En zor en zorunlu idare: Çevre Yönetimi

En zor en zorunlu idare: Çevre Yönetimi

Çevre Kanunu'na göre; faaliyetleri sonucu çevre kirliliğine neden olacak veya çevreye zarar verecek kurum, kuruluş ve işletmeler çevre yönetim birimi kurmak, çevre görevlisi istihdam etmek veya Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlardan bu amaçla çevre yönetim hizmeti satın almakla yükümlüdürler.

Kanun; "Çevre yönetim birimini kurmayanlara 9.420 Türk Lirası, çevre görevlisi bulundurmayanlara ya da Bakanlıkça yetkilendirilmiş firmalardan hizmet almayanlara 6.280 Türk Lirası idari para cezası verilir" şeklinde cezai yaptırımları da belirlemiş...

1. Sınıf ve 2. Sınıf Gayri Sıhhi Müesseseler geçtiğimiz yıllar içinde zaten çevre yükümlülüklerini yerine getirmek zorundaydılar.

Ayrıca söz konusu yasal düzenlemeden önce alınmış çevre yönetimi konusundaki izin ve lisanslar da 01.04.2012 tarihine kadar mutlak surette yenilenmek zorunda.

Türkiye çapında kapsama giren 500 bini aşkın gayri sıhhi müesseseye çevre yönetim hizmeti vermek için çevre mühendislerinin sayısı henüz yetersiz kalıyor. Türkiye'de yaklaşık 15 bin Çevre Mühendisi bulunuyor. Bakanlık bu sorunu aşmak için, sınavla "Çevre Görevlisi" ünvanı veriyor diğer bazı mühendislik birimlerine. Yine de rakam hala yetersiz.

ÇEVRE SORUNLARI GİDEREK BÜYÜYOR

Kaldı ki; çevre sorunları da giderek büyüyor. Yani hem kanunen hem de fiziken çevre yönetimi konusunda hiç zamanımız kalmadı.

Natural Çevre Danışmanlık ve Mühendislik firması Genel Yönetmeni Kutay Ertul Çevre Yönetim Hizmetini şöyle anlatıyor...

Çevre, bütün canlıların hayatları süresince ilişkilerini devam ettirdikleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde oldukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortama verilen isimdir. Karmaşık bir ilişki sistematiği içeren çevrenin doğal dengesinin bozulmasında en önemli faktör maalesef insandır. Buna bağlı olarak da ortaya çıkan çevre sorunlarından en fazla bizler sorumluyuz. Kaldı ki, bu yıkımın en ağır bedelini de zaten insanlar ödeyecektir.

Natural Çevre'nin kurucuları ve çalışanları olarak biz işimizi çok seviyoruz. Çünkü içindeki tüm unsurlarıyla birlikte biz yeryüzünü ve hayatı çok seviyoruz. Çevresel sorunların bu kadar ayyuka çıktığı bir dönemde hayatın kritik dengelerini koruma çabası bize buruk bir sevinç veriyor. Kuruluş amacımız, işletmelere, yaptıkları üretim ve diğer faaliyetler sonucu çevreye verdikleri zararları önlemek ya da en aza indirmek konusunda rehberlik etmek. Biz ayrıca, firmaların almak zorunda oldukları bir takım yasal belgelerin tüm bürokratik ve yasal süreçlerini de takip ediyoruz. Bunun üstüne, NATURAL olarak bizim hedefimiz sadece çevresel sorunların bertaraf edilmesini sağlamak değil; biz aynı zamanda çevresel sorunlarla ilgili toplumsal farkındalığı arttırmak da istiyoruz.

Mevzuatın zikrettiği gayrı sıhhi firmalar, çevreyle ilişkilerini düzenlenme noktasında yine mevzuatın belirlediği şartlarda hizmet veren bizim gibi firmalardan hizmet satın almak durumunda. Faaliyetleri sonucu çevre kirliliğine neden olan ya da neden olabilecek işletmelerin, yasal çevre düzenlemelerine uyumunu ve en ekonomik-sürdürülebilir çevresel çözümlere ulaşmasını sağlamayı amaçlayan danışmanlık şeklidir, bu hizmet.

Doğrusunu isterseniz, en başlarda da söylediğim gibi biz işimizi yaparken "üretim ilişkileri – çevresel tahribat ikilemi içinde Dünya'yı kurtarıyoruz" duygusuyla hareket ediyoruz. Şirketlerin çevre konusundaki sorunlarına çözüm ararken, çevrenin menfaatlerini müşteri istekleri ile ortak paydada buluşturmaya çalışıyoruz.