Çocukları bahar alerjilerinden nasıl koruyabiliriz

Çocukları bahar alerjilerinden nasıl koruyabiliriz

İlkbahar ayları dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 30-40'ını etkileyen alerjik hastalıkların zirve yaptığı dönemlerden biridir. Bitki örtüsünün yenilendiği bu dönemde havadaki alerjen miktarı çok artar. Bahar alerjilerinin ve bunların temel nedeni olan polenler, bitkilerden havaya saçılarak rüzgar yoluyla kilometrelerce havaya uçuşabilirler. Çayır, tahıl, ağaç ve yabani otlar en önemli polen kaynağıdır. Kuru ve güneşli havalarda polen düzeyi artar, bu nedenle küresel ısınma sonucu alerjik hastalıklarda artış görülüyor. Özellikle bahar aylarında artan üst solunum yolu hastalıklarına karşı çocukların korunması da oldukça önem taşır.

ÇOCUKLARDA ALERJİK HASTALIKLAR DAHA SIK GÖRÜLÜR

Bahar mevsimi ile birlikte çocuklarda birtakım alerjik hastalıklar daha sık görülmeye başlanır. Bahar alerjisi; alerjik nezle, astıma ve göz alerjisine sebep olabilir. Bunun yanı sıra çocuklarda yorgunluk haline sebep olur ve okul başarılarını ciddi bir şekilde etkiler. Bahar alerjisi olan çocukların çoğunlukla burunları tıkalı olur ve bu sebeple düzenli bir uyku uyuyamazlar. Uykusunu iyi alamayan çocuklar, gün boyu kendilerini yorgun, bitkin ve halsiz hisseder. Bahar alerjilerinden en önemlileri mevsimsel alerjik rinit, alerjik astım ve polen alerjisi gibi alerjik hastalıklardır. Bu hastalıkların yanı sıra nezle, farenjit, bronşiolit ve krup gibi genellikle virüslerin sebep olduğu alt ve üst solunum yolu enfeksiyonları, çocukluk çağında görülen döküntülü hastalıklar ve yine virüslerin sebep olduğu ishallerde bahar aylarında çocuklarda oldukça rastlanır.

BAHAR ALERJİLERİNE DİKKAT

Mevsimsel alerjik rinit (bahar nezlesi/alerjisi): Halk arasında bahar nezlesi olarak bilinen mevsimsel alerjik rinit, genellikle nöbetler halinde tekrarlayan hapşırık, burun akıntısı ve tıkanıklık, kaşıntı, gözlerde sulanma ve kızarma, boğazda kaşıntı gibi bulgularla görülür. Bahar alerjileri en çok gençlerde görülse de bebeklerde ve ileri yaşlarda da görülebilir. Mevsimsel alerjij rinit tedavisi sırasında teşhis için hastalık belirtileri yeterlidir. Muayene ve alerji deri testleri ile tanı kolayca konur. Alerji tespiti yapılan hastalar, antigribal antibiyotik ile ağrı kesici, öksürük şurubu gibi gereksiz ilaç kullanmaktan kurtulmuş olur.

Alerjik astım: Çocukluk çağında görülen astım yüzde 90 oranında alerjik kökenlidir. Ev içindeki alerji yapıcı maddelerin bronşlarda hassasiyet yaratması; sıcak-soğuk hava değişimi, egzersiz, solunum yolu enfeksiyonları, kimyasal kokular, hava kirliliği ve sigara dumanı gibi uyarıcılar temas astımın ortaya çıkmasına sebep olur. Bunların yanı sıra alerjik olunan maddeye aşırı maruz kalmak da öksürük, hırıltı, nefes darlığı belirtilerine yol açabilir. Alerjik astım tedavisinde tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi birinci kural alerjik olunan maddeden mümkün olduğunca uzak durmaktır. Uygun önerilere uyularak çevre önlemleri alınabilir. Önlemler yeterli gelmezse, ilaç tedavisinin uygun görüldüğü hastalarda bronşları tedavi eden sprey şeklindeki ilaçlar kullanılır.

Polen alerjisi: Polen alerjisi genellikle en yaygın mevsim geçişlerinde yaşanır. Bahar aylarında bitkilerin çiçek açması, yaz sonunda çimenler ve pelinler polen miktarının arttığı dönemlerdir. Polenler, nefes yoluyla vücuda girdiğinde kişi alerjik bünyeli ise, göz ve burundaki dokular şişerek halk arasında saman nezlesi olarak bilinen bahar alerjisi ortaya çıkar. Polen alerjisinden korunmak için, polenlerin en yoğun olduğu sabah 5 ile 10 saatleri arası dışarı çıkılmamalıdır. Dışarı bu saatlerde çıkılacaksa ağız ve burun kapatılmalıdır. Her akşam duş alınmalı, sokaktan gelince giysiler değiştirilmelidir. Araba ve evlerin camlarını açılmamalı, dışarıdayken gözlük ve şapka kullanılmalıdır. Polen alerjisi tedavisinde kullanılan anti alerjik ilaçlar hekim gözetiminde alınmalıdır.

HAVA SICAKLIĞINA UYGUN GİYDİRİLMELİ

Bahar alerjilerinden çocukların en az şekilde zarar görmeleri için ebeveynlerin yapacağı birtakım yollar vardır. Alerjik hastalıklar ve enfeksiyon hastalıkları çoğunlukla ani hava değişimlerinde ortaya çıkar. Bu dönemlerde çocuklar sıcaklığa uygun olarak giydirilmelidir. Terleten kıyafetlerden uzak durulmalı, gerektiğinde terli giysiler sık sık yenileriyle değiştirilmelidir.

ELLER SIKÇA YIKANMALI

Çocuğun ellerini sıkça yıkamak her dönemde enfeksiyonlardan korunmanın en basit ve en etkili yollarından biridir. Eve gelindiğinde ebeveynlerin önce ellerini ve yüzünü yıkayıp sonra çocuklarıyla temas etmeleri gerekir. İyi ve dengeli beslenmek de bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Yoğurt, kefir benzeri besinler, probiyotik içerdikleri için barsak florasını güçlendirir. Taze meyve ve sebzeler de bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden bolca tüketilmelidir. Güneşli havalarda yarım saat yapılacak bir yürüyüş de hem çocuklar hem yetişkinler için oldukça faydalıdır. Ayrıca iyi havalandırılmayan kapalı mekanlardan ve alışveriş merkezlerinden uzak durulmalıdır.