BOYKOT MU?
Daha önce de söyledim.
Vatandaş olarak elimizde yönetime katılabildiğimiz tek gücümüz, bir oyumuz var.
Meclis dışında, yani siyasiler dışında hiçbir kimsenin seçiminde yetkimiz yok
Oysa bize darbecilerin empoze ettikleri bir önyargı var
Siyasiler üçkâğıtçıdır, yalancıdır, hırsızdır. Oyumuzu almak için yalan söyler, sahte vaatlerde bulunurlar.
Bu, bize seçtiklerimizi hapse atan, asan, kesen darbecilerden kalma bir yalandır.
Siyasiler kötü, e ne yapalım? Asker gelsin! Kafa buydu.
Evet, bazı siyasilerin kötü olduğu doğrudur. Ama siyasiler üzerinde askeri bürokratik vesayetin kılıcı sallanırken ve onlara iktidar verilmezken, birkaç iç işleri dışında hiçbir konuda söz hakları yokken, onlardan ne yapmalarını bekliyorduk?
Ayrıca parlamenter sandıkları sistem yüzünden AK Parti’ye kadar 80 yılda 57 hükümet kuruldu. Yani bir hükümetin ömrü bir buçuk yıl bile değildi.
Bir buçuk yılda hangi proje başlatılır da sonuçlandırılır?
Siyasi istikrar yoktu, olmaması isteniyordu.
Yine de Türkiye bugün 1923’den ileride ise bu, darbeci askerler değil, o baskı koşullarında işini yapmaya çalışan siyasiler sayesindedir.
Şimdi önümüzde iki büyük seçim var, üstelik daha istikrarlı bir siyasi yapı oluşturmak üzereyiz.
Bütün siyasilerden ne bekleriz?
Seçime hazırlanmalarını ve bize siyasi program sunmalarını bekleriz
Özellikle de muhalefetten, mevcut iktidarın yapamadığı işleri nasıl yapabileceklerini, yapılanları nasıl daha iyi hale getirebileceklerini duymak isteriz.
Ama bizim ana muhalefetin öyle bir sorunu yok.
Bizim onu beğenmemiz gerekirken, o bizi beğenmiyor.
Halk onu seçecekken, o halkı seçiyor. Çoğumuzu istemiyor bu ülkede.
Zaten 80 senedir onların hayalindeki halk olamadık bir türlü.
Ya onlara yeni bir halk bulacağız, ya kendimize yeni bir muhalefet.
Bizi beğenmemekle kalmıyorlar, ayrıca bizim oylarımızın geçersiz olması gerektiğini düşünüyorlar.
Seçimimizin geçersiz olması için seçimi boykot edeceklermiş.
Ana muhalefet kendi varlık nedenine karşı.
Seçim geçersiz olursa ne olacak? “Yazık, şu muhalefet de bir kerecik iktidara geliversin” mi denecek?
Dışarıdan bakınca kurulacak hükümet şaibeli olacak. AB/D bizi hükümetimizi gayrı meşru sayacak.
Unuttukları bir şey var
ABD’de 2016 seçimlerine katılım yüzde 50 civarındaydı. Kimse katılımla ilgili bir şey söylemedi. Hillary ile Trump o yüzde 50’yi,yüzde 50 yüzde 50 paylaştılar.
Yani kendisini meclisin de dışına atacak bizim muhalefet.
Yapar mı?
Evet, son seçilen il başkanlarına bakılırsa siyaset üretmekle alakası olmayan, polise taş atmayı siyasi faaliyet sanan marjinaller doldu ana muhalefete.
Daha yapılmadan seçimin hileli olduğunu iddia etmeye başladılar
Duyan da sanır ki 90 senede herhangi bir seçimi kazanmışlar da bunu kazanamayacaklar. Oyunu oynayacak kafa olmadığı için satranç tahtasına tepecekler. İti köpeği sokağa salıp yeni bir Gezi tezgahlayacaklar. Seçimi boykot edecekler de seçim meşru sayılmayacak.
Yapabilirler yani.
Ama onlara bir şey hatırlatmak isterim.
2007’de Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı seçtirmemek için meclisten kaçan bir ANAP ve DOĞRU YOL vardı. Bir daha onları gören olmadı. Gidiş o gidiş.
Halkın seçimden kaçanlara ne yapacağını da görmüş oluruz böylece.
Bu arada muhalefetin Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanı adayı gösterebileceği söyleniyor
Evet, hani şu 2007'de "cumhurbaşkanı olamaz" diye yırtındıkları, e-muhtıra verdirdikleri, 367 kepazeliğini icat ettikleri Gül'ü…
O klişe lafı söylemeyeceğim, “sözün bittiği yerdeyiz” demeyeceğim, çünkü CHP hakkında söylenecek son söz 1946’da bitmişti zaten, gerisi uzatmadır.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış