Devletin zirvesi Ankara'da nikahta

Devletin zirvesi Ankara'da nikahta

Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Şahin ve Başbakan Erdoğan, AK Parti Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan'ın oğlu Mahmut Arslan ile Elif Üncü'nün nikah şahitliklerini yaptı. Ankara Sheraton Otel'deki nikaha Başbakan Yardımcıları Cemil Çiçek ve Bülent Arınç, 14 bakan ve çok sayıda milletvekili ile DTK Başkanı Ahmet Türk de katıldı. Evlilik cüzdanını Cumhurbaşkanı Gül'ün verdiği nikahta, Başbakan Erdoğan yine üç çocuk temennisinde bulundu.

Düğüne Cumhurbaşkanı'nın eşi Hayrunnisa Gül katılmazken, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan düğündeydi.

‘Yargıdaki gecikme siyasete yıkılamaz'

Başbakan Erdoğan, tahliyelerle ilgili Yargıtay'ı eleştirerek “Dosyaları inceleyen merci bellidir. Eğer siz bunları incelemekte mahir değilseniz, zamanı iyi değerlendirmiyorsanız bunu kalkıp da siyasetçiye yıkamazsanız” dedi BAŞBAKAN Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere dün akşam Kuveyt'e gitti. Hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gündemdeki konulara ilişkin bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan konuşmasında dosyaların gecikmesi ve tahliyelerle ilgili Yargıtay'a yüklendi. Erdoğan şunları söyledi:

Devletin zirvesi Ankara'da nikahta

FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN

İSTİNAF MAHKEMELERİ

Niçin geciktiği ortada, fakat şu anda öyle zannediyorum ki artık sona doğru yaklaşıyoruz. İstinaf mahkemeleriyle ilgili olarak zaten fiziki şartları bitirmiş vaziyetteyiz. Sadece bu konularla ilgili atama safhasında Adalet Bakanlığımız. Bunun atamalarını da HSYK ile birlikte gerçekleştirecekler, burada bizim daha başka herhalde bir sıkıntımız kalmadı.

SİYASETİN ALAKASI YOK

İnanıyorum ki burada yargının şu anda üzerinde toparlanan o ağır iş yükünü nasıl siyasi kanada yıkacağım buna benzer bazı yaklaşım tarzları var, bunlar da şık olmuyor. Bir defa tamamıyla yargının kendi akışı içerisindedir, bunun siyaset mekanizmasıyla yakından uzaktan bir alakası yoktur. Yani yargıya düşmüş olanları herhalde biz o dosyaları incelemiyoruz. Dosyaları inceleyen merci bellidir. Eğer siz bunları incelemekte mahir değilseniz, zamanı iyi değerlendirmiyorsanız bunu kalkıp da siz siyasetçiye yıkamazsanız.

HERKES GÖREVİNİ BİLSİN

Hatta yargıya müdahale etmemek gibi gerek anayasadan, gerekse yasalardan hükmünü alan, bu noktada bize engeller getiren yasal düzenlemeler var. Onun için kimse kalkıp da siyasetçiyi ve siyaseti burada yargılamaya girmesin ve herkes görevini bilsin. Bakın şu anda öyle daire başkanları var ki 'Ben bitirdim bütün işlerimi, önümde herhangi bir dosya yok ve süratle de işlerimi takip ediyorum' diyor. Ama edemeyenler de var herhalde onlar da başka işlerle meşgul oluyorlar.

PAPANDREU'NUN SÖZLERİNİ BEKLEMİYORDUM

(Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun Erzurum'daki konuşmasında Kıbrıs ve hava sahasına ilişkin sözleri hatırlatılınca) Toplu açılış töreninde Sayın Yorgo'nun yaptığı konuşma gayet güzel, Türkiye-Yunanistan arasında birlik, beraberlik mesajları içeren bir konuşmaydı. Fakat Büyükelçiler toplantısındaki konuşma doğrusu benim de beklediğim konuşma değildi. Fakat daha sonra kendisiyle yaptığımız görüşmede de kendisinin aslında böyle anlaşılmak istenmediğini söyledi. Bunu da basın toplantısında gördüğünüz gibi telafi etti. Tabii burada 'ben ne diyorum' bu değil, 'karşımızdakiler ne anlıyor' bu çok önemli. Burada böyle bir incelik vardı. Bu inceliği zannediyorum orada kaçırdılar, ondan dolayı orası biraz şık olmadı. Biz de konuşmamızda zaten ev sahipliği nezaketi içerisinde öyle zannediyorum ki gerekli şekilde, gerekli değerlendirmeyi orada yaptık.

BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR

(‘Papandreu'nun açıklamasının ardından yaptığınız açıklama muhalefeti ikiye böldü. Bahçeli desteklerken, Kılıçdaroğlu'nun aksi yönde bir açıklaması oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusunu üzerine) Sayın Kılıçdaroğlu, artık şu anda acaba ben nereden ne kaparım bunun gayreti içerisinde. Sayın Kılıçdaroğlu'nun böyle bir dış politika anlayışı veya dış politikada nasıl bir tavır takınacağım böyle bir yaklaşım tarzı yok, olamaz. Daha bu işe yavaş yavaş belli bir zaman içerisinde alışacak. Öyle düşünüyorum. Ama Sayın Bahçeli'ye de yaklaşımı sebebiyle özellikle teşekkür ediyorum. Milli birlik budur. Burada kişisellik aslında söz konusu olamaz. Milli menfaatlerin gerektirdiği yerde her şey geride kalır, milli menfaatler en öne çıkar ve bunu hep birlikte başarmalıyız diye düşünüyorum.