İnfaz timi Kaşıkçı cinayeti sonrası çiğ et sipariş etti
İHA

İnfaz timi Kaşıkçı cinayeti sonrası çiğ et sipariş etti

İstanbul Emniyet Müdürlüğü; dünyayı sarsan ‘Kaşıkçı Cinayeti’ soruşturmasından terör örgütü operasyonlarına, Adnan Oktar suç örgütünden uluslararası uyuşturucu şebekelerine kadar pek çok dosyanın yer aldığı çalışmaları, 1 yıllık faaliyet raporunda topladı.

İstatistik bilgilerin yer aldığı almanakta, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda, 2 Ekim 2018'de vahşi bir şekilde katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin ayrıntıları da yer alıyor.

CİNAYETLE İLGİLİ KRİMİNAL ÇALIŞMALAR

Türkçe ve İngilizce olarak 2 dilde yayınlanan almanakta, karartma altında delil arandığı ifade edilirken, MİT’in desteği ile kirli planın deşifre edildiği vurgulanıyor. Ayrıntıların ele alındığı almanakta, infazdan sonra delillerin yakıldığı ve yüksek ısıda DNA’nın yok edilmeye çalışıldığı ima ediliyor.

Tüm dünyanın konuştuğu Kaşıkçı cinayetine ilişkin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ile Olay Yeri İnceleme polisince yapılan çalışmalardan çarpıcı fotoğraf kareleri yer alıyor.

"32 PORSİYON PİŞMEMİŞ ET SİPARİŞ EDİLDİ"

Faaliyet Raporu'nda Kaşıkçı cinayeti sonrasında Suudi Arabistan konsolosluk konutunda yapılan çalışmalarla ilgili olarak ise dikkat çeken şu ayrıntılar yer alıyor:

"Konutta 3 kuyu bulunuyor. İkisi su kuyusu, diğeri ise doğalgaz ve odunla ateşlenen bir tandır. Çifte ateş ile ısı değerini bine yükselten bir tandır. O ısıda DNA'dan tek bir zerre bırakmayacak bir tandır. Üstelik ekipte yüksek lisans tezini 'Kemikten elde edilen DNA analizi' üzerine yapmış bir uzman da (Salah Mohammed A Tubaıgy) bulunuyor. Çürüyen, yakılan kemikler üzerinde 'DNA var veya yok' diyebilecek bir uzman. Yine bölgede yapılan araştırmalar, infaz timinin Cemal Kaşıkçı'yı öldürdükten sonra, konuta ünlü bir restorandan 32 porsiyon 'pişmemiş et' sipariş ettiği ettiğini gösteriyor.

İster istemez akıllara birçok soru daha takılıyor. Tandırda et pişirmek, önceden yapılan planın bir parçası mıydı? Elbette bu sorular bir gün aydınlanacak. Araştırmalar henüz sonuçlanmış değil."

Raporda, Başkonsolosluk içerisindeki kameraların arızalı olmasına da değinilerek, "Başkonsolosluk, içeride bulunan kameraların arızalı olduğunu bildirmişti. Araştırıldı. Sistemlerin teknik servisiyle yapılan görüşmeler, 2018'de herhangi bir arıza bildirimi yapılmadığını gösterdi. En son 5 Temmuz 2017'de bildirim yapılmış. Aynı gün giderilmiş." ifadeleri yer alıyor.

"BELKİ HATİCE CENGİZ DE VAHŞETİN İKİNCİ KURBANI OLACAKTI"

Raporda, Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz ile ilgili ilginç bir ayrıntı da yer alıyor. Kaşıkçı'yı kapıda karşılayan görevlinin anında içeriye bilgi verdiğinin anlatıldığı raporda, "O gün Kaşıkçı'yı kapıda karşılayan görevli anında içeriye bilgi veriyor. Aynı görevli, Hatice Cengiz'i gördüğü halde içeriye 'Kaşıkçı'yı dışarıda bekleyen var'. demiyor. Bahsetmiş olsa, belki infaz durdurulurdu. Bir ihtimal daha var. Belki de Hatice Cengiz nişanlısı gibi o vahşetin ikinci kurbanı olacaktı."

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)