İngiltere Avrupa'dan ayrılık sürecini başlattı

İngiltere’nin AB Daimi Temsilcisi Tim Barrow, Başbakan Theresa May imzalı, birlikten ayrılmayı düzenleyen Lizbon Anlaşmasının 50. maddesini işleten mektubu, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'a yerel saatle 13.20'de verdi.

SÜREÇ RESMEN BAŞLADI

Tusk, sosyal medya hesabından, "9 ay sonra İngiltere Brexit sürecini başlattı." açıklamasını yaptı. Böylece, İngiltere'nin geçen sene haziran ayında yapılan referandumun sonucu çerçevesinde birlikten ayrılması süreci de resmen başlamış oldu.

Taraflar, bir sonraki aşamada ayrılma anlaşmasının maddelerine ilişkin müzakerelere başlayacak. İki yıl sürmesi öngörülen süreç, İngiltere ve AB'nin üzerinde anlaşacakları metnin, hem İngiltere Parlamentosu hem de Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanmasıyla tamamlanacak.

2 YIL SÜRECEK

AB Konseyi Başkanı Tusk, cuma günü AB'nin Brexit yol haritasının taslağını açıklayacak. Taslağın 29 Nisan'da yapılacak İngilteresiz AB liderleri zirvesinde kabul edilmesi durumunda, müzakerelere geçilecek.

60 MİLYAR AVROLUK FATURA

AB'nin, önceki taahhütlerinden dolayı İngiltere'ye yaklaşık 60 milyar avroluk bir fatura çıkarılacağı belirtiliyor.

Söz konusu faturanın, müzakerelerde en tartışmalı konulardan biri olması bekleniyor. Ayrıca İngiltere'de yaşayan birlik vatandaşları ile AB ülkelerinde yaşayan İngiltere vatandaşlarının Brexit sonrası durumları da diğer zorlu konular olarak öne çıkıyor.

1973 YILINDA KATILMIŞLARDI

23 Haziran 2016'da yapılan referandumda halkın yüzde 52'si AB'den ayrılma yönünde oy kullanmıştı. Geçen süre zarfında, AB sık sık İngiltere yönetiminden 50. maddeyi bir an önce işletmesini istemişti. İngiltere, 1973 yılında birliğe katılmıştı.

"GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN TARİHİ BİR AN"

İngiltere Başbakanı May, mektubun teslim edilmesinin hemen ardından Avam Kamarası'nda Brexit sürecinin başlatılmasıyla ilgili milletvekillerini bilgilendirdi. "Halkın talebi doğrultusunda Birleşik Krallık AB'den ayrılıyor." diyen May, bunu "geri dönüşü olmayan tarihi bir an" olarak tanımladı.

Birlikten ayrılığın ülkesine "özel bir fırsat" sunduğunu dile getiren May, "Bu fırsatı kullanarak daha adil ve güçlü bir Britanya inşa edeceğiz. Kendi kararlarımızı kendimiz alacağız, kendi yasalarımızı kendimiz yapacağız. Bizim için en önemli olan konuların kontrolünü elimize alacağız. AB'den ayrılıyor olmamız, artık yasalarımızın Westminster (Londra'daki parlamento), Edinburgh, Belfast ve Cardiff'te yapılacağı anlamına geliyor." diye konuştu.

Brexit'in ardından Avrupa'nın yakın dostu ve müttefiki olmaya devam edeceklerini kaydeden Başbakan May, "Avrupa'nın kendi değerlerini yansıtabilmesi ile güvenlik tehditlerine karşı kendisini savunabilmesi çerçevesinde üzerimize düşen rolü oynayacağız. Tamamıyla küresel bir Britanya, Avrupalı ortaklarımızın en iyi dostu ve komşusu olmamızı istiyorum." ifadelerini kullandı.

"TEK BİR BİRLEŞİK KRALLIK"

Brüksel ile müzakerelere "tek bir Birleşik Krallık" olarak oturulacağını vurgulayan May, ülkedeki her bir bölgenin çıkarlarının hesaba katılacağının altını çizdi. May, ayrıca ülkesi ve İrlanda Cumhuriyeti arasındaki Ortak Seyahat Bölgesi'nin korunmasından yana olduklarını ifade etti. "Göçü kontrol edeceğiz." diyen İngiliz lider ayrıca hali hazırda Birleşik Krallık'ta yerleşik AB vatandaşları ile AB ülkelerinde yaşayan Britanyalıların haklarının güvence altında olmasına yönelik çalışacaklarını belirtti.