Baykal'dan anlamlandırılması zor referandum çıkışı

Toplantıda konuşan Deniz Baykal, "Bugün, ülkemizin tarihi bir kırılma noktasına doğru yaklaştığı bu aşamada büyük bir milli görev duygusu içinde Zeytinburnu'ndan başlayarak bir görev yapmak üzere yola çıkıyoruz. Ülkemize hayırlı olsun, Allah mahcup etmesin, inşallah hep birlikte ülkemizin layık olduğu, hak ettiği güzel sonuçları sağlarız" dedi.

"BU ANAYASA TASLAĞI TEPEDEN İNME BİR ANAYASA TASLAĞIDIR"

Deniz Baykal, "Bu ihtiyaç nereden çıktı? Niçin Türkiye birden bire bir anayasa krizi içine çekildi. Böyle bir anayasal arayışın, talebin, ihtiyacın Anadolu'da insanlarımız yaşam ortamlarında, hanelerde, okullarda, dükkanlarda, fabrikalarda , sokakta, meydan ortaya çıktığına tanık olduk mu? Böyle bir milli ihtiyaç mı var, talep mi var? Bu anayasa taslağı tepeden inme bir anayasa taslağıdır. Bu anayasa taslağı aşağıdan yukarıya, milletin ihtiyacından kaynaklanan, milletin talebinden kaynaklanan, milletin arayışından kaynaklanan bir anayasa arayışı değildir. Bunu önce çok iyi bilelim. şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'DE GİDEREK YÜKSELEN, KABARAN 'ANAYASAYA HAYIR' DALGASI VAR"

Deniz Baykal, "Bugün Türkiye'de giderek yükselen, kabaran 'anayasaya hayır' dalgası var. Bu Türkiye'nin her yerinde var. Bunu anlamak lazım. Bu siyasi bir partinin organize ettiği, yönlendirdiği 'hayır' dalgası değildir. Bu 'hayır'ın hiçbir sahibi yoktur, bunu yönlendiren, yöneten kimse yoktur. Bu 'hayır' milletin, halkın hayrıdır. Ve biz buna saygı anlayışı içinde, her birimizin parti kimliği olduğu halde ve parti kimliğimizde iftihar ettiğimiz halde, Türkiye'nin o parti kimliğine şiddetle muhtaç olduğunu en yakında bildiğimiz halde, bugün buraya ben Cumhuriyet Halk Partili olarak değil bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak geldim. Ve karşımdaki herkesi de siyasi kimliğini hiç düşünmeden onu benimle eşit konumda, bu ülkenin hukukuyla ilgili benim kadar söz söyleme hakkına sahip, benim gibi birere vatandaş gibi düşünüyorum" dedi.

"BU TEPKİSİNİ SİYASALLAŞTIRMAYA, TERÖRİZE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR"

Deniz Baykal, "Toplumun her yerinde çoban ateşleri gibi kendiliğinde, talimatsız, emirsiz, yönlendirmesiz, sosyal medyada, kahvede, sokakta, hayatın içinde insanlar birdenbire 'olmaz, buna evet diyemeyiz' diye tepki koymaya başladılar. Şimdi bu tepkiyi etkisiz kılmak için buna uydurma sahipler bulmaya çalışıyorlar. Bu halkın tepkisini, milletin tepkisini, toplumun içinden gelen, yürekten gelen, akıldan gelen bu tepkisini siyasallaştırmaya, terörize etmeye çalışıyorlar. Yok PKK'lılarmış, yok FETÖ'cülermiş, vatan hainleriymiş. Türkiye'yi bugünlere getiren o güzellikleri savunmak için herkes 'hayır' diyor" şeklinde konuştu.

"TEK ADAM ANAYASASIDIR BU"

Baykal, "Biz iktidarı İstanbul'daki saraydan almışız, Ankara'daki o onurlu meclise getirmişiz. Şimdi Ankara'daki meclisten onu alacaklar, Beştepe'deki saraya götürecekler. Ana hatlarıyla getirilen anayasanın niteliği tek adam inşa etmeye yönelik olmasıdır. Bunu söyleyince rahatsız oluyor AKP'liler ama gerçek bu. Gerçek bu çünkü onu yapıyorsunuz. Size onu yaptırıyorlar. Adını bile koyamıyorsunuz. Tek adam anayasasıdır bu" dedi.

Baykal'dan anlamlandırılması zor referandum çıkışı

"SAKIN HA TAPUYU KAPTIRMAYIN"

Deniz Baykal ayrıca, "Bu oyu çok kıymetli, bu oyunuzun kıymetini bilin, bu oy olağan üstü önemli. Sakın ha tapuyu kaptırmayın. Hem gecekondunun tapusunu, hem de devletin tapusunu. İkisi de senin elinde, ikisi de senin hakkın. Atalarından kaldı sana o. O İstiklal Savaşı dediğin neydi? İşte o tapuyu kazanma savaşıydı. O tapuyu kazanmak için o şehitleri verdik, o mücadeleyi yaptık. Anadolu'yu, o 776 bin kilometrekareyi o şekilde kurtarabildik. Şimdi ona sahip çıkın. Onu kaptırmayın ona buna. En küçük bir vekalet verirken 40 defa düşünüyorsun da 'acaba bu ince ince yazılı lafların arkasında' beni tuzağa mı düşürüyorlar diye, ona, buna soruyorsun. Kardeşim bu oyunun kıymetini bil, o bir vekalet, senin her şeyinin vekaleti. Devletin tapusu, senin tapun, senin kimliğin, bağımsızlığın, başının dik olması. Onurun, şerefin o ya, kıymetini bil onun " diye konuştu.

"BAŞBAKAN VE HÜKÜMETİ KURTARACAĞIZ"

Baykal son olarak, "Hayır çıktığı zaman, cumhurbaşkanı değişmeyecek, başbakan değişmeyecek, hükümet değişmeyecek. Hatta tam tersine, başbakan ve hükümeti kurtaracağız. Başbakan da, Bakanlar Kurulu da kurtulacak" dedi.