Kasım 1922'de ünlü İngiliz arkeolog Howard Carter, MÖ 14. yüzyılda yaşamış olan ve çok genç yaşta gizemli bir şekilde hayatını kaybeden Tutankhamun'un mezarını ve mezar hazinelerinin yerini keşfetti. Ancak bu mezarın açılışında çalışan ve orada bulunan çok sayıda kişi birkaç ay içinde farklı ve tuhaf sebeplerle birer birer ölmeye başladı. Bu sebepler arasında yüksek ateş, kan zehirlenmesi, cinayet hatta intihar bile vardı. Antik Mısır'ın mumyalarının lanetli olduğu ve onlarla uğraşılmaması gerektiği söylentileri de böylece kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Şöhretli İngiliz okülist Aleister Crowley, bu ölümlerin gerçek sebebi olarak neredeyse çocuk yaşta ölen genç kralın lanetini işaret edecek kadar ileri gitti. Peki bu yaşananlar gerçekte neydi? Gerçekten bir lanet mi yoksa kötü şans mı? Mezarın açılma anında olay yerinde 58 kişinin bulunduğu belirtiliyor. 20. yüzyılın en büyük maceracılarından Arkeolog Carter ve bazı arkadaşları hayatta kalmayı başardı. Ama yine de Carter, şüphesiz 20. yüzyılın en yüksek risk taşıyan kariyerlerinden birine böylece sahip oldu.
14. yüzyılın en güçlü liderlerinden biri olan Timur yaşadığı dönemde yaklaşık 17 milyon kişinin ölümünden sorumluydu. Bu yaklaşık dünya nüfusunun %5'i anlamına geliyordu. Yaptığı katliamlar öylesine büyüktü ki öldürülen insanların kafataslarından dev piramitler inşa ettirmişti. Sözün özü ölümünün üzerinden 500 yıl geçmiş olsa bile, başınızı belaya sokmak istemeyeceğiniz türde biriydi. Mezarında şu sözlerin yazılı olduğu söylenir; 'Yeniden dirildiğimde dünyayı titreteceğim!' 1941 Haziran'ında Rus antropolog Mikhail Gerasimov bu efsanevi savaşçı imparatorun mezarını açtı ve Timur'un kafatası da mezardan aldığı şeyler arasındaydı. Bu olaydan sadece iki gün sonra Rusya Almanya tarafından işgal edilmişti. Ne tesadüf ama! Timur, yaklaşık bir yıl sonra İslami bir törenle yeniden gömüldü... (