İstanbul’un fethi sırasında Bizans’ta yaşananlar
Özel İçerik

Bizans kayıtlarının ışığında ilerlediğimizde, kuşatma boyunca bizzat İstanbul’da bulunan imparatorun en yakın adamı Francis’in birinci elden verdiği bilgiler var. Ayrıca bu sırada, tesadüfen şehirde bulunan Venedikli gemi doktoru Nicolò Barbaro, 1452 yılının son aylarından itibaren olayları gün gün not ederek Bizans halkının bu süreçteki psikolojik yaşantısını bize sunuyor.

Yıllardan 1451, II. Mehmed genç yaşta ikinci kez tahta çıkmış, Batı dünyası ve Bizanslılar rahat nefes alabileceklerini düşünüyorlardı. Deneyimsiz ve genç olarak tanıdıkları II. Mehmed’in zekasının ve kararlılığının farkında değillerdi. İmparator Konstantinos Palaiologos’un en yakın dostu Francis, tehlikenin yakın olduğunun farkındaydı ve bunu İmparator'la paylaşmıştı.

İstanbul’un fethi sırasında Bizans’ta yaşananlar

HİSAR İNŞASI KUŞATMANIN İLK ADIMIYDI

Kısa süre sonra II. Mehmed hakkındaki tüm iyimser tavır yavaş yavaş dağılmaya başladı. II. Mehmed, Anadolu Hisarı'nın karşısında bir hisar yaptırmak için harekete geçince Konstantinopolis’te korkulu günler başladı.

DUKAS’IN KAYITLARI: KONSTANTİNOPOLİS’İN SON GÜNÜ GELDİ

Kayıtlara göre halk bu haberi duyunca çok üzülmüş, şehirde bundan başka bir şey konuşulmaz olmuştu. Hristiyan halkı “Artık Konstantinopolis’in son günü geldi, milletimizin mahvı çanları çalmaya başladı. Deccalın günleri geldi, ne olacağız ey Tanrım? Canımızı al ki, bu kulların şehrin mahvını kendi gözleriyle görmesinler; senin düşmanların bu şehri muhafaza eden azizler nerededir demesinler” diye ağlaşarak dualar ediyordu.

İmparator, Edirne’ye elçiler gönderip sultanı bu niyetinden vazgeçirmeye çalıştıysa da isteği sert bir şekilde reddedildi. Ne hediyeler yolladı, geri çevrildi.

HALK FERYAT ETMEYE BAŞLADI

Bunun üzerine halk, “Bu Mehmed Konstantinopolis’e girerek şehri harap, ahalisini de esir edecek, mukaddesatı ayaklar altına alacak… Heyhat ne yapalım? Nereye kaçalım?” diyerek feryat etmeye başladı. Kâhinler ve falcılar da bu sıralarda meydana gelen deprem, toprak kayması, şimşekler, sağanak yağmurlar, gökyüzünde beliren garip yıldızlar gibi durumların yakın zamanda büyük bir olayın gerçekleşeceğine dair ilahi bir işaret olduğunu söylüyordu.

HİSARIN İNŞAATI SIRASINDA SAVAŞIN FİTİLİ ATEŞLENDİ

Nihayet 31 Ağustos 1452’de, Boğazkesen adı verilen hisarın yapımı tamamlandıktan sonra Sultan II. Mehmed, 50 bin kişilik bir kuvvetle şehre gelip, muazzam büyüklükteki üç topu kalenin denize en yakın kulelerinden birine yerleştirdi. Boğazdan geçen her geminin Boğazkesen Kalesi’nde gümrük resmi ödemek için durdurulmasını, durmayanların top ateşiyle batırılmasını emretti. Kasım başlarında kaledeki toplardan ilk ateş açıldı. Hisar inşaatı sürerken Osmanlı askerleriyle civardaki halk arasında çıkan bir hadise savaşın sebebi oldu.

İstanbul’un fethi sırasında Bizans’ta yaşananlar

MEHTERLE BİRLİKTE TAARRUZ BAŞLADI

29 Mayıs 1453 Salı günü, beklenen genel taarruz başladığında verilen alarmla birden bütün şehir çan sesleriyle çınladı. Tekbir sesleri arasında kösler vuruluyor, davullar, borular hiç susmuyordu. Mehter de hiç durmadan savaş nameleri çalıyor, bu ses top atışları kesildiğinde karşı sahilden bile duyulabiliyordu.

İstanbul’un fethi sırasında Bizans’ta yaşananlar