Elias Canetti’den insan üzerine 15 alıntı
Özel İçerik

Elias Canetti

Almanca dilinde roman ve oyun yazan Canetti, 1981’de, “geniş bir bakış açısı, fikir zenginliği ve sanatsal güç ile işaretlenmiş yazıları için” Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Bugün de Nobel Ödüllü Yazar Canetti’nin aramızdan ayrılışının 24. Yıl dönümü. Onu, “İnsanın Taşrası” eserinden alıntılarla anıyoruz…

Modernist yazar Elias Canetti'den insan üzerine 15 alıntı

- Not edilen her şey, ne denli çaresizlikten kaynaklanmış olursa olsun, hâlâ ufacık bir umut tanesi içerir.

*

- Yaşanmış olan, ancak okunmuş olanla toplanabiliyor ve insan bu okunmuş olan olmaksızın hiçbir şey yaşamış olamıyor.

*

- Goethe, bana bir hakkı tanıyor: Yapmak zorunluluğunu duyduğun şeyi yap, diyor, gürültülü bir şey olmasa da yap, rahat soluk al, gözlemle, düşün!

*

- Kendimi bütünüyle ben olana kadar parçalamak istiyorum.

*

- Kendini amacının kölesi gibi hissettiği anlarda, insana yardımcı olabilecek tek çare vardır: Eğilim ve yeteneklerinin çok yönlülüğüne boyun eğip, kafasından geçenleri hiçbir açıklama yapmaksızın kâğıda dökmek.

Modernist yazar Elias Canetti'den insan üzerine 15 alıntı

- Belki de senin her soluk alışın, bir başkasının son nefesidir.

*

- Haklı olan ve bunu bilenlerden yayılan o öldürücü can sıkıntısı. Gerçekten akıllı olan haklılığını saklar.

*

- İnsanın kendi kendine konuşması, neden bunca iyidir? Kendisinden hiçbir şey istemediği için mi? İçinde bir kin barındırmaksızın nefrette çok ileri gidebildiği için mi? ...

*

- Yeni yerlere yolculuk yapmanın yararlı yanlarından biri de kuşkuların aşılmasıdır. Yeni yerler eski anlamların kalıplarına sığmaz. İnsan bir an için gerçekten açılır.

*

- İkili konuşma kutupları değiştirir: İnsanın karşısında daha uzun zaman susabileceği yakındaki biri, ansızın yine ona en yakın kişi olur.

Modernist yazar Elias Canetti'den insan üzerine 15 alıntı

- İnsanlar, en sevdikleri söylemleri ve sözcükleri kullanmakta neredeyse masumdur. En zararsız biçimde gelişigüzel konuşurlarken kendilerini nasıl ele verdiklerini sezmezler.

*

- İyi tanıdığım insanlara, özellikle yaşamlarının önemli olayları söz konusu olduğunda, hep aynı hikâyeleri anlattırmayı severim. Ancak bu hikâyeleri her defasında farklı anlatan insanlarla bir arada olmaya dayanabilirim.

*

- İnsan, suçlama olarak nefret ettiğini kendini bilmek olarak sever.

*

- İnsanoğlu hep çekip gitmek ister; gidilecek yerin adı olmadığında, bu yer belirlenemediğinde ve sınırları da görülemediğinde, özgürlük diye adlandırılır.

*

- Herkes kendini beğenmişçesine yaşamadı mı? Ve sonunda herkes ölmedi mi?

Instagram: biyografivekitap