Toptaş, zamanı ya da mekanı tedirginlik hissetmeden, özgürce kullanan bir romancı ve de şair. Eserleri bugün birçok dünya diline çevrilen Toptaş, ilk öykü kitabı “Bir Gülüşün Kimliği”ni 1987’de yayımladı. O günden beri onun yazdıkları, okurları için oldukça büyülü, gizemli bir yolculuk anlamına geldi.
İşte yazma işini bu denli ustalıkla yapan yazardan yazmak üzerine öneriler...
KULAK ASMAYIN
- Aklınızı meşgul eden başka bir şey varsa yazmayın, mümkünse gidip önce o işi halledin; kelimeler aklınıza takılan şeye takılmasınlar.
*
- Ortak aklın çayırlarından gelen sesler çoğu zaman size sizin sesinizmiş gibi görünür; ayıklayın onları, kulak asmayın!
EN BASİT YOL
- En çok hangi yazarı seviyorsanız, yazdıklarınızı sadece o yazar okuyacakmış gibi yazın; bu, bir metni fazlalıklardan ve gereksiz açıklamalardan korumanın en basit yoludur.
*
- Kalemi elinize aldığınızda, edebiyata dair bildiklerinizi aklınızda yahut öteki elinizde hazır bulundurmayın; çünkü sanat söz konusuysa, bilginin kendisi değil buharı muteberdir.
HİSSETMELİSİN
- Bir metni yazarken, metnin de sizi yazmasına fırsat verin.
*
- Kendinizi makul hissediyorsanız yazmayın; yazmak için kendinizi ya hiç ölçeğinde küçük ya da her şeye hükmedecek derecede büyük hissetmelisiniz.
BOŞLUK
- Yazarken okuru, eleştirmenleri, yayınevini, ailenizi, dostlarınızı, toplumsal kuralları ve devletin kanunlarını unutun; yazmak, her türlü iktidarın uzağında gerçekleşen çok özel bir uğraştır.
*
- Kullanacağınız kelimeleri seçerken, iki kelime arasındaki boşluğun da dile dâhil olduğunu unutmayın; o boşluk, o iki kelimenin bize çağrıştırdığı kelimelerden oluşur.
- Gerektiğinde, buraya kadar okuduğunuz sekiz öneri de dâhil hiçbir öneriyi umursamayın; çünkü yazmak bildiğini okumaktır!
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış