Dışişleri'nden Almanya'ya tepki

123

Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel, Türkiye'ye karşı çok sabır gösterdikleri, artık politika değişikliği yapacaklarını söylemişti.

ALMANYA'NIN TALEPLERİ KABUL EDİLEMEZ

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Almanya, bir yandan devletimizin bekasını hedef alan PKK ve FETÖ terör örgütleri üyelerinin kendi topraklarında rahatça dolaşmasına göz yummakta, diğer yandan da ülkemizde terör suçundan gözaltına alınan veya tutuklanan şahısların da yargıdan muaf tutularak serbest bırakılması gibi kabul edilemez taleplerde bulunuyor." ifadeleri yer aldı.

Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması şu şekilde:

"Almanya, tarihi bağlarımız bulunan dost ve müttefik bir ülke olmakla beraber, son dönemde ilişkilerimizde ciddi bir güven bunalımı yaşanmaktadır.

ALMAN BAKAN SORUNLARI DAHA DA GENİŞLETİYOR

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in bugünkü ifadeleri de sözkonusu tek taraflı çarpık yaklaşımın son ve kabul edilemez örneğidir. Bakan Gabriel’in bu açıklamayla aramızdaki sorunları daha geniş platformlara taşıyarak, cepheyi genişletme gayreti de dikkat çekmektedir.

Bunu Almanya’nın gerçek niyetinin tezahürü olarak görüyoruz. Bakan Gabriel, Türk yargısına müdahaleye izin vermediğimiz için Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısını sertleştirmek, Gümrük Birliği güncellemesine karşı çıkmak, yatırımları teşvik etmemek, AB’nin Türkiye’ye katılım fonlarını gözden geçirmek gibi tehditkâr ifadeler kullanmaktadır.

TÜRKİYE ÜZERİNDEN PRİM YAPMA ÇABALARINA TEPKİ GÖSTERİLECEK

Türkiye kısa vadeli siyasi çıkarları, stratejik konularla karıştıran bu devlet anlayışını hiçbir şekilde benimsememektedir. İç politika saikleriyle Türkiye ve Türk karşıtlığı üzerinden prim yapma çabalarının farklı platformlara taşınmasına da gereken tepki gösterilecektir.

Almanya'yı müttefik ve dost bir ülke olarak görmeye devam etmek istiyoruz. Almanya’nın terörle mücadele ve Türkiye'nin güvenliği konusundaki haklı beklentilerimizi anlamasını ve ortak çıkarlarımızı stratejik bir vizyonla değerlendirmesini umuyoruz. İlişkilerimiz şantaj ve tehditle değil, uluslararası kabul görmüş norm ve ilkeler temelinde yürütülmelidir. Aynı anlayış, insan hakları, terörle mücadele ve güvenlik alanlarındaki hassasiyetlerde de karşılıklı olarak sergilenmelidir."