Hıdırellez, Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır olarak adlandırılan Hıdırellez'in, Hızır ve İlyas'ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu varsayılıyor.
Hızır bir kişiye verilen addan çok aslında bir doğasal durumu, baharla vücut bulan yaşamın tazelenmesini simgeliyor. Türkiye'de Hızır'a atfedilen özelliklerin bazıları şöyle sıralanabilir: Hızır, yaşam suyu içerek ölümsüzlüğe ulaşmış; özellikle de baharda aramızda dolanarak, bolluk ve sağlık dağıtır.
Hızır ve Hıdırellezin kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atıldı. Bunlardan bazıları Hıdırellezin Mezopotomya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolunda.
KALBİ TEMİZ OLAN İNSANLARIN DUASI KABUL OLUR
Buna göre kalbi temiz, Allah'a inanan insanlara yardım eder. Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar. Dertlilere derman, hastalara şifa verir. Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar.
Hıdırellez, özellikle evlilik, güzellik ve zenginlik getireceği inanışlarıyla varlığını sürdürüyor. Anadolu'daki kırsalda yaşatılan Hıdırellez inanışlarından bazıları şöyle:
Evlenmek isteyen delikanlı, tuzlu çöreği 5 Mayıs akşamı yiyerek gece uykusuna yatarsa, rüyasında evleneceği kızı görür.
HIDIRELLEZ'DE GERÇEKLEŞTİĞİNE İNANILAN ŞEYLER
Hasta ve yaşlılar, 5 mayıs akşamı çimenlerin üzerinde yuvarlanırlarsa şifa bulurlar. Evlenmek isteyen genç kızlar, Hıdırellez günü kimliklerini belli etmeden kıbleye bakan dokuz komşu kapısını çalarlarsa kısmetli bir kapı açılır. Hıdırellez günü, boyu kısa olan çocuk veya gencin başına oklava ile vurulursa o yıl içinde boyu uzar. Hıdırellez günü, akarsuda yıkanan kişinin cildi güzelleşir.
Hıdırellez günü, gözlerine sürme çeken genç kızların başı o yıl hiç ağrımaz. Kısmetinin açılıp açılmayacağını öğrenmek isteyen genç kız, tomurcuk halindeki bir çiçeği suyun içine koyar. Ertesi gün tomurcuk açılırsa kızın kısmeti açılır, tomurcuk açılmazsa kızın kısmeti o yıl açılmaz.
Ev sahibi olmak isteyenler, Hıdırellez gününden itibaren üç gün boyunca gül ağacının dibine ev maketi yaparlar. Evlenmek isteyen genç kız, elmayı soyup yastığının altına koyarsa rüyasında evleneceği genci görür. Bekar kızın çeyizinden alınan bir eşya, gül ağacının altına konulur. Kızın rüyasında bu eşyayı hangi genç alırsa kız onunla evlenir. Hıdırellez öncesi 41 karınca yuvasından alınan toprak, ev halkının para cüzdanına az miktarda konulursa, o eve bolluk ve bereket gelir.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış