Doğu - Batı Çatışması: Fatih Harbiye

Doğu - Batı Çatışması: Fatih Harbiye

Edebiyatımızın önemli kalemlerinden Peyami Safa’nın, Fatih Harbiye romanı yayınlandığı 1931 yılından beri çok okunan ve üzerine tartışmalar yapılan önemli bir kitaptır.

9.Hariciye Koğuşu, Sözde Kızlar, Yalnızız, Canan ve daha birçok kitaba imza atan yazarın, en çok öne çıkan ve tanılan romanı kuşkusuz ki Fatih Harbiye’dir. Kitap, dizilere de uyarlandı.

FATİH VE BEYOĞLU

Roman, mütedeyyin, muhafazakâr insanların yaşadığı İstanbul’un Fatih semti ve çoğunluk olarak gayrimüslimlerin hayat sürdüğü Avrupa değerlerine bağlı Beyoğlu-Harbiye arasında gidip gelmektedir. Romanın ana karakteri ise, bu iki kültür arasında kalan Neriman’dır.

BEYOĞLU İLE DEĞİŞEN FİKİRLER

Neriman, Fatih semtinde aile değerlerine bağlı mütevazı bir hayat süren bir kızdır. Uzun zamandır birlikte olduğu Şinasi ile bir gün okuldan çıktıklarında Beyoğlu’na gezintiye çıkarlar. Ve Şinasi'den gün geçtikçe uzaklaşmaya başlar Neriman.

Doğu - Batı Çatışması: Fatih Harbiye

NERİMAN IŞILTILI HAYATTAN ETKİLENİR

Beyoğlu gezintileri Neriman’da her gün alışkanlık yapmıştır. Yine bir gün okul çıkışında tramvayla Beyoğlu’na gider. Oradaki şaşalı hayattan, insanların giyim ve kuşamından, konuşmalarından, müzik tarzlarından oldukça etkilenir.

FATİH'E YABANCILIK DUYMAYA BAŞLAR

Neriman’a göre, Avrupai değerlere sıkı sıkı bağlı olan İstanbul’un bu tarihi kentini benimsemeye ve kendisini buraya ait hissetmeye başlar. Doğup büyüdüğü Fatih semtine yabancılık duyar. Burayı sevmemeye, dünya değerlerinden uzak bir semt olarak görmeye başlar.

BİR DÖNÜM NOKTASI OLARAK MACİT

Neriman, yine bir Beyoğlu gezintisinde, kendisinden daha eğitimli, kibar, yakışıklı, kültürlü ve şık giyinen Macit’le tanışır. Macit’ten oldukça etkilenen Neriman, bu beyefendiye karşı derin duygular beslemeye başlar. Zamanla, kendisinden, yaşadığı sıkıcı hayattan, ailesinden, çevresinden ve kendisinden nefret eder.

Ama bir yandan da aklında Şinasi vardır. Kültür çatışması yaşayan Neriman, duyguların da emin değildir. Şinasi’ye sık sık yalanlar söyleyerek Macit’le buluşmaya, onunla vakit geçirmeye devam eder.

Macit’le Beyoğlu’nun şirin ve tarih kokan pastanelerinde görüşmek onu mutlu etmektedir. Bu kibar adamla dostluğunu devam ettirdiği takdirde kendisinin de artık bu kentin bir ferdi olarak göreceğini hayal eder.

ŞİNASİ'NİN MÜCADELESİ

Neriman’ın, kendisine söylediği yalanlara inanmayan bu aşık genç her şeyin farkındadır aslında. Neriman’ın Macit’le gizli gizli buluşmaya gittiğini pekâlâ biliyordur. Aşağılık psikolojisi yaşayan Şinasi, kendisini sorgulamaya ve Neriman’ı, hülyalı dünyasından çekip kurtarmak ister.

NERİMAN'IN KİMLİK BUNALIMI

Eski Neriman gitmiş yerine farklı bir Neriman gelmiştir artık. Yazarın kitapta da çok güzel betimlediği gibi Doğu ve Batı değerleri arasında sıkışıp kalan Neriman’ın içinde bulunduğu hayat değerlerini beğenmeyerek bir kimlik bunalımı yaşar.

Kitabı, Sosyolojik, kültürel, ekonomik, siyasal ve sosyal olarak ele aldığımızda 1930’lu yıllardaki İstanbul’un içinde bulunduğu değerler yapısı hakkında da yazar bizi gezintiye çıkartır.

FARKLILIKLAR, BENZERLİKLER

Fatih Harbiye romanı her ne kadar Recaizade Mahmut Ekrem’in ‘Araba Sevdası’ kitabıyla benzerlik taşısa da yaşanan dönemler çok farklıdır. Biri kapılarını Avrupa’ya yeni açan Tanzimat dönemindeki Osmanlı’yı, diğeri ise, Cumhuriyet dönemi değerler çatışmasını işleyen Fatih Harbiye.

NERİMAN MAHALLESİNE GERİ DÖNER

Doğu, Batı değerleri arasında sürekli mekik dokuyan Neriman, gerçek yaşantısının bu olmadığını ve bir kandırmaca içerisinde geç olsa fark eder. Yavaş yavaş bu duygulardan uzaklaşmaya ve kendi değer yapısına dönüş yapar.

Işıltılı hayattan vazgeçmesin sebebi ise, kitabın içinde yer alan bir hikayeyi duyması vesile olur. Hikayeyi, kitabı okuyanlar mutlaka bilirler. Bilmeyenler için de kitabı okumalarını salık veririm. Neriman, bir zamanlar burun kıvırdığı Fatih semtinin havasını solumaya devam eder.

Bir akşam herkes sofradayken Neriman eline udunu alarak çalmaya başlar. Bu aynı zamanda Neriman’ın yaşadığı Doğu Batı çatışmasını geride bıraktığının göstergesidir.

Ötüken yayınlarından çıkan ve 100 temel eser arasında yer alan bu romanı mutlaka okumalısınız.