Burada yaptığı konuşmada, şehit yakınları ve gaziler için yeri, zamanı gelince güzel laflar edildiğini, her türlü fedakarlıkta bulunulacağının söylendiğini belirten Kılıçdaroğlu, ancak bunların gerçekleştirilmediğini ifade etti.
Şehit yakınları ve gazilerin vatan için gereken her şeyi yaptığını dile getiren Kılıçdaroğlu, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyen siyaset kurumunun, şehit yakınları ve gazilerin beklentilerini karşılamadığına işaret etti.
"Söze gelince çok, işe gelince ortada bir şey yok." diyen Kılıçdaroğlu, bir gazinin tekerlekli sandalye için devletin 2 bin 500 lira ödediğini, kalan kısmını kendisinin karşıladığını söylediğini aktardı. Kılıçdaroğlu, bundan daha büyük bir ayıbın olamayacağını dile getirdi.
"AYRIM YAPMAK İNSANLIK AYIBIDIR"
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Gözünü kaybetmiş, protez göz takılacak 'Sana ancak şu kadarını öderim, üstünü sen ödeyeceksin', bundan daha büyük bir ayıp olamaz. Sanırsınız Türkiye'de herkes gazi, herkesin arabaya ihtiyacı var ve para yok. Ortada öyle bir şey yok. 80 milyon nüfusa baktığınız zaman bir avuç gazimiz var. 80 milyon nüfus bir avuç gaziye bakamıyorsa ihtiyacını karşılayamıyorsa biz bu Ankara'da niye oturup konuşuyoruz ki? Anayasa'da Türkiye'nin sosyal devlet olduğu yazılı. Nerede bu sosyal devlet? Doğru değil bunlar. Gaziler, şehitler, şehit yakınları arasında ayrım yapmak bir insanlık ayıbıdır. Şehit, şehittir, şehidimizdir. Şehidin sağcısı solcusu, şu vilayetten, bu vilayetten olanı, bizim partili, öbür partili ayrımı olur mu? Bunlar olmaz, ayıptır. Böyle bir ayrımı yapmak utançtır."
Şehitlerin ve gazilerin Türkiye'nin onuru olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, şehit yakını ve gazilere birlik çağrısı yaptı.
Kılıçdaroğlu, şehit yakınları ve gazilerin yapacağı toplantılara da katılacağını bildirdi.
"O MANZARAYI SEYRETTİĞİMDE İÇİM ACIYOR"
Şehitlerin yaşatılması gerektiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, annelerin Çanakkale'ye çocuklarını saçlarına kına yakarak gönderdiğini anımsattı. Çocukların askere davul zurna eşliğinde gönderildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, bir babanın, annenin evladını toprağa vermesinin acı olduğunu ifade etti.
Katıldığı şehit cenazelerinde yaşadıklarını aktaran Kılıçdaroğlu, "Şehit cenazelerine katılırım, bu hem benim için bir görev ve onurdur, katılırız. Bir top arabasının üstünde şehit cenazesi önde gider, hemen arkasında şehit ailesi ve yakınları giderler. Onun da arkasında devlet protokolü olarak bizler yürürüz. Şehit yakınlarına şöyle bir baktım, hepsi Anadolu'nun gariban insanları. Bu Ankara'daki beylerin çocukları gidiyor mu hiç askere? Emin olun o manzarayı seyrettiğimde içim acıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Çanakkale Zaferi'nin, Kurtuluş Savaşı'nın ön sözü olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, Çanakkale Boğazı'nın yedi düvele karşı korunduğunu belirtti.
Şehit kanlarıyla Çanakkale'nin geçilmez kılındığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bir süre sonra tam tersine Çanakkale'den geldiler ve İstanbul Boğazı'nda düşman gemileri demirledi. Tek kurşun atmadan yaptılar bunu. Önüne kim geçti, kim engel oldu ona? 16 Mayıs'ta Gazi Mustafa Kemal o manzarayı gördü ve İstanbul'dan ayrıldı. 19 Mayıs'ta Samsun'a çıktı. Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi, Amasya Tamimi, bakıldığı zaman Kuvayımilliye'nin yeşerdiğini ve büyüdüğünü görüyoruz." diye konuştu.
Kurtuluş Savaşı şehitlerinin de unutulmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, tarihini bilmeyen siyasetçilerin doğru karar veremeyeceğinin altını çizdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Hepimizin size, sonsuz saygı duyması lazım. Sizler bedel ödediniz. Bizim yaptığımız nedir Allah aşkına? Bir arabayı veremiyorsa, bir arabanın parasını koskoca Türkiye Cumhuriyeti ödeyemiyorsa, bir gözün bedelini Türkiye Cumhuriyeti ödeyemiyorsa, bir protez kolun bedelini Türkiye Cumhuriyeti ödeyemiyorsa bu çocukları niye askere gönderiyoruz? Bunları anlatırken içimiz acıyor. Bütün bu sorunları ortak sesle dile getirin. Ben size şu sözü veriyorum, gazilerimizin de şehit yakınlarımızın da Meclisteki temsilcisi olacağız. Buna samimiyetle inanmanızı istiyorum. Her türlü sorununuzu dile getireceğiz ve getiriyoruz da. Kanun teklifi, önerge veriyoruz, hepsinin arkasında duruyoruz. Sizler de taleplerinizin arkasında daha güçlü bir şekilde tutunun, bulunun ve bölünmeyin, ayrışmayın. Kendi hedefleriniz doğrultusunda ayrışmayın. Sesiniz daha güçlü, güzel çıksın. Bu ülkenin namuslu insanları sizin sesinize mutlaka kulak vereceklerdir."
Programın sonunda Kılıçdaroğlu ile bir süre sohbet eden şehit yakınları ve gaziler yaşadıkları sorunları aktararak taleplerini iletti. Programda şehitler için Kur'an-ı Kerim okundu ve dua edildi.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış