Berber dükkanından başlayan yazarlık serüveni
AA

Yazar Nurettin Durman, Bingöl'deki evinden kaçarak 1961'de İstanbul'a göçtü. 1968 Mayısı'nda Beylerbeyi'ne yerleşti, evlendi ve 1976'da kendi berber dükkanını açtı.

EDEBİYATÇILARIN UĞRAK YERİ

Beylerbeyi'nden Küplüce'ye çıkan yol üzerindeki dükkanı Cahit Zarifoğlu, İsmet Özel, Süleyman Çelik, Arif Dülger, Ahmet Özalp, Mehmet Akyıl, Hurşit Akyıl, Müştehir Karakaya, Mürsel Sönmez, Sıddık Ertaş, Şerafettin Yapıcı, İlhan Kutluer ve Yüksel Kanar gibi birçok edebiyatçının uğrak yeri oldu.

Nurettin Durman'ın yaklaşık 55 yıl önce tutmaya başladığı günlükleri uzun süredir Dil ve Edebiyat dergisinde yayımlanıyor. Durman, yazdıklarının bir kısmını da Beylerbeyi Günlükleri kitabında topladı. Yazar, dükkanı kapattığı 2011'den bu yana, emeklilik günlerini yaşadığını ve dost meclislerinde bulunduğunu söyledi.

Berber dükkanından başlayan yazarlık serüveni

"ŞİİR NEDİR BİLMİYORDUM"

Yazar Nurettin Durman, "Çemberlitaş Vezirhan'da berberde çalışırken, dükkanın önünde oturmuş bir şeyler yazıyordum. Beyefendi, okuyan biri bana 'Ne yapıyorsun?' diye sordu. 'Şiir yazıyorum.' deyince, 'Ya öyle mi? Yahya Kemal'i oku, Yahya Kemal'i oku.' dedi ve kendi dükkanına gitti. Ben o günden sonra Yahya Kemal kim diye araştırdım. O zamanlar gazetelerde romanlar tefrika ediliyor. Endülüs'le ilgili Grenata'nın Son Günleri diye bir roman var. Onu okuyorum ve etkisinde de kalıyorum. Cağaloğlu'nda kitapçılar o zaman çok, şimdiki gibi değil. Çemberlitaş'ta olduğum için kitapçılara gitmeye, edebiyat dergileri almaya, dergileri okurken yazarları, şairleri tanımaya başladım. Kitaplarını alırken de onlar hakkında bilgi sahibi oluyorum. Böylelikle şiirin ne olduğunu anlıyorum. Ondan önce şiir nedir bilmiyordum." dedi.

"BERBERLİĞİ BIRAKMAK İSTEDİM"

Nurettin Durman, şiirle ilgilendiğini çoğu müşterisinin bilmediğini söyledi. "Sonradan röportajlarım falan yayınlanmaya başlayınca benim şair olduğumu bildiler. Yoksa kimseye şiir yazıyorum, ben şöyle şairim, böyle şairim. demezdim.  Allah'a hamd ediyorum. Çünkü askerden sonra berberliği bırakmak istedim. Sonra evlenince Almanya'ya gitmek için yazıldım, başka işler yapmak istedim, kitapçıda çalışmak istedim, fotoğrafçıda çalışmak istedim olmadı. Evlenince benim rızkım buradan çıkacak dedim. Ondan sonra da berberliği sevmeye başladım. Daha öncesinde sevmiyordum. Benim hayatım bu ama şiire de devam ettim." ifadelerini kullandı.

Berber dükkanından başlayan yazarlık serüveni

"DÜKKANA EDEBİYAT MERAKLILARI GELİYORDU"

Nurettin Durman, "Gelenlerin, orada oturanların hepsi tıraş olmak için gelmiyor, sohbet için geliyordu. Çayımız, sohbetimiz olurdu. Edebiyat meraklıları, duyanlar geliyordu. 1980 yılında İsmet Özel Bey geldi Beylerbeyi'ne. Ondan önce Ahmet Özalp, Sukuti Memioğlu, Mehmet Akyıl gibi birçok arkadaş gelip giderdi. Böyle bir yazanlar, edebiyatla uğraşanlar da gelmeye başladı müşteriden ziyade. Zamanla samimiyetler arttı, dostluklar gelişti. Ankara'da Saatçi Musa'nın yeri varmış. Entelektüeller, Müslüman aydınlar, okumaya meraklı insanlar orada buluşurlarmış. Musa Amca da orada işine bakar, arada bir müdahale edermiş. Mürsel Sönmez'in Örnek Mahallesi'nde beyaz eşya mağazası var. Oraya çok edebiyatçı gider. Duyan gider, Mürsel'le konuşalım, sohbet edelim, bir dinleyelim veya biz anlatalım' derler." şeklinde konuştu.

Berber dükkanından başlayan yazarlık serüveni


Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)