Behçet Necatigil ve edebiyatımıza kazandırdıkları
Özel İçerik

Behçet Necatigil

Necatigil'in doğum günü anısına, yeniden...

İyi ki doğdun!

*

Modern Türk Şiiri’nin önde gelen şairlerinden Behçet Necatigil, herhangi bir edebi akıma ayak uydurmayan, bağımsız bir şair ve fikir adamıydı. Evet, bir şairdi; ancak sadece şiir değil, bundan başka tiyatro, sözlük bilimi, mitoloji, radyo oyunları gibi birçok alanda yazdı. Roman çevirileri de yaptı.

Edebiyatın yanında öğretmen kimliği ile de tanınan Necatigil, edebiyatta özel bir yer kazandı. Onu, aramızdan ayrılışının 39. Yılında, edebi yönünden bahsederek anıyoruz…

Behçet Necatigil ve edebiyatımıza kazandırdıkları

KÜÇÜK MUHARRİR

Necatigil, babasını işi sebebiyle taşındıkları Kastamonu’da devam eden eğitim hayatında, ortaokuldayken, yetersiz beslenme ve bakımsızlık sebebiyle “adenit tüberküloz” oldu. Öğrenimine ara vermek zorunda kaldı. Tekrar İstanbul’a taşındıklarında eğitimine orta ikinci sınıftan devam etti. Bu hastalık onu ziyadesiyle duyarlı bir çocuk yapmış ve onda yazma hevesi uyandırmıştı. 17 Ekim 1927’de elle yazarak haftalık olarak “Küçük Muharrir” adını verdiği bir dergi hazırladı. Şimdilik sadece ailesi ve yakın arkadaşları için çıkarıyordu; 14 sayı yapmıştı. Okula geri döndüğünde, 20 Haziran 1932’de, yeni harflerle yazmaya başladı. O yaz, 12 sayı çıkardı. Akşam Gazetesi’nin keşfi ile Çocuk Dünyasısayfasına “Küçük Muharrir” adıyla şiirler, küçük hikayeler, fıkralar yazdı. İlerleyen yıllarda İzzet Geyve ve Bedri Tezgit takma adlarını da kullanacaktı. Bir gün bağımsız bir edebiyatçı olacağı işte bugünlerden belliydi.

Behçet Necatigil ve edebiyatımıza kazandırdıkları

ÖĞRETMEN NECATİGİL

Behçet Necati imzasıyla Varlık Dergisi’nde yayımlanan ilk şiiri “Gece ve Yas”olan Necatigil, 1936’da lisenin Edebiyat Bölümü’nü birincilikle bitirdi. Sonra da Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı’nda yükseköğrenim görmeye başladığında, öğretmenleri arasında Ahmet Hamdi Tanpınar ve Ali Nihat Tarlanda vardı. Cahit Külebi en yakın arkadaşı oldu. Divan ve Tanzimat şiiriyle burada tanıştı. 1940’ta o, artık bir öğretmendi… Lise ve ortaokulda öğretmen olarak görev alan Necatigil, 1960’ta Çapa Eğitim Enstitüsü’ne tayin edildi. 1972’de kendi isteğiyle emekliye ayrılana dek öğretmenliğe devam etti. Emekliliğinde de her zaman olduğu gibi yazmaya, üretmeye devam etti.

Behçet Necatigil ve edebiyatımıza kazandırdıkları

ESERLERİ

1945’te, “Kapalı Çarşı” adını verdiği ilk şiir kitabını yayımladı. 1951’de “Çevre”, 1953’te “Evler”, 1956’da da “Eski Toprak” adını verdiği eserlerini verdi. Bu kitaplarındaki şiirlerinde gözlemlerini dolaysız yoldan olduğu gibi anlatıyor, başka hiçbir çağrışıma mahal vermiyordu.

Evet, hiçbir akıma katılmamıştı, ama kendi içinde değişiklikler yapıyordu. 1955’ten sonra öykü unsuru az, ama çağrışımlara açık şiirler yazdı.

Necatigil gerçekten de sadece bir şair değil, aynı zamanda fikir adamıydı. Şiir dışında da kendini denemeyi seviyordu. Bunlardan en önemlisi 1963’te radyo oyunları yazmaya başlaması oldu. Bu alanda verdiği eserler söz konusu olduğunda, “Türkiye’de en çok emek verenlerden” diye anıldı. Stefan Zweig, Rainer Maria Rilke, Miguel De Unamuno gibi daha pek çok Alman ve Norveçli yazar ve şairlerin kitaplarını dilimize kazandırdı.

Ayrıca, 1960’taki “Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü”, 1979’daki “Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü” ile edebiyatta sözlüğe; 1969’daki “100 Soruda Mitologya” ile de mitolojiye özellikle değindi.

Behçet Necatigil ve edebiyatımıza kazandırdıkları

ÖDÜLLERİ

Edebiyatta böylesine özenli bir yer edinmeyi başarmış Necatigil, pek çok ödüle değer görülmüştü elbette. Bunlardan birkaçı 1956’da “Eski Toprak” ile aldığı “Yeditepe Şiir Armağanı”, 1964’te “Yaz Dönümü” ile aldığı “Türk Dili Kurumsal Şiir Ödülü”, Carl Zuetmayer’den çevirdiği “Kurtlar” şiiriyle de “Türk Alman Derneği Çeviri Yarışması Birincilik Ödülü” idi.

Ölümünün ardından 1980’de ise, ailesi “Behçet Necatigil Şiir Ödülü”nü vermeye başladı…

Instagram: biyografivekitap