Hataylı Norah Jones Karsu Dönmez

Hataylı Norah Jones Karsu Dönmez

Hollanda'nın en çok saygı gören müzisyenlerinden biri o. Kraliyet ailesi tarafından yakından takip ediliyor. Üçü Carnegie Hall'da olmak üzere pek çok önemli konser mekanında sahneye çıktı. Mercedes Stalenhoef, hayatının belgeselini çekti. 'Avrupa'nın Norah Jones'u olarak anılıyor ve adı mutlaka 'en çok umut vâdeden 10 isimden biri' listelerinde yer alıyor.

HER FIRSATTA SOLUĞU TÜRKİYE'DE ALIYOR

Karsu Dönmez, Hollanda'da yaşayan Hataylı bir ailenin kızı. Dönmez, her fırsatta Türkiye'de alıyor soluğu. Önümüzdeki hafta yeniden Türkiye'ye geliyor. Bütün ekibiyle gelecek ve bu kez Türkçe ağırlıklı şarkılar seslendirecek.

Milliyet'ten Güliz Arslan'ın röportajından satır başları;

''Avrupa'nın Norah Jones'u'' olarak anılmak ne ifade ediyor sizin için?

Ben Norah Jones'u severim, bütün şarkılarını bilirim. Bu benzetme ilk defa Hollanda'da Het Parool gazetesinde yazıldı. O zamandan beri beni 'takip ediyor.' Norah Jones'la beni benzetmelerini normal karşılıyorum; Norah da ben de piyano çalıyoruz, ikimiz de kendi bestelerimizi ve müziğimizi icra ediyoruz, saçlarımız kahverengi ve kıvır kıvır... Fakat benzemeyen taraflarımız da var: Ben 23 yaşındayım, o 34 yaşında. Ben yalnızca caz değil, pop, bossa nova, blues, Türkçe şarkılar da söylüyorum.

İLK PERFORMANS BABASININ RESTORANINDA

Babanızın Amsterdam'daki restoranı Kilim'de başlayan müzik yolculuğunuz Carnegie Hall'a kadar uzandı. Şimdi Kilim'deki o ilk günleri anımsayınca ne hissediyorsunuz?

Komşu bir restoranda bulunan piyanoyu babama hediye etmişlerdi, kızı piyano çaldığı için. O zamanlar babamın restoranına gittiğimizde evde bestelemiş olduğum şarkıları çalıp dinleyenlerin reaksiyonuna bakıyordum. Yavaş yavaş yalnız yemek yemek için değil, benim için de gelen çok müşterimiz olmaya başladı. Bu da beni cesaretlendirdi. Ama o zamanlar müzikten bir beklentim yoktu.

Hollanda kraliyet ailesi üyeleri de sizi yakında takip ediyor değil mi?

Kraliçemiz Maxima için 17 yaşındayken sahneye çıktım, programdan sonra albümümü hediye etmek istediğimde 'Karsu albümün bizde var, kızlar senin şarkılarını söylüyor' dedi.

Şarkılarınızda Türkiye'den izler olduğunu söylemek mümkün....

Evet, 'Gesi Bağları' çok hoşuma gidiyordu. Bu şarkıyı hangi şekilde daha geniş bir kitlenin dinleyebileceği hale getirebilirim diye düşündüm. Sonra onu bossa nova stiline çevirince herkes çok beğendi. Aynı şekilde rahmetli Neşet Ertaş'ın 'Neredesin Sen' isimli şarkısını da kendi stilime göre değiştirdim.

Kimleri dinliyorsunuz son zamanlarda?

Bu aralar Nina Simone, Zaz ve Bülent Ersoy'un Tarkan'la birlikte söylediği "Bir Ben Bir Allah Biliyor" şarkısı çok hoşuma gidiyor. Sonra Sezen Aksu... Neşet Ertaş, Aşık Veysel, Fuat Saka, Volkan Konak, Leman Sam da hep dinlediklerim.

'İŞ BULAMAZSAM AŞÇILIK YAPARIM'

Türkiye'de yetişmiş olsaydınız bugün nerede, ne yapıyor olurdunuz?

Bunu tahmin etmek çok kolay değil ama piyano kursuna gitmem çok mümkün olmazdı herhalde. Hollanda'da bile annem ve babam 'Kızım piyanoyu ne yapacağız; sen saz, flüt, keman falan çal' dedi. Ben yine de tutturdum piyano diye. Hatay'da, Karsu köyünde yetişmiş olsaydım bu kadar kolay 'Şarkı söyleyeceğim' diyemezdim galiba.

Ne sıklıkla gidersiniz Karsu'ya? Yemekleri meşhurdur Hatay'ın, siz sever misiniz Hatay lezzetlerini?

En son geçen sene Ricciotti Ensemble Orkestrası ile gittim. Orada bir konser verdik, köylüler çok sevdi. Özellikle 'Hem annemi hem babamı ben köyümü özledim'i ayakta alkışladılar. Yemek bizim aile için önemlidir. Evde Hatay yemekleri çok pişer; sarmici (kısır), assır, oruk (içli köfte), her sabah çoban salatası, zeytin eşkilemesi... Ben de yemek yapmayı çok seviyorum. Sanatçı olarak iş bulamazsam ikinci mesleğim aşçılık olur.