İsrailli aktivist Filistin'e adalet istiyor
AA

İsrailli aktivist ve yazar Miko Peled, Filistin'de adaleti sağlamak, İsrail'in Filistin'de işlediği soykırım ve adaletsizliği kaldırmak için bir yol bulunması gerektiğini belirterek, "Bu bizim çocuklarımıza karşı tarihi sorumluluğumuzdur." dedi.

Peled, Bahçeşehir Üniversitesi'nin Beşiktaş Yerleşkesi'nde "Bir generalin oğlunun gözünden Kudüs" başlıklı konferans verdi. ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan eden kararının ele alındığı konferansın açılışını Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Enver Yücel ve Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın gerçekleştirdi.

İsrailli aktivist Filistin'e adalet istiyor VİDEO

YEĞENİNİ KAYBETMESİ FİLİSTİN'E BAKIŞINI DEĞİŞTİRDİ

Siyonist bir ailede yetişmesine, babasının İsrail ordusunda görevli bir general olmasına rağmen ülkesi İsrail'i "faşist", kendisini de "Filistin halkının yanında duran bir aktivist'' olarak tanımlayan Peled, kendisini Filistin davasına neden adadığını şöyle açıkladı:

"Kardeşimin kızını Kudüs'te düzenlenen bir intihar saldırısında kaybettik. Bu beni çok etkiledi ve birçok İsraillinin yapmadığı bir şeye itti. Bu olaydan sonra Filistinlilerin evlerine gittim, onlarla konuştum. İşte bu olay benim Filistin halkının yanında bir aktivist olarak durmama neden oldu."

İsrailli aktivist Filistin'e adalet istiyor

ABD TARAFINDAN DESTEKLENEN SÖMÜRGECİ DEVLET

İsrail'i "ABD tarafından desteklenen, büyük bir askeri güce sahip, ırkçı ve sömürgeci bir devlet" olarak tanımlayan Peled, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Kudüs'ü, İsrail'in başkenti olarak ilan etmesini eleştirdi.

Trump'ın bu kararı Kudüs'ü, Kudüs'ün statüsünü anlamadan, tanımadan aldığına dikkati çeken Peled, "Trump, Kudüs'ün karmaşık yapısını anlamıyor. Bu kararı almasındaki en büyük neden; Netanyahu ile birbirlerini sevmeleri. Diğer önemli neden de damadının, Batı Şeria'da radikallerin bulunduğu bölgelere milyonlarca dolar yardım yapan bir siyonist olması." diye konuştu.

TRUMP'IN KARARI CEHALET ÜRÜNÜ

Peled, Trump'ın kararını "oldukça tehlikeli" ve "cehalet ürünü" şeklinde nitelendirerek, ABD'nin, Filistin meselesinde arabuluculuk yapacak bir ülke olmadığını, bu kararın İsrail'in elini daha da güçlendirdiğini anlattı.

Filistin'deki en büyük sorunun barış değil, adalet olduğunu vurgulayan Miko Peled, şunları kaydetti:

"Filistin'de üçüncü intifada başladı. Sadece bu kez farklı bir formda gerçekleşiyor. ABD, Filistinlilerin İsrail tarafından öldürülmesine adeta göz yumuyor. Trump, Arap dünyasının ABD'nin ve İsrail'in çıkarlarına göre hareket etmesini istiyor. İsrail soykırım ve etnik temizlik yapıyor. Bunu dünyanın herhangi bir yerinde protesto ettiğin veya yaptırım uyguladığın zaman İsrail hemen devreye giriyor ve bunun antisemitizm olduğunu söylüyor. Peki kendi yaptığı nedir? İsrail'e göre, Filistin'de adalet, eşitlik istemek antisemitizm sayılıyor. Bazen merak ediyorum. Filistin halkına karşı bu kadar net bir soykırım ortada iken bunlar ağızlarından çıkanları duyuyorlar mı? İşgal, baskı, Filistinlilerin haklarının reddedilmesi, su vermemek, çocukları tutuklamak tüm bunları İsrail devleti ve radikal İsrailliler yapıyor. Antisemitizm ırkçılıksa İsrail bunu 70 yıldır yapıyor. Sonra kendisini eleştirenlere, protesto edenlere 'ırkçı' diyor. Hangisi daha büyük suç? Adalet istemek mi, yoksa adaleti yok etmek mi? İsrail adaleti yok etme suçu işliyor."

ÜÇÜNCÜ BİR OPSİYON YOK

Miko Peled, Filistin'in kurtuluşu için herkesin bir şey yapması gerektiğini söyledi. Peled, Filistin davasında herkese büyük sorumluluklar düştüğünü ve oturup bekleme vakti olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Biz dışarıdayız, bizim yapacak bir şeyimiz yok, diyerek sorumluluktan kurtulamayız. Böyle bir lüksümüz yok. Mecburuz. Filistin'de adaleti sağlamak, İsrail'in Filistin'de işlediği soykırım ve adaletsizliği kaldırmak için bir yol bulmak ve eyleme geçmek zorundayız. Bu bizim çocuklarımıza karşı tarihi sorumluluğumuzdur. Yoksa çocuklarımız bize soracak; 'Bu adaletsizlik yaşanırken sen neredeydin?' diye. İki seçimimiz var sadece. Ya 'İsrail'in her şeye hakkı vardır.' deyip destekleyeceğiz. Bu da Gazze'de halkı aç bırakmak, soykırım ve katliam yapmak, binlerce kişiyi siyasi hükümlü konumuna düşürmek demektir. Ya da özgür ve demokratik Filistin. İnsan haklarını sayan, eşitlikçi Filistin. Üçüncü bir opsiyon veya şık yok. 'Bir şey yapamayız.' diye bir şık da yok. Gri bir alan da yok. Özgür Filistin için dayanışma içinde olmak ve boykot yapmak zorundayız."

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)