Dünya gündeminin en önemli konularından biri son birkaç gündür ABD'nin İran nükleer anlaşmasında vereceği karardı. Tüm gözler verilecek olan karar için Beyaz Saray'a kilitlendi ve Trump, dün kararını çekilme yönünde kullandı.
Tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu karara gerekçe olarak Donald Trump "İran taahhütlerini yerine getirmiyor"u gösterdi, ancak gerçekte İran taahhütlerini tamamıyla hem de fazlasıyla yerine getirdi.
NÜKLEER ANLAŞMANIN ŞARTLARI
2015 yılında P5+1 ülkeleri ile İran arasında yapılan nükleer anlaşma İran'ın üzerindeki ambargo kafesini kaldıracak ve ABD'nin rehin tuttuğu 100 milyar dolarlık İran varlıklarının serbest kalması demekti.
Bu maddelerin karşılanması için İran'a sunulan en temel şart, uranyum zenginleştirilmesinin sınırlandırılması olurken, bir dizi şart da beraberinde sunuldu İran'a.
İRAN'IN TAAHÜTLERİ
İran P5+1 ülkelerine uranyum zenginleştirme konusunda önceleri silah yapımına yetecek kadar hammadde yapabilen Tahran yönetimi, yüzde 5'in üzerinde uranyum zenginleştirilmeyeceğinin garantisini verdi. Bu taahhüdü uygulayan İran, aynı zamanda elindeki zenginleştirilmiş uranyumun miktarını düşürerek, yalnızca tıbbi araştırmalar ile enerji kullanımında yetecek kadar Uranyum bulunduracağını belirtti.
Elindeki fazlaca hammaddeyi Rusya' ya gönderen İran, bununla birlikte üreteceği uranyumu depolayıp silah yapımına kullanmayacağının garantisini vererek her yıl denetime açık bir yapıda olacağını beyan etmişti.
Anlaşmanın en kritik noktası olan santrifüj, yani atom bombası üretebilme cihazlarındaki sayıyı düşürme sözü veren İran, Arak'daki ağır su santralini kapatarak plütonyum üretimini durdurmanın sözünü verdi.
İRAN'IN İCRAATLARI
2'inci yılını dolduran ve ABD Başkanı Donald Trump'ın "işe yaramaz" dediği bu anlaşmada gelinen noktada İran, verdiği taahhütlerin fazlasını da yerine getirdi.
-Anlaşma öncesinde elinde 8 bin ton zenginleştirilmiş uranyum bulunan İran yönetimi, depolarındaki hammaddeyi Rusya'a göndererek yalnızca 300 kilogram bıraktı.
-Ağır su reaktörlerinin inşaatının durdurulması ve nükleer silah üretiminde zenginleştirilmiş uranyum yerine kullanılabilecek plütonyum üretimine girişilmemesi sözünü tutan Tahran yönetimi, Arak'ta bulunan tesisi de kapattı.
-Tahran yönetimi ayrıca elinde bulunan ve atom bombası üretmeye yarayan santrifüj makinesini 19 binden 13 bine çekerken, ülkesindeki nükleer faaliyetleri denetlemesi için Uluslararası Atom Enerjisi Örgütü'ne de izin verdi.
ABD'NİN YALANLARI
ABD Devlet Başkanı Donald Trump mevcut durumda İran'ın anlaşma şartlarını ihlal ettiğini belirtiyor ancak yukarda yer alan "doğru ve resmi" bilgiler, Beyaz Saray'ı yalanlıyor.
BUNDAN SONRA NE OLACAK
ABD'nin anlaşmadan çekildiğini belirtmesinin aksine P5+1 ülkeleri halen anlaşmaya bağlı kaldıklarını belirtiyor. İran'a itidalli yaklaşma çağrısında bulunan Avrupa, anlaşmayı koruma taraftarı olurken, ABD attığı bu adım ile İsrail ile yalnız kaldı. Zira Trump'ın bu kararına tek destek veren ülke İsrail oldu.
Dünyayı bu durumda bekleyen iki senaryo var; ya İran ABD'nin ekonomik yaptırımlarını umursamadan P5+1'in kalanıyla yoluna devam edecek ya da anlaşma tamamen bozulacak ve İran eski nükleer programına geri dönecek. Yani yıllık 8 bin ton zenginleştirilmiş uranyum üreterek yapabileceği onlarca kimyasal silahlı programa.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış