Bizans ordusunun paralı Türk askerleri
ensonhaber.com

Enes Taha ERSEN / enes.ersen@ensonhaber.com

Orta Asya'nın bozkırlarından Anadolu'nun bağrına kadar gelen Türklerin binlerce yıllık tarihinde, göçebe yaşamdan bu zamana gelen en büyük özellik savaş konusundaki tecrübesi, askerlik konusundaki üstün kabiliyetidir.

Henüz tarihin ilk yıllarında, tarihin en önemli teknolojilerinden sayılan kompozit yaylar ile at sırtında ok atmayı öğrenen Türkler, düşmanlara korku, dosta da güven salmıştır. Türklerin bu özelliği öylesine nam saldı ki o zamanlara, çağın en büyük devletlerinden Bizans dahi ordusuna paralı Türk askerlerini kattı. Bu bilgiye Prof.Dr. Yusuf Ayönü'nün Türkiyat Araştırmaları Dergisi'nde yayınlanan makalesinden ulaştık.

Bizans ordusunun paralı Türk askerleri

TOPRAKLARA SALDIRILAR BİZANS'I PES ETTİRDİ

Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden Türkler, beraberinde namını da getirdi. Gerek savaş, gerek askerlik alanlarında elde ettiği tecrübeler, dönemin en büyük devleti olan Bizans'a kadar ulaştı.

İmparatorluk ordusunda ücretli asker olarak görev yapan çeşitli boylara mensup Türk topluluklarının Bizans hizmetine girmesi değişik yollarla oldu. Bizans'ın Trakya’daki arazilerini yağmalayan Peçenek, Kuman ve Uzları Türk topluluklarını askeri güç kullanarak durduramayan Bizans yönetimi genellikle arazi, para ve değerli hediyeler karşılığında onları kendi hizmetine alma yoluna giderek Bizans'ı pes ettirdiler. Bizanslılar Türkleri böylelikle saflarına kattı.

USTA KEMANKEŞLER ÖNCÜ KUVVET

Türklerin neredeyse ata silahı denilebilecek kadar eski olan yay ve ok kullanımına, Bizans'ta da devam edildi. Bizans'ın en önemli öncü kuvvetlerinden olan Türk birlikleri, batı medeniyetlerinden gelen saldırıları bertaraf etti, yıllar boyunca akın faaliyetlerini yürüttü.

Bizans'ın ok yağmuru saldırılarının temelinin Türk askerlere dayandığı düşüncesi de bu fikre dayandırılırken, Türklerin bu süreç içerisinden Kemankeş denilen ok atan yaya çeken birlikleri Bizans'ın en etkin güçlerinden olduğu belirtiliyor.

Bizans ordusunun paralı Türk askerleri

BİZANS'IN ÖMRÜNÜ UZATTILAR

Selçuklu devletinden Osmanlı'ya kadar uzanan süreç içerisinde Türklerin Bizans askeri olarak Batı saldırılarına karşı ciddi başarılar elde ettiği görülüyor. Özellikle Türklerin 1071 Malazgirt Zaferi ile devlet sistemi değişen ve parçalanarak            bölünmeye giden Bizans'ın kendi içinde yaşadığı çatışmalarda yıkılmamasına sebep olarak Türk askerlerinin varlığı gösterilmektedir.

Bizans ordusunda görev yapan Türkler, Bizans’ın diğer düşmanları Haçlılar, Batıdaki Slav kavimleri ve Ermenilerden gelen çok sayıda saldırıyı bertaraf ettiler. Bununla birlikte 1453'te Osmanlı'nın İstanbul'u fethederek Doğu Roma İmparatorluğu'nun tamamen yıkmasına kadar gelen süreçte Bizans'ın ömrünün uzamasına ciddi katkıları olduğu kaynaklarda belirtiliyor.

Bizans ordusunun paralı Türk askerleri

TÜRKLERE KARŞI SAVAŞMAYI REDDETTİLER

Bizans'ın ömrünü uzattı dediğimiz Türk kuvvetleri; askerlik konusunu ne kadar profesyonel bir meslek olarak gördüyse de bir o kadar da milliyetine ve kültürüne bağlıydı. Öyle ki Selçuklulara karşı savaşmak üzere Anadolu Yakası'na geçirilen 15 bin kişilik Peçenek atlısı bu görevi kabul etmeyerek atları üstünde Boğaz'ı geçip tekrar Rumeli sahiline çıkmışlar ve Tuna kıyılarına dönmüşlerdi.

Konuya ilişkin Yusuf AYÖNÜ'nün yazmış olduğu Bizans Ordusunda Ücretli Türk Askerler (XI-XII. Yüzyıllar) isimli makalede Türklere karşı savaşmak istemeyen Bizans'ın Türk askerleri şöyle anlatılmaktadırlar:

"Bizans yazarlarından Attaleiates, Malazgirt Meydan Savaşı'ndan önce ayın olmadığı bir gece Bizans ordugahının etrafından dolanarak taciz okları atan Selçuklu askerleri ile Bizans ordugahındaki Peçenek ve Uzların birbirlerine çok benzediklerini ve o karışıklık içerisinde Türklerin Bizans karargahına girmeleri halinde kovalayan ile kovalananın birbirinden ayırt edilemeyeceğini ifade etmektedir. Başka bir Bizans tarihçisi Zonaras da aynı şekilde eserinde savaştan önce bir gece Selçuklu kuvvetlerinin Bizans karargahının etrafında çığlıklar atarak dörtnala koşuşturduklarını ve ertesi sabah Uzlardan bir grubun Selçuklularının tarafına geçtiğini kaydetmektedir."