Erzurum'daki kadın cinayetinde müebbet kararı
DHA

Erzurum'da yaşayan Lokman Serçeoğlu, cep telefonu ile evli sevgilisi Hanım Ç.'yi arayıp, dışarı çıkmasını istedi. Sokakta buluşan Lokman Serçeoğlu ve Hanım Ç. arasında tartışma çıktı.

12 KEZ BIÇAKLADI, 30 METRE SÜRÜKLEDİ

Tartışma sırasında Lokman Serçeoğlu, Hanım Ç.'yi vücudunun 12 yerinden bıçaklayarak ağır yaraladı, yaklaşık 30 metre sürükleyip iş makinesinin altına attı.

Hanım Ç. olay yerinde yaşamını yitirirken, Lokman Serçeoğlu tutuklanarak cezaevine kondu. Lokman Serçeoğlu hakkında Erzurum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Erzurum'daki kadın cinayetinde müebbet kararı

"BENİM NAMUSUN YERLERE DÜŞTÜ"

1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılan sanık Lokman Serçeoğlu, Hanım Ç. ile 2010 yılında çalıştıkları huzurevinde tanıştıktan sonra ilişkilerinin başladığını söyledi. Duruşmada bulunan Hanım Ç.'nin yakınlarına tepki gösteren Lokman Serçeoğlu, "Ben utandığımdan ihaneti söyleyemedim. Kimse benim ismimle oynayamaz. Benim namusum yerlere düştü, ben de namusumu temizledim. Olay yerine tasarlayarak gitmem söz konusu değil. Sadece konuşmak için gittim.

"TAKIM ELBİSEYLE GELME NİYETİM..."

Hanım Ç. aşırı yalanlarla üstüme gelince kendimi tutamadım ve olan oldu. Mahkemeye takım elbiseyle gelmemin sebebi indirim alabilmek niyeti değildir. Makamınıza ve huzurunuza duyduğum saygıdan dolayıdır. Hanım'ı seviyordum, 2 çocuğumuz var. O bir gün öldü, ben her gün öleceğim. Yaptığım hatadan dolayı pişmanım" diye konuştu.

ÖMÜR BOYU HAPİS CEZASI

12 Kasım 2015'te yapılan karar duruşmasında, sanık Lokman Serçeoğlu, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Erzurum'daki kadın cinayetinde müebbet kararı

YARGITAY CEZADA İNDİRİM İSTEDİ

Kararın temyiz edilmesinin ardından dosya Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi'nde incelendi.

Yargıtay, sanığın ilk ifadesinde maktulü, kendisine hakaret etmesi, montunun yakasından tutarak iteklemesi ve tokat atması nedeniyle sinirlenerek öldürdüğünü söylediğini kaydetti. Yerel mahkemenin, aksi ispat edilmeyen sanık beyanına itibar etmeyerek Türk Ceza Kanunu'nun 29'uncu maddesi uyarınca asgari oranda 'haksız tahrik indirimi' yapılması gerektiği gözetilmeden, usule uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme yaptığı bildirildi. Haksız tahrik hükümlerini uygulamayan mahkemenin fazla ceza verdiğini belirten Yargıtay, kararı bozdu. Kararı bozarak yerel mahkemeye gönderen 1'inci Ceza Dairesi, sanığa verilen cezanın düşürülmesini istedi.

TAHRİK VE İYİ HAL İNDİRİMİ YOK

Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yeniden hakim karşısına çıkan Lokman Serçeoğlu, pişman olduğunu bildirdi. Mahkeme heyeti, Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnerek, bir önceki heyetin verdiği kararı yerinde gördü ve Lokman Serçeoğlu'nu 'kasten öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezasına mahkûm etti. Heyet, sanığa 'tahrik' ve 'iyi hal' indirimi de uygulamadı.

Erzurum'daki kadın cinayetinde müebbet kararı

DİRENME GEREKÇESİ

1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan gerekçeli kararda, sanığın kardeşi tanık İsmail'e cinayet nedeni olarak maktulün ihanetini gerekçe olarak gösterdiği, yine kendi kardeşi Ayten'e ise kendisinden maktulün para istemesi ve kendisinin para vermek istememesi üzerine maktulün kendisine tokat attığını söylediği, küfrettiğinden bahsetmediğine değinildi. Lokman Serçeoğlu ile Hanım Ç. arasındaki kavganın, maktulün boşanmaktan vazgeçtiği eşi Hamza Ç. ile ikinci kez bir araya gelmesinden kaynaklı olduğuna değinen mahkeme heyeti, kararında direnme gerekçesini şöyle açıkladı: "Sanığın maktul ile buluşmaya yanında bıçak olduğu halde gitmesinin ve maktule karşı isabet ettirdiği bıçak darbesinin sayısı ve niteliği dikkate alındığında da sanığın olay yerine maktul ile konuşmak amaçlı değil maktulü bıçaklamak amaçlı gittiği mahkememizce kabul edilmiştir. Sanık hakkında sanığın savunmasına itibar edilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmesi halinde, sokak ortasında öldürülen her kadın cinayetinde bu tip olayların genel olarak yakın mesafeden olayı gören tanığının bulunmaması nedeni ile sanık savunmasına itibar edilerek her sokak ortasındaki kadın cinayetinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanması sonucunu doğuracağı, bu durumunda hak ve nesafet kurallarına da aykırı olacağı açıktır. Sanığın maktulün kendisine küfür ettiği ve iteklediği yönündeki savunmasının az ceza almaya yönelik savunma olduğu, kaldı ki maktulün olay esnasında sanığa küfrettiği ve iteklediği doğru kabul edilse dahi, sanığın olay yerine maktulü yanında bıçak olduğu halde öldürmek amaçlı gitmesi ilk haksız hareketin sanıktan kaynaklandığını gösterdiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ilgili ilamında sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasının isabetli olduğu değerlendirilerek Yargıtay 1'inci Ceza Dairesinin bozma ilamına karşı direnilmiş olup hüküm kurulmuştur."

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)