Tarihi, güzelliği ve doğasıyla İstanbul Boğazı dünyanın en gözde merkezlerinden biridir. Tarih boyunca edebi eserlere konu olan, methiyelere mazhar olan İstanbul Boğazı, bugün yük gemilerinin tehlikesi ile karşı karşıya.
Tıpkı dün yaşanan gemi kazasında kaybettiğimiz Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı gibi...
TEHLİKELİ YÜKÜN TRANSİT GEÇİŞ ADRESİ
Dünyanın en önemli deniz ticaret geçiş noktalarından olan İstanbul Boğazı'ndan her gün yüzlerce gemi geçiyor. Bu gemilerin bir kısmını oluşturan tehlikeli yük taşıyan gemiler hem boğaz için hem de çevre için büyük tehlike oluşturuyor.
Üstelik nedeniyle bu tehlikelere karşı herhangi bir garanti bedeli alamayan Türkiye, Montreaux Boğazlar Sözleşmesi nedeniyle geçişlerden tek bir kuruş bedel dahi alamıyor.
KILAVUZ KAPTAN ZORUNLULUĞU YOK
Montreaux Boğazlar Sözleşmesi'nin getirdiği bir diğer tehlike de tıpkı dün yaşanan kazada olduğu gibi kılavuz kaptan konusundaki belirsiz durum. Sözleşme gereği kılvauz kaptan bulundurma zorunluluğu bulunmayan gemiler, kılavuza uyma zorunluluğu bulunmuyor.
Dün yaşanan kazada kılavuzun uyarıda bulunduğu, uyarıya rağmen kaptanın ihtarlara uymayarak kazaya bile bile gittiği anlaşılıyor...
"Kılavuz Kaptan: Sancak demiri funda edeceğim, kaptan etmiyor. Bütün sorumluluk bende diyor.
Kılavuz Kaptan: Makine tam yol verdi ama mümkün değil kurtaramayız. Sahile çarpacağız."
Boğaz'daki kazanın hemen öncesi telsiz kayıtlarında - VİDEO
BOĞAZLARIN GÜVENCESİ: KANAL İSTANBUL
Boğaz trafiği elbette durdurulamaz, ancak boğazı, İstanbul'u ve doğasını korumak yine bizim elimizde. Bunun için de en güzel önlem çılgın proje olarak tanıtımı gerçekleştirilen Kanal İstanbul Projesi.
Kanal İstanbul Projesi kapsamında boğaz trafiğinden geçişini yapacak olan yük gemilerinin, boğaz yerine proje kanalından gitmesi sağlanacak. Böylece hem boğazın güvencesini sağlayacak olan Türkiye, hem de geçişlerden para kazanacak. Tıpkı Süveyş gibi, Panama kanalları gibi...
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış