İstanbul'da adliye çalışanından cinler için suç duyurusu

i

İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'nda memur olarak çalışan H.T. evine 2-3 yaşlarında çocuk siluetinin girdiğini ve kendisine zarar verdiğini belirterek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık, atılı suçun işlendiğine dair soyut iddialardan başka delil elde edilemediğinden kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. H.T., geçtiğimiz martta savcılığa sunduğu dilekçede şöyle dedi:

KAPIYI ÇİVİLEDİ, KAMERA KURDU

"Bana cinler musallat oldu. Uyuduğum odaya evin diğer odalarından fıs fıs tabir edilen gazlarla beni uyuttular. Uyandığımda vücudumun çeşitli yerlerinde ağrılar hissettim. Bu ağrılar, sinek ısırığı gibi ağrılar. Odaya kapıdan girdiklerini düşünerek kapıyı çiviledim. Pencereyi zorlayarak içeri girmeye başladılar. Demir parmaklık yaptırdım. Bu kez de kapının altından gaz sıkarak ve camı sökerek odama girdiler. Onları tespit etmek için konuşma yaptım. Daha sonra da eve kamera kurdurdum. Kamerayı incelediğimde 2-3 yaşlarında olan bir çocuk silueti gördüm. Çocuğun demir parmaklıkları zorlayarak genişletip içeriye girdiğini tespit ettim. Rızam dışında evime giren, pencereme zarar veren, gaz sıkarak vücudumun çeşitli yerlerine bilmediğim uygulama yapıp bana zarar veren şahıslardan şikâyetçiyim."

SAVCILIK, ŞÜPHELİ HAKKINDA KOVUŞTURMAYA YER GÖRMEDİ

Sabah'tan Gülcan Demirci'nin haberine göre; Savcılığın, şüpheli kısmına faili meçhul, adres kısmına da İstanbul Beylikdüzü yazdığı kavuşturmaya yer olmadığına dair kararında, suç ise "Konut dokunulmazlığını bozmak, mala zarar vermek, kasten yaralama, rahatsız etme" olarak yer aldı. Savcılık, yürütülen soruşturma sonunda, atılı suçların işlendiğine dair müştekinin soyut iddiasından başka delil elde edilemediğinden, müsnet suçlardan dolayı şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Savcılık ayrıca adli emanette bulunan, H.T.'nin beyanına göre içerisinde 2-3 yaşlarındaki çocuk siluetinin olduğu görüntü bulunan USB'nin dosyaya işlenmesine ve isterse karara itiraz edebileceğine hükmetti.