Cumhurbaşkanı Erdoğan: Vatanımızı böldürmeyiz
ensonhaber.com

Çin’den Endonezya’ya geçen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Son günlerde yaşanılan terör eylemleri ve şehit haberleri değerlendiren Erdoğan, "Çözüm süreci yaşanılan olaylardan etkilenir mi?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

KUSURA BAKMASINLAR VATANIMIZI BÖLDÜRMEYİZ

"Temel hak ve özgürlüklerin sağlanmasıyla yetinmeyip bölgeyi ayırma peşinde koşanlar varsa hiç kusura bakmasınlar. Vatanımızın bölünmezliğine sahip çıkmak zorundayız. Bundan kesinlikle taviz vermeyiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Vatanımızı böldürmeyiz

KARŞILIKSIZ BIRAKILMAYACAKTIR

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

-PKK, Türkiye içindeki terör eylemlerini yoğunlaştırdı. Son olarak Şırnak’tan 3 şehit haberi geldi. Bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu terör saldırıları PKK’nın vahşetini açıkça ortaya koyuyor. Karşılıksız bırakılmayacaktır. Şehitlerimize rahmet, ailelerine ve milletimize sabır diliyorum. Terörü minimize etmek konusunda kararlıyız. Silahlı Kuvvetler’imizin DEAŞ ve PKK dahil tüm terör odaklarına yönelik operasyonları da bunun somut bir göstergesi.

DOKUNULMAZLIK KONUSUNDA KARARI PARLAMENTO VERECEK

-HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın, Suruç saldırısını sizinle ilişkilendirmeye çalışan bazı açıklamaları oldu.

Asker ve polisimizin uykuda, babasıyla telefon görüşmesi yaparken ya da hanımıyla evine dönerken şehit edildiği haince saldırılarla karşı karşıyayız. Ama terör örgütü ve yandaşları, Suruç’taki saldırıyı dahi farklı yerlere çekme gayretinde. Cumhurbaşkanlığı makamını bununla ilintilendirmeye kalkışıyorlar. Bunlarda ne haya var, ne edep. 6-8 Ekim olaylarında, şu anda sözüm ona milletvekili olan kişinin yaptıkları ortada. Orada 50 Kürt vatandaşımız hayatını kaybetti. Ölen de, öldüren de Kürt... Şimdi dokunulmazlığın kaldırılması ve benzeri yaklaşımlarla, farklı bir oyunun içine giriyorlar. Dokunulmazlık konusunda kararı parlamento verecektir. Bu zata şunu sormak lazım: ABD ve AB’nin terör listesinde olan bir örgütü sen terör örgütü ilan edebiliyor musun? Tam tersine, bunlar Suriye de dahil olmak üzere, terör yapılanmalarına sahip çıkma peşindeler.

ÇÖZÜM SÜRECİNİN İSTİSMARINA MÜSAADE EDİLMEMELİ

-Tüm bu yaşananlardan, çözüm süreci nasıl etkilenir? HDP halen masada olur mu?

Hükümetin kararları çok çok önemli. Çözüm süreci benim Başbakanlığım döneminde başladı. Biz bu yola çıkarken “demokratik açılım” diye çıktık, “Milli birlik ve kardeşlik” dedik. Çözüm süreciyle de taçlandıralım istedik. Ama ne yazık ki çözüm sürecini istismar edenler çıktı. Bedelini son yapılan seçimlerde ağır ödedik. “Sandıklarda tehdit yoktu, sıkıntı yaşanmadı” iddiaları doğru değil. Tehdit vardı, bizzat gelip anlatanlar oldu. Doğu ve Güneydoğu’da, büyük şehirlerde bile kısmen yaşandı bunlar. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Dolayısıyla bundan sonra çözüm sürecinin istismarına müsaade edilmemeli. Önemli olan içeriktir, temel hak ve özgürlüklerdir. On yıllardır görülmeyen her türlü özgürlüğü, biz sağladık. Ret, inkâr ve asimilasyon politikalarını kaldırdık. Bunlar kolay şeyler değildi. Temel hak ve özgürlüklerin sağlanmasıyla yetinmeyip bölgeyi ayırma peşinde koşanlar varsa hiç kusura bakmasınlar. Vatanımızın bölünmezliğine sahip çıkmak zorundayız. Bundan kesinlikle taviz vermeyiz.

BİZ TEK MİLLETİZ

Biz bir defa tek milletiz. Sadece Türkler yok bu kavramın içinde, 78 milyon tek milletiz. Bu milletin tek bayrağı var, asla alternatif kabul etmeyiz. Tek vatan var, üzerinde operasyona müsaade edemeyiz. 78 milyon, bu vatanda eşit ve hür olarak yaşayacaklardır, bunlar arasında ayrımcılığa da müsaade etmeyiz. Devlet içinde devlet olmaz. Nitekim biz paralel devlete müsaade etmedik. Şimdi Kuzey Suriye’de olan da yine tek devlete karşı bir girişimdir. Kuzey Suriye’de, en doğudan Akdeniz’e kadar bir koridor oluşturma gayreti içindeler. DEAŞ, Cerablus’ta bu hesapların önünde onlara bir mani teşkil ediyordu, bu nedenle orada bir mücadeleye girdiler. Ancak Türkiye “iyi terörist, kötü terörist” oyununa müsaade etmeyecektir, terörist teröristtir.

SEÇİME KADAR AZINLIK HÜKÜMETİ MÜMKÜN

-Terörün artmasında, hükümetin halen kurulamamış olmasının etkisi var mıdır?

Hayır, sanmıyorum. Koalisyon hükümeti olup olmayacağı görülecek, ama son 20-30 yıla baktığımızda en uzun süreli koalisyon 3.5 sene sürmüş. 16 ay süren koalisyon bile var. Bunlardan ülkemiz için fayda bekliyorsak, boşuna bekliyoruz. İstikrar ve güven olmazsa, yatırım gelmez. Bizim dönemimizde, yılda 22 milyar dolar yatırımın geldiği zamanlar oldu. Tek başına iktidarın en önemli avantajı bu. Koalisyon görüşmelerinden olumlu sonuç çıktı çıktı. Çıkmadığı takdirde, hemen milli iradeye müracaat edelim ki kararı tekrar millet versin. Böylece de şu andaki durumdan bir an önce kurtulmuş olalım.

-Azınlık hükümeti seçeneğine nasıl bakıyorsunuz?

Benim karşı olduğum, kalıcı azınlık hükümetidir. Ülkeyi seçime götürmek kaydıyla, bir azınlık hükümeti kurulması pekâlâ mümkündür. Kendisine görev verilen partiye diğer bir partinin veya partilerin dışarıdan destek vermesiyle oluşturulacak bir azınlık hükümeti, ülkeyi seçime götürebilir.