Hangi yazar Defne Joy için ne yazdı

Hangi yazar Defne Joy için ne yazdı

Türkiye'nin ölüm haberi ile sarsıldığı ünlü sunucunun ardından köşe yazarları da duygularını kaleme aldı...

AHMET ALTAN / KORKUNÇ BİR SABAH (TARAF):

"...Otuz iki yaşında genç bir kadının ölüm haberiyle uyandım ben dün sabah. Ve, hiç tanımadığım genç bir kadının ölümüyle bu kadar acı çektiysem, o genç kadının ailesi nasıl bir acı yaşıyor diye düşündüm. O keder karşısında hangi duygu, hangi istek, hangi ihtiras bir mana taşımaya devam edebilir..."

AHMET HAKAN / DEFNE'NİN ÖLÜMÜ (HÜRRİYET):

"... Şu tatsız rastlantıya bakın:Bir deyip bin güldüğü için... Dans yarışmasındaki yüksek enerjisini fazla göze soktuğu için... Daha dün hakkında 'antipatik' diye yargıda bulunduğum o tuhaf soyadlı kız, 'pat' diye ölüverdi. Oysa o yüksek yaşam enerjisi, o bir deyip bin gülme hali ve o hayata tutunma azmi ile ölüm arasında zerre kadar irtibat kurulamazdı. Ben de kurmadım. Her şey o kadar normaldi ki... Bir 'şov yıldızı' ile kafa bulmanın meşruluğuna sığınarak ben de kaygısızca hafiften kafa buldum. Ama 'ölüm' ertesi gün geldi ve hem pişman etti, hem de utandırdı beni."

KANAT ATKAYA / DEFNE JOY'UN ARDINDAN SINIFTA KALAN VİCDAN (HÜRRİYET):

"... Bir kanalda spiker Tan Sağtürk'e 'Peki kendini geliştirebilmiş miydi?' sorusunu yöneltiyordu mesela. El insaf! Sorulacak soru mu bu? Bir haber kanalı Defne Joy'un kızı değil oğlu olduğunu 11.00 bülteninde ancak düzeltiyordu. Peh! ... Defne Joy Foster... 32 yaşında arkasında 2 yaşındaki çocuğunu bırakarak öldü. Şöhret, yemek tarifleri, reyting raporları, ekran nikahları... Hepsi kaldı. Sevenlerinin başı sağolsun."

YÜKSEL ALTUĞ / BİR DEFNE YAPRAĞININ ARDINDAN (SABAH) :

"...Daha dünkü yazımın mürekkebi kurumadı. Şöyle yazmıştım: "Acun yarışmanın ikincisini yapmayı düşünüyorsa, Defne'yi mutlaka sunucu olarak kullanmalı..." Neden öyle yazdığımı bilmiyorum. Defne yarışmanın en eğlenceli tarafı olduğu için mi, ekran yüzünü pek sevdiğimden mi, onsuz yarışmayı eksik bulacağımdan mı?.. Ama şimdi anlıyorum ki, Defne, aslında bize hayatın 'yaşanılası' tarafını gösteriyordu."

AYŞE ÖZYILMAZEL / SENİ ÇOK SEVDİK DEFNE (SABAH) :

"Yok böyle ölüm... Bir sabah uyanıyoruz ve o artık yok. Gitmiş... Süresi bitmiş... hesabı kapanmış... İnanmak istemiyoruz. Biri çıkıp "Şaka" desin istiyoruz. Hatta o yaramaz çocuk haliyle karşımıza dikilip; "Kandırdıııımmm" desin istiyoruz. Olmuyor! Giden gidiyor, geri gelmiyor. Defne Joy Foster... Neşenin, eğlencenin, her zaman umutla bakmanın, coşkunun, hayatta başımıza ne gelirse gelsin, hani her şeye rağmen dans etmenin adı. Bir anne ama o aslında büyümemiş bir çocuk. Defne'yi kaybettik... Kim inanır? Dün sabah uyandığımda aldım haberi. O andan beri içimde bir boşluk, göğsümde sızı oturuyorum. Defne ve ölüm aynı cümleye hiç yakışmıyorlar ki..."

İCLAL AYDIN / PLANLARI DEĞİŞTİRMEK (VATAN) :

"...Genç ve neşeli insanların ölümü her zaman büyük bir şaşkınlık ve keder dalgası yaratır ki; Defne Joy'un yaratmaması imkânsızdı... İki yaşında bir bebek, hazırcevap neşeli bir genç insan, pırıp pırıl bir gülümseyiş... Defne hep okul kantinindeymişiz duygusu verirdi... Onun erken biten hikâyesi hepimizin kendi içimize bakmamıza sebep oluyor... Biraz da bu ürkütücü aslında..."

REHA MUHTAR / DEFNE JOY FOSTER.. KENDİNİ SEVMEYEN BİR GENÇ KADININ ÖYKÜSÜ... (VATAN):

"...Hayatı sevmediğinden, hayata küstüğünden, hayatı kaldıramadığından gitmedi yani ölüme Defne Joy Foster... Tersine dans yarışmasının ertesinde Survivor'a katılma anlaşması yapmış... Yani hayat en azından işinde istediği gibi gidiyor, para kazanıyor, yeni projelere imza atıyor... O zaman ne peki 32 yaşında gencecik bir kadını ölüme götüren gerçek?.. Defne Joy Foster hayatı seviyordu, ancak kendini yani öz benliğini sevmiyordu sanıyorum... 25 yaşının bohem Atina günlerinde antibiyotik üstüne rakı içtiğim saatlerde, ben de kendimi yeterince sevmediğimin farkında değildim...Oysa kendisini sevmeyen insanların, 'bilinçaltı vücutlarına zarar veriyordu..."

SEVİM GÖZAY / YOK BÖYLE ÖLÜM (AKŞAM) :

"...Elendikten sonraki sözlerini çok gerçek ve samimi bulmuştum. Sebep buydu aslında. Rol ya da komiklik yapmamış, gerçek biri olarak veda etmişti seyirciye. Eli, kolu, çenesi bi rahat durmuyordu evet ama neşeden eğlenceden başka bir gayesi de yoktu. Ölüm geldi aldı aniden. En 'popüler' olduğu günün ertesinde. Minik oğlundan ayrı. Sevgili eşinden uzakta. Gencecik yaşında. İnanılır gibi değil. Tanımadığımız insanlar hakkında yorum yaparken iki, üç, kaç defa gerekiyorsa o kadar düşünmemiz gerekiyor demek ki. Laf ola beri gele konuşup yarın pişman olmak, vicdan azabı yaşamak da var hayatta. Bu hazin ölüm bir kez daha gösterdi bunu bana"

BURHAN AYERİ / YOK BÖYLE DEFNE (AKŞAM) :

"Televizyonlarla hayatımıza girdi. Show TV'den yayınlanan dans yarışmasıyla herkesin sevgilisi haline geldi. Özel yaşantısı ya da eleştirilecek yanlarını ele almak istemiyoruz. Akıllarda kalan tarafının hep sevimli, gülen olmasından yanayız. Burada polis muhabirliğine girmeyeceğiz. Merak ettiğimiz ana konu, pazar akşamı Yok Böyle Dans'ın nasıl geçeceği. Hatırladıkça akacak yaşları söylemek falcılık değil. Jürinin 'Sıfırcı öğretmenleri', keşke düşük puan verip, elenmesine sebep olmasaydık saplantısına çoktan girdiler. Tebessümle eğlenceyi birarada zor görürüz. Hüznü ağır basan, gözyaşları çokça, final öncesi yaşanacağından eminiz. Defne'ye huzurlu ebediyet, 1.5 yaşındaki annesinden daha şirin oğluna sağlam gelecek diliyoruz."