Başkonsolos Öztürk telefonları IŞİD'den nasıl sakladı

ozturk

IŞİD'in elinde 101 gün rehin kalan 46 Türk vatandaşı ile MİT ve devlet yetkilileri sınırlı da olsa irtibat halindeydi. Başkonsolos Öztürk Yılmaz iki telefonu IŞİD'den gizlemeyi başarmıştı. Yeni Şafak'ın haberine göre; 7 ayrı parça halinde rehinelerin üzerlerinde sakladığı telefonlar mekan değişikliklerinde kadınlara veriliyordu. Çünkü IŞİD kadınları aramıyordu.

2 TELEFON SAKLANMASI KARARLAŞTIRILDI

Musul Başkonsolosluğu'ndan çıkarılan 49 rehinenin telefonları götürüldükleri evde toplandı. İki telefonun saklanması kararlaştırıldı. Telefonlardan biri Türk GSM hatlıydı ve "roaming" yani şebekeler arasında dolaşım özelliği üzerinden yer tespitinde yararlı oldu.

7 AYRI KİŞİNİN ÜZERİNDE SAKLANDI

Telefonlardan biri kadınların üzerinde tutuldu. Kadınların aranmayacağı düşünülüyordu. Diğer telefon ise yerel hatlıydı ve Erbil'den otomatik sürekli kontör yükleniyordu. Bu telefon parçalara ayrılmış şekilde, yedi ayrı kişinin üzerinde gizlendi.

SADECE BAŞKONSOLOS BİLİYORDU

İki telefon da aynı markaydı ve bu telefonların hangi parçasının ve hatlarının kimde olduğunu sadece başkonsolos biliyordu. Olası işkence durumunda çözülmeyi zorlaştıracak bir plan yapılmıştı. Mekan değişimlerindeki aramalarda en büyük sıkıntı ise iki cep telefonunun saklanmasıydı. Mekan değişimlerinde telefonlar kadınlara bırakılıyordu çünkü IŞİD militanları kadınları aramıyordu. Bu nedenle iletişim sınırlı da olsa kopmuyordu.

DAVUTOĞLU YANIT VERMEMİŞTİ

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 49 rehine olayından sonra NTV'nin canlı yayın programında Oğuz Haksever'in sorularını cavaplamıştı. Haksever, Başbakan Davutoğlu'na Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz'ın 101 gün boyunca cep telefonunu nasıl sakladığını sormuştu. Ancak Davutoğlu bu soruya yanıt vermemişti.