Hürriyet yazarı Gülse Birsel, bugün kaleme aldığı 'Rusya'dan ambargo bize alaska frigo' başlıklı yazısında Rusya'nın Türkiye'ye karşı uyguladığı ambargo ile dalga geçti.
YAKIT, MARGARİN YOKTU, DOĞALGAZ TEHDİDİNE GÜLÜYORUZ
İşte Birsel'in yazısından satır başları;
Yıllarca yakıt sıkıntısı çekmiş, margarin bile bulamamış bir halkın çocuğu olarak Vladimir Bey’in doğalgaz blöfünü neşeyle karşılıyorum. Hatta iyi sebze ve meyvenin bizde kalmasından mutluyum. Ama kayısı, Tarkan, Antalya olmadan Ruslar nasıl yaşar bilemem.
Ekonomik yaptırım biraz şov bence. En azından Türkler için. Biz neler gördük… Ruslar bilmez tabii.
"BİZE BUNLARLA GELME"
Ben, İstanbul'da Barboros Bulvarı'nın göbeğinde oturan hali vakti yerinden sayılacak bir ailenin ilkokul çocuğu olarak bu tekniği öğrenmiş, kullanmış biriyim. Sen "doğalgazı keserim" diye korkutacaksın Vladimir Bey? Maraton koşusu şampiyonu halkı sağlık koşusuyla mı tehdit ediyorsun? O yıllarda fuel oil olmaması detaydı esasen. Margarin yoktu margarin. Rusya bize bunlarla gelme! Acı patlıcan emzimleri var bizde. Kırağıdan mı korkacağız?
Bizde iki şey gerçek ihtiyaçtır. Bir ev, iki makarna. Bunlardan alıp stok yapmayı severiz! Bu kadar kriz beklentisine, Rusya’yla şu duruma rağmen inşaat sektörünün hâlâ büyümesinin sebebi budur.
"RUSYA DOĞALGAZI KESERSE MAKARNA YİYİP ISINIRIZ"
Rusya’nın doğalgazı keseceğine inanmıyorum. Keserse de biraz daha çok makarna yiyip ısınırız. Hem güzel salça da koyarız makarnanın üstüne. Rusya’ya satamadığımız tişörtlerden de üçer-dörder tane içimize giyeriz, bitti..
Ha ne değişir? Her şeye rağmen öyle böyle aldığımız o konutlarda şömine şartı ararız!
Aman inşaat sektörümüze zeval gelmesin de, biz idare ederiz!
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış