Demet Sağıroğlu: Amerika'da kadının kılına zarar gelmez

Demet Sağıroğlu, tepkiler üzerine röportaj yayınlanmadan önce kendisine Posta gazetesinden gönderilen maili paylaştı. Mail ve yayınlanan haber karşılaştırıldığında röportaja eklemeler yapıldığı anlaşılıyor.

Röportajın ilk hali olduğu belirtilen ekran görüntüsü:

Buyurunuz efendim! Şimdi lütfen eklediğiniz cümleleri haberimden çıkarınız ki yaptığınız haberin etik değeri olsun! Halkı bir sanatçının üzerine olumsuz yönlendirmek yakışıyor mu size? Artık taraflı değil, birleştirici cümleler kurmanın zamanı gelmedi mi? @ensonhaber @Postacomtr pic.twitter.com/LB7WR2t5Zt

Posta gazetesinde yayınlanan hali:

90'lı yıllarda popüler olan Demet Sağıroğlu'nun şarkıları Türk pop klasiklerinin arasında yerini almıştı. Sağıroğlu daha sonra Amerika'ya tşaınarak orada yaşamaya başladı. Yeni bir single çıkaran Sağıroğlu New York'tan Türkiye'ye döndü.

Posta'dan Oya Çınar'ın sorularını yanıtlayan Sağıroğlu, ABD ile Türkiye arasındaki farklardan da bahsetti.

ABD-TÜRKİYE KARŞILAŞTIRMASI

Türkiye ve Amerika’yı karşılaştırdığınızda yaşamla ilgili nasıl farklılıklar var?

Orada çalışkansan emeğinin karşılığını alıyorsun. İnsanlara gerçekten hak ettikleri değerin verildiğini hissediyorsun. Burada işler başka türlü yürüyor.

"KİMSE TRUMP'A KÜFÜR ETTİĞİ İÇİN TUTUKLANMIYOR"

Ya özgürlük?

‘Amerika özgürlükler ülkesi’ deniyor ya, gerçekten öyle. Kendini her konuda özgürce ifade edebiliyorsun. Şunu dersem başıma bir iş mi gelir, biri önümü mü keser diye düşünmek zorunda değilsin. Herkes kendi ifadesinden sorumlu. Kimse kimseye müdahale edemiyor. Mesela Trump’a küfür ediliyor sokakta. Ne küfürler... Ama günün sonunda kimse bu nedenle tutuklanmıyor.

Sosyal baskı da mı olmuyor?

New York’ta, Boston’da, Washington’da olmuyor. Daha içlere, mesela Teksas’a, okumuşluk oranının az olduğu yerlere gittiğinizde bunu görüyorsunuz. Yani neymiş? Cehalet tüm kötülüklerin anasıymış.

"AMERİKA'DA KENDİMİ GÜVENDE HİSSETTİM"

Kadın kimliğinizle düşündüğünüzde İstanbul ve New York’u nasıl kıyaslarsınız?

Büyük fark var. Sen orada bir kadına değil el kaldırmak, küfrettiğin anda polis tepene biniyor. Bir kadın biri daha ona dokunmadan, “İmdat! Polis” diye bağırdığında sorgusuz sualsiz tutuklanıyor o kişi. Bunun caydırıcılığı çok yüksek. Amerika’da kimse kolay kolay bir kadının kılına zarar veremez. Ya da kimse şiddet gören kadını şiddet uygulayanla uzlaştırmaya, “Kocandır yapar” diyerek arabulucuk yapmaya kalkmaz. Bunlar önemli detaylar. Bu yüzden de kendini son derece güvende hissediyor kadınlar, ben de orada çok daha güvende hissettim.