İstanbul Müftüsü: Din görevlileri üniversite mezunu olmalı
AA

Diyanet İşleri'ne bağlı İstanbul Müftülüğü'nden İmam Hatip liselerine ilişkin değerlendirme geldi.

"ÜNİVERSİTE MEZUNU OLMALARI LAZIM"

İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, imam ve müezzinlik için İmam Hatip Lisesi'nde verilen eğitimin yeterli olmadığını belirterek, "Sadece İHL'den mezun olup, müfredatını tamamlamış olan bir insanın Diyanet'in ve toplumun arzu ettiği seviyede bir din hizmeti vermesi mümkün değildir. Türkiye'de lise mezunlarının mesleki hizmette istihdamı artık tarih oldu, bunun tek istisnası galiba Diyanet'tir. Ben, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da bu uygulamaya son verip, artık fakülte mezunu arkadaşlarımızın imamlık ve müezzinlik yapması gerektiğini; yani doğrusu imam ve müezzinlerin, üniversite mezunu olması lazım geldiğini düşünüyorum." dedi.

İstanbul Müftüsü: Din görevlileri üniversite mezunu olmalı

İMAM VE MÜEZZİN KADROSUNA FAKÜLTE MEZUNİYETİ

Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın eğitim kurumu değil, istihdam ve hizmet kurumu olduğunu ve yaklaşık 140 bin civarında cami imamı, müezzin, vaiz ve müftüden oluşan kadrosu bulunduğunu dile getirerek, imam ve müezzin kadrosunun da fakülte mezunu olması gerektiğini söyledi.

Diyanetin, İHL ve ilahiyat fakültelerinin müfredatına müdahale etmediğini anlatan Yılmaz, Diyanet'in, en başından beri kendi personelini başlangıç eğitimlerine dahil ederek, vaiz ve müftü gibi üst düzey hizmet verecek kişilerin ise 30 aylık bir eğitimden geçirildiğini anlattı.

DİYANET AKADEMİSİ

Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, hizmet içi eğitimler için çalışmalarına devam ettiğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Diyanet Akademisi diye bir akademinin kurulma aşamasındayız ve altyapı çalışmalarında belli bir noktaya gelindi. Bu sene tamamlanır diye ümit ediyoruz. Haseki Eğitim Merkezi olarak bilinen ve 10 adet şubesi bulunan ihtisas merkezlerimizde, vaiz ve müftülerimiz yetişmektedir ama Diyanet Akademisi kurulursa, bahsettiğimiz merkezleri de akademiye bağlanmak suretiyle, İHL mezunu ya da İlahiyat fakültesi mezunu imam veya müezzin olarak başlayan ve akademik kariyer yapacak veya üst düzey görev alacak olan personelin tamamı, akademimizin eğitiminden geçirilecek. Diyanet'in doğrudan MEB'e bağlı İHL ya da YÖK'e bağlı İlahiyat Fakültesi müfredatına fiili bir müdahalesi söz konusu değildir. Mesela yurt dışında İHL veya İlahiyat Fakültesi benzeri okullar, o ülkelerin dini kurumlarına bağlıdır. Türkiye'de din eğitimi, Diyanet tarafından yürütülmez.

İHL'nin istenilen seviyede bir meslek adamı yetiştirmek için müfredatları yeterli değil, bu durum çok bilinen bir husustur. Geçmiş dönemlerde de böyleydi, bugün de böyle, yani bu durum İHL'nin meslek adamı yetiştirmeye yönelik olarak kurulmadığından kaynaklanan bir problemdir. Eskiden insanlar İHL'ye gitmeden önce Kur'an kurslarına, hafızlık kurumlarına gidip İHL mezunu olarak bir açığı tamamlıyor ve mesleğe yöneliyordu. Sadece İHL'den mezun olup, müfredatını tamamlamış olan bir insanın Diyanet'in ve toplumun arzu ettiği seviyede bir din hizmeti vermesi mümkün değildir. Türkiye'de lise mezunlarının mesleki hizmette istihdamı artık tarih oldu, bunun tek istisnası galiba Diyanet'tir. Ben, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da bu uygulamaya son verip, artık fakülte mezunu arkadaşlarımızın imamlık, müezzinlik ve Kur’an kursu hocalığı yapması gerektiğini; yani doğrusu imam ve müezzinlerin, üniversite mezunu olması lazım diye düşünüyorum."

İMAM HATİP LİSELERİNİN AMACI

İHL'de okuyan öğrencilerin imam-hatip olmak için mesleki bir istek içinde olmadığına dikkati çeken Yılmaz, "İmam-hatip olacak kişilerin fakülte mezunu olmaları, hem arkadaşlarımızın yaş itibarıyla kemale ermesini, hem de artı 4 yıl daha eğitim görmeleri sonucunu doğurup, daha vukuf ve tercihle işe başlamış olmalarını sağlayacaktır." şeklinde konuştu.

Yılmaz, şöyle devam etti:

"Ayrıca mevcut eğitim sisteminde dini eğitimin yetersiz olduğunu, çocuklarının daha yoğun bir dini eğitim almasını arzulayan anne-babalar çocuklarını, 'İHL'ye gidip dini bir eğitim alsın, sonra da başka okullara gider, avukat, doktor, hakim veya savcı olur' düşüncesiyle İHL'ye gönderiyor. Yani anne-babalar, 'Çocuğumuz illa imam veya müezzin olsun' diye okula göndermiyor. İHL hocaları da 'Bunların çoğu nasıl olsa imam olmayacak' diye düşünerek, mesleki bakımdan daha toleranslı davranıyor. Sonuç olarak kişi, ez-kaza imam olmaya talip olursa, yetersiz olarak karşımıza çıkıyor."

MEB çatısı altında çalışmalarını devam ettiren Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nce başlatılan proje kapsamında İHL vasıtasıyla ikinci 4 yıldan sonra öğrencilere hafızlık yapmaları ve mesleki bakımdan donanımını yükseltmek adına bir güzel bir ortam sunulduğunu vurgulayan Yılmaz, bu çalışmalardan son derece ümitli olduğunu ve takdirle karşıladığını söyledi.

CEMAATLER DİYANETE BAĞLANSIN

İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, daha önce yaptğı bir açıklamada da tarikat, cemaat ve cemiyetlerin de diyanete bağlanarak denetimlerinin sağlanması gerekliliğine dikkat çekmişti.

İstanbul Müftüsü: Din görevlileri üniversite mezunu olmalı

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)