Kente yaklaşık 70 kilometre mesafede tarihi milattan önce 1. yüzyıla kadar uzanan antik kent Anavarza yakınlarındaki Dilekkaya Mahallesi'nde çocukluğu geçen 40 yaşındaki Özkan, tarihi eserlerle iç içe yaşadı.
TAŞ OYMACILIĞINDA GELİŞTİ
Antik kentte yaklaşık 2 bin 100 yıllık heykelleri, kabartmaları, süsleme örneklerini gören Özkan, çakıl taşlarına bu figürleri kazıyarak başladığı taş oymacılığında kendini geliştirdi.
ÜRÜNLERİ TALEP GÖRÜYOR
Ürünlerin talep görmesi üzerine evinin bahçesindeki 2 metrekarelik odunluğu atölyeye dönüştüren Özkan, minik taşlara minyatür oyma ve kabartma figürler resmederek takılar hazırlamasının yanı sıra biblo gibi süs eşyaları da yaparak geçimini sağlamaya başladı.
"ESERLER BANA İLHAM VERİYOR"
Tarihi yapıların üzerindeki resimler, desenler ve kabartmaları hiç unutmadığını anlatan Özkan, "Dere yatağında bulduğum yumuşak çakıl taşlarını, küçük aletler, bıçak, testere, eğeyle şekillendirerek üzerine gördüğüm figürleri çalışmaya başladım. Antik kentte yapılan eserler bana ilham verdi" dedi.
HEDEFİ DAHA KÜÇÜK OBJELERLE ÇALIŞMAK
Tarihi eserlerden ilham aldığını ancak verilen siparişe göre de eserler ortaya çıkarttığını anlatan Özkan, "Tüm çalışmalarımı atölyemde yapıyorum. Gece yatağa giriyorum, uykum kaçıyor aklıma bir proje geliyor yatağımdan çıkıp hemen atölyeme gelip o projeyi hemen çalışabiliyorum. Bu tarz şeyler de çok faydalı. Sanatımda verimlilik yaşatıyor" ifadesini kullandı.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış