaç sonuç önemli... 2011in ilk üç ayı ve tamamı için beklentileri yorumluyorlar. Yüzde 25 daha olumlu yüzde 75 aynı diyor. Gelecek yıl için olumlu bakan yüzde 45 seviyesinde...

İstihdamda daha olumlu yüzde 55 bakış var... yatırım yapma konusunda da istihdamla aynı çıktığını görüyoruz...

8 yıldır hükümet olarak Türkiye'nin kronik sorunlarıyla ilgili kararlı bir mücadele yürütüyoruz.

CEO'LAR PROTESTOLARA KARŞI

CEO'larla yapılan bir ankette yumurtalı protestoları demokratik bir protesto olarak görmediklerini söyleyenlerin oranı yüzde 70.

Dün YÖK önünde yapılan gösterilere katılanlar Marksist ve Leninist bir takım öğrenciler..

Ana muhalefet popülist vaatler veriyor. CHP'nin ortaya koyduğu vaatler hiç de inandırıcı değil. Aklı selim bir bakış açısıyla baktığınızda böyle bir popülizm yapılabilir mi?

Küresel finans krizinin çok ağır seyrettiği bir dönemde çok başarılı bir performans sağlıyoruz. GSYH 2010 yılında gerilemedi. İhracatta 2010 yılını 114 milyar dolarla kapattık. 2011 yılında da inşallah 2008 yılını yakalayacağız.

Ben Sayın Mustafa Koç'a söyledim, kendi otomobilimizi yapalım. Babalar burda. Türkiye'ye bu yakışır bunu yapalım. Artık kendi markamız olsun öyle montaj olmasın.

IMF BORCUMUZ

IMF'e olan borcumuz 5.7 milyar dolara indi. Ama tekrar ediyorum, mali disiplinden taviz vermiyoruz. Ekonomide bu güven atmosferinin oluşması kolay olmadı. Yatırımcının moralini bozmak için türlü kampanyalar ortaya çıktı. Sürekli kriz çığırtkanları bağırdı. Güvensizlik pompalayan bu felaket tellallarını sürekli açığa düşürdük.

Demokratikleşme ve laiklik gibi alanlarda topluma sürekli negatiflik pompalandı ve samimiyet testine tabi tutulduk.

Bizim şahsi konularda belirli bir tavrımız var. Ama bunu toplumun tümüne empoze etmek zulümdür. Ben kendi ailem içerisinde alkole karşı bir tutum alabilirim ama bu muhafazakar kimliğimizin yanında demokrat kimliğimizi göz ardı etmeyiz. Hiç kimse bunları birbirine karıştırmasın.

GENÇLERİ KORUYORUZ

Anayasamızın 58. maddesinde gençliğin korunmasına yönelik bir karar var. Biz bunu yapıyoruz. Kaldı ki Tütün ve Alkollü İçecekler Kurulu'nun yönetmeliğinde gençlerimizi alkol ve uyuşturucu düşkünlüğünden korumak bizim görevimizdir. Biz toplumu korumak adına bunu yapıyoruz.

Ya utanmadan sıkılmadan bunlar şeriat getirecekler diyorlar. Şair diyor ya 'Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük'. Bizim kılık kıyafetimize müdahale edildi. Fikirlerimiz mahpus edildi.

DİNK CİNAYETİ ZANLILARINI 36 SAATTE YAKALADIK

Dİnk cinayetinde biz zanlıları 36 saatte yakaladık ve yargıya teslim ettik. Şimdi yargı sürecinde devam eden bizim de zaman zaman tasvip etmediğimiz olaylar var. Ben ailesiyle defalarca görüştüm. Yargı reformuna ilişkin çalışmalara gelince bunlara da kılıf giydirmeye çalışanlar var.

Yargı zaman aşımı konusunda tarihi bir vebalin altındadır. Ben bunu kabul edemiyorum. Şu anda 1 milyon 600 bin dosya yargıtayda bekliyor. Orda geldiler defalarca bize kamera şakası yaptılar.

Biz bize yapılanların hiç kimseye yapılmaması için milletimiz tarafından iktidara getirildik. Bunu biz milletimizle samimi bir şekilde paylaştık.

Şu anda yaşam tarzlarına müdahale adı altında yürütülen kampanya geçmişte tezgaha sürülmüş bayat bir tezgahtır. 95 yılında Gazi Mahallesi'nde olay oldu. Yabancı bir yayın kuruluşu islamcı başkanın polisleri ılımlı islamcıları öldürdüğü haber olarak veirldi. Şimdi bunun neresine inanacaksın. Anadolu'da çok güzel bir deyim var: 'Muaviye'nin kızları Hasan ve Hüseyin'.. ya Hasan ve Hüseyin hiç kız olabilir mi?

Ömrümüz haksız iftiralar ve ithamları püskürtmekle geçiyor.

Bütün bunlara rağmen TBMM'de yapılacak yeni düzenlemelerle Yargıtay ve Danıştay'daki bazı adımları atmakta kararlıyız.Son tahliyeler, yargının özellikle de yüksek yargının bir kez daha sorgulanmasını gündeme getirmiştir.

Benim dosyam 24 saatte Diyarbakır'dan getirildi ve 24 saatte karar verildi. Cihaner'in hemen yargılanmasına mahirsiniz de bu tahliyelere niye mahir değilsiniz.

Danıştay'ın sınavlara başörtüsüyle girilmesiyle ilgili verdiği karar keyfi ve vicdanları yaralayan bir karardır. Yargı milletin yargısı olsun. Onama mı istersin bozma mı diyen bir yargı sistemi değil vicdanın sesini dinleyen bir yargı istiyoruz.

Biz TÜSİAD'ın Anayasa Taslağını büyük bir merakla bekliyoruz. Türkiye hızlı ve istikrarlı bir şekilde büyüyor. Türkiye algısı 8 yıl öncesine göre köklü olarak değişmiş durumda.

Bölgesel konularda Türkiye aktif bir rol oynuyor. Bu büyüme sürecinde bazı kalıpların artık Türkiye'ye dar geldiğini biliyoruz. İş dünyasının daha aktif bir rol oynamasını istiyoruz.