Erdoğan: Kaddafi ödülünü geri vermedim çünkü..

Erdoğan: Kaddafi ödülünü geri vermedim çünkü..

Başbakan Tayyip Erdoğan, paritisinin grup toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik Libya eleştirilerine sert yanıt verdi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu sorumsuzlukla suçladı:

"Mısır ve Tunus ile ilgili samimi çağrılarımızı çarpıttılar. Bu açıklamalarımızı ana muhalefet partisi lideri, aceleci buldu ve eleştirdi.

KILIÇDAROĞLU'NA YANIT

Şimdi de Libya konusunda neden açıklama yapmıyorsun diye eleştiriyor. CHP Genel Başkanı kendinine sorulan bir soru üzerine 'Ödülün hakkını veriyor' diye sorumsuz bir açıklama yapıyor. Haritada yerini göster denildiğinde gösteremez. Oralarda ne kadar Türk çalışıyor, ne kadar Türk işadamı var diye sorsanız bilemez. Sırf hükemeti eleştirmek uğruna Libya'daki Türk vatandaşların güvenliğini tehlikeye sokacak kadar ileri gidebiliyor."

Kılıçdardoğlu, Libya'daki halk ayaklanmasına sessiz kalan Başbakan'a "Gönlümüz Libyalı demokratlarla beraber. Erdoğan, Libya'dan aldığı İnsan Hakları Ödülü'nün hakkını veriyor" diye yüklenmişti.

TÜRKİYE'NİN ÇIKARLARINA ZARAR VERİRİZ

Biz gelişmeleri 24 saat tüm boyutlarıyla izliyoruz. Gereken adımları atıyoruz. Diplomasi söylem üretmekle yapılamaz. Ne ilkesel durumumuzdan taviz veririz ne kardeş halklarının çağrısına kulak tıkarız ne de Türkiye'nin çıkarlarına zarar veririz.

'KADDAFİ ÖDÜLÜ NEDEN VERİLDİ?'

Libya'da bana verilen ödül ne ödülüdür, niçin verilmiştir? Filistin meselesine duyarlığımız, çabamız için tevdi edilmiştir. Bu ödül bir yönetimin değil, Ortadoğu halklarının Türkiye sevadasının tezahürüdür.

'FIRSATÇILIK YAPIYOR'

Ben Kasım ayında ödül alırken konuşma yaptım. Ne konuştum? Ödülü alırken ne dedim? Bunu değerlendirmeden 'Bu ödülü geri ver."

"Biz Libya'daki vatandaşlarımızın tahliyesi için gece gündüz uğraşırken, birilerinin çıkıp ödülü konuşması sorumsuzca olduğu kadar tehlikelidir. En hafif tabiriyle fırsatçılıktır, sorumsuzluktur, seviyesizliktir. Bu küçük hesapları milletimin hakemliğine bırakıyorum.

'KADDAFİ İLE İKİ KEZ GÖRÜŞTÜM'

Libya'da Mısır'ın Tunus'un tersine göstericilere ateş açıldığı haberleri geliyor. Libya'da 25 bin Türk vatandaşımız var. Binin üzerinde vatandaşımız tahliye edildi. Bizim bir Türk vatandaşının burnunun kanaması bu çığırtkanları çok farklı hale getirir. Mısır'da da aynı hassasiyeti gösterdik ama sayı orada daha azdı. Kaddafi'yle iki kez görüştüm. Uçakları gönderdik, kulede kimse olmadığı için izin verilmedi. Yedek havaalanına da indiremedik. Uçaklarımızı geri çekme durumunda kaldık. Denizden çok daha fazla tahliye yapalım istiyoruz.
Gıda ve su konusunda çalışmalarımız sürüyor. Sıkıntılar yok değil, var tabii. Aç, susuz diye bir şey yok. Ben bizzat Bingazi Havaalanı'nda olan bir vatandaşımızla görüştüm, oradaki vatandaşlarımızın durumunu görüştüm.

'HALKINA KULAK VER'

"Halkların özgürlük taleplerini gözardı etme yanlışına düşülmemeli. Dış ticaretten sorumlu devlet bakanlığımız işadamları ve işçilerimizle sürekli irtibat halindedir. Önceliğimiz vatandaşlarımızın tahliyesidir.

İnsaf dışı müdahale şiddet sarmalını büyütür. Libya bizim için dosttan öte kardeş bir ülkedir. Kardeşin kardeşi öldürmesi bizim en büyük ızdırabımızdır.
Halkların özgürlük taleplerini gözardı etme yanlışına düşülmemelidir. Libya'da akan kanı keni vücudumuzdan akan kan olarak görürüz."

'ŞOV YAPMA'

"Biz Tunus ve Mısır'daki olaylarda şov yapma, buradan bir amaç edinmek için değil ilkelerimizle hareket ettik. Günü kurtaran açıklamalar yapmıyoruz. Ne kimsenin içişlerine karıştık, ne de sessiz kaldık.
Diğer Arap ülkelerindeki olaylara da aynı şekilde görüyoruz. Biz iç işleriyle ilgili değiliz, canla, insanla, hakla ilgiliyiz. Duyarlılığımız insani hassasiyetimizdendir.