Çocuklara dizi karakterleriyle tuzak kuruyorlar

p

ÇOK İZLENEN DİZİ KARAKTERLERİNİN ADIYLA AÇILAN SAHTE HESAPLARLA ÇOCUKLAR TUZAĞA DÜŞÜRÜLÜYOR

Çok izlenen dizilerin çocuk ve kadın karakterleri adına açılan sahte Facebook hesaplarından, küçük yaştaki kız çocukları tuzağa düşürülüyor. İletişim kurdukları çocuklardan müstehcen fotoğrafını isteyen sahte hesaplardaki kişilerin, bu fotoğrafları bazı internet sitelerine pazarladığı belirtiliyor. Konuyla ilgili ebeveynleri uyaran Yrd. Doç. Dr. Şevki Işıklı, “Ebeveynler sosyal medyada çocuklarının arkadaşı olmalı. Çocuğun gündelik yaşamı gibi bilgisayar internet güvenliği de evde olağan gündem olmalı. Çocukların okulda neler yaptıkları kadar internette neler yaptıkları da konuşulmalı.” diyor. Çok izlenen dizilerde oynayan karakterler adına açılan sahte hesaplar ailelerin ve çocukların kabusu oluyor. Bazı hesaplardan, özellikle küçük yaştaki kız çocukları tuzağa düşürülüyor. Birçok aile de çocuklarının okul hayatına yansımasın diye fark etseler de bu tuzakları dillendirmiyor. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Bilişim Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şevki Işıklı da ebeveynleri Facebook tuzağına karşı uyardı. Işıklı, “Böylesi istenmeyen durumlar için iki çözüm söz konusudur. Bunlardan ilki, fiili bir istismar durumu gerçekleşmeden önce alınması gereken önlemlerdir. İkisi ise istismar olayından sonra yapılacak işlemler, takınılacak tutum ve tavırlardır. Yaşanan olaylar her iki konuda da çok eksiğimizin olduğunu gösteriyor. Teknolojik değişim çok hızlı olduğu için ebeveynler, çocuklarına öğreten konumundan çıktılar, çocuklarından ve çocuklarıyla beraber öğrenen konumuna gerilediler. Bu yüzden ebeveynler, çocuklarıyla beraber birçok şeyi yeniden öğrenmek gerektiğini idrak etmeliler.” ifadelerini kullandı.

IŞIKLI :''GÜVENLİ İNTERNET KULLANIMI ÖĞRETİLMELİ''

Işıklı, ebeveynlerin çocuklara güvenlik internet kullanımını öğretmesi gerektiğini belirterek, “İlk yapılması gereken şey "güvenli internet" kullanımı. Bunun için öncelikle ebeveyn bilgilenmeli ve bilinçlenmeli. Bu amaçla bilgisayar ve cep telefonlarının internet ayarları, bir uzmandan yardım alınarak güvenli hale getirilebilir. Bu ayarlarla çevrimiçi ziyaret ve yazışmaların, indirilen veya yüklenen içeriklerin kayıtlarının tutulması sağlanabilir. Bu kayıtlar belli aralıklarla kontrol edilebilir.Bu tür risklerle karşılaşmamak için bilgisayar ve cepten kamera kullanımı konusunda açık kurallar konulabilir. Kamera kullanımına sınır getirilebilir. Örneğin yalnızca tanıdıklar söz konusu ise kamera kullanımına izin vermek gibi. Tabi her iki durumda aile meclisinde konuşulduktan sonra karar alınması lazım. Sanal ortam güvenliği, aslında gerçek gündelik güvenlik algısından beslenir. Çocuklara, sanal ile gerçek arasında hiçbir farkın olmadığı anlatılmalı. Orada da birisi sizi tehdit edebilir, paranıza el koyabilir, taciz edebilir, şantaj yapabilir, dava açabilir. İnternet, keyfilik, sınırsız özgürlük ortamı değil kesinlikle. Bilgisayar, telefon ve tabletlerde yapılan her işlemin cihazlarda veya internette kayıtlarının tutulduğunu ifade edilmeli. Bu hem veli hem çocuk tarafından iyi kavranmalı.” şeklinde konuştu.

EBEVEYNLER, ÇOCUKLARIN SOSYAL MEDYA ARKADAŞI OLMALI

“Ebeveynler, çocuğunun meşgul olduğu her şeyle meşgul olmalı.” diyen Işıklı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evet, “her şeyle” ilgilenmeli. Örneğin zaman geçirdiği etkinlikleri takip etmeli, kullandığı akıllı teknolojileri kullanabilmeli, vakit geçirdiği internet sitelerine girmeli, arkadaşlarını tanımalı. Ebeveynler, çocuklarının 24 saatinin hesabını verebiliyor olmalılar. Çocukların Facebook veya Twitter gibi hesaplarına arkadaş olarak üye olmalılar. İster fake hesapla, değilse kendi hesaplarıyla. Çocuklar kontrol edildiklerinin farkında olmalı. Fakat bu baskıcı bir kontrol olursa, karakter gelişimini olumsuz etkileyebilir. Genel bir ilke olarak söyleyeyim. Çocuğun gündelik yaşamı gibi bilgisayar internet güvenliği de evde olağan gündem olmalı. Çocukların okulda neler yaptıkları kadar internette neler yaptıkları da konuşulmalı.”