Fikirci Bey yazdı: ÇAV MI, HAV MI?
Özel İçerik

ÇAV MI, HAV MI?

Bugün Arife

Yarın hiç alışılmadık bir bayrama gireceğiz,

Hüzünlü, eksik, üzgün…

Çünkü bayram demek “görüşmek” demektir. Dokunmak demektir. Yanında olmak demektir.

Annenin elini öpmektir. Torununun başını okşamaktır

Ona şeker, mendil, hediye vermektir.

Yarın bunların hiçbirini yapamayacağız.

Hani ihtiyarlar derlerdi ya “Nerede o eski Ramazanlar…”

Eh, biz de artık bu yaşta bunu söyledik ya… “Nerede o eski Ramazanlar? Mesela geçen seneki…” Ona bile hasretiz.

İnşAllah Kurban Bayramı’na kadar normale dönmüş oluruz da bu ilk ve son garip bayramımız olur. Hepinizin Ramazan Bayramlarını ayrı ayrı tebrik eder hayırlar dilerim..

Açıkçası hükümetin kararını ne kadar anlasam ve sonuna kadar desteklesem de hiç mutlu değilim.

Tersi bir karar hakikaten büyük bir hata olurdu. 3 aylık emeğimiz 3 günde heba olur, başladığımız yerden de kötü bir noktaya varırdık.

Tam da insanların hüzünlü bir bayrama hazırlandığı ama imanlarını sarsmayıp sabır ve tevekkülle oruçlarını tuttukları bu günlerde camilerimiz bir çeşit abuk sabuk saldırıya uğradı.

O derece ki, muhalefet bile sert bir şekilde tepki gösterdi.

Abuk sabuk diyorum, çünkü bunu radikal Kemalistler yapsa herhalde İzmir Marşı falan çalarlardı. Bunlar her kimse, bir eylem yapacaklar ama eylemde çalacakları özgün bir müzikleri bile yok. İtalyan anti-faşistlerinin 2. Dünya Savaşında söyledikleri ve  solcuları simgeleyen bir parçanın “Türkçe sözlü aranjmanını” çalıyorlar.

Parçanın Avrupa sosyalistleri için manası büyük, “Bella Ciao”, 2. Dünya Savaşında Hitler ve Mussolini’ye karşı dağlara çıkan İtalyan anti faşistlerinin şarkısı. Aslında o da bir düzenleme, orjinali bir çiftçi şarkısı. Ama İtalyanlar kullanabilir, ne de olsa kendi parçaları. Ama çav bella bizim solun neyi olur acaba?

Ben söyliyeyim bizim dıngılların aklına nereden geldiğini. Geçtiğimiz yıllarda “La Casa De Papel” adlı banka soygunu/para basma konulu bir dizide geçiyordu. Dizi kendi başına izlenebilir renklilikteydi. Ama sonradan yapımcıların aklına nereden estiyse banka soygununa bir “solculuk” katmak istediler. Sanırsın bankayı soyup Afrika’daki açlara gönderecekler. Zaten devam bölümlerinde fazlaca çakma solculuğa düştükleri için reyting kaybetti.

Yine de parçanın Avrupa solundaki saygın yeri bakidir. Bakın, Avrupa solunun özgeçmişi epey yüklüdür. Hem 2. Dünya savaşının öncesinde hem de tüm 2. Dünya savaşı boyunca faşizmle mücadele etmiş, büyük kahramanlıklar göstermiş, binlerce kayıp vermişlerdir.

Bizim solun özgeçmişine bakın, dört beş banka soygunu, üç dört adam kaçırma ve bir İsrail Büyükelçisini öldürme…

Bu kadar pespaye bir geçmişin olursa tabii özgün hiçbir şarkın olmaz. Halkın türkülerini araklar Çökertmeli Halil’i solcu gerilla sanır, yaralarını kaşıdığın türkü barlarda yıllarca içip içip söylersin, geceyi de “çav bella, çav bella, Çav! Çav! Çav!…” diye kadeh sallayarak bitirirsin.

Ama bunu camide yaparsan bu artık “Çav! Çav! Çav!…”” değil “Hav! Hav! Hav!” olur.

Cami duvarına da işemiş olursun.

Kuşkusuz bunlar aklı selim sahibi birilerinin yapacağı işler değil ve hemen “provokasyon” iddiaları gündeme geliyor. Belki de öyledir.

Ama ben muhalefetin gidişine bakıyorum da onlar aklı selimi kaybedeli epey oluyor.

Yani bir yerlerde kendini solcu sanan birkaç sinik manyak böyle bir şeyi “süper bir eylem baba…” diye coşarak yapmışlarsa hiç şaşmam.

Tabii konu provokasyon olunca, akla kimlerin gaza geleceği ve bunlara ölüm diye bağıracağı sorusu geliyor. Ne olacak, birtakım siyasi fay hatları kaşınıp, birileri bir yerlere mi saldırtılacak? Eskiden o iş öyle yapılırdı. 12 Eylül öncesi Maraş, Çorum, Malatya olayları hatta sonraki Madımak olayı bile böyle tezgahlanmıştı.  Ama tabii o saldırıları yapacakların eline de bir istihbarat örgütünün silah vermesi, karakola düşünce kollaması, yerine göre hapisten kaçırması falan gerekirdi. Hala var mı Türkiye’de bu kadar kapsamlı senaryolar tezgahlayacak istihbarat örgütleri?

İstihbaratımız nihayet milli olalı beri bitti o işler, yoksa neler denenmedi ki? Artık öyle darbelere altlık olacak uzun vadeli dümenler tezgahlanamıyor. Ancak intihar saldırıları veya uzaktan kumandalı bombalarla köpekçe cinayetler işleniyor.

Eh, işte bu manyaklıklar birbirini tetikliyor.

Ortada Müslümanların ciddiye alacağı bir şey olduğunu sanmıyorum

Müslüman mahallesinde salyangoz satanların bugüne kadar kâr ettiklerini hiç görmedim.

@kalemciler