Mark Cuban'ın 6 altın kuralı

mark cubann

Mark Cuban’ın “How to Win at the Sport of Business” isimli kitabının kendisi de ismi de bir girişimciyi heyecanlandırmaya yetiyor. Bu kitapta Mark Cuban’a ait blog yazıları stratejik olarak bir araya getirilmiş. Kitapta pek çok ipucu var, Cuban, kitapta girişimcilere yol gösteren kurallarını da paylaşmayı unutmamış.

1. Eğer bu konuda takıntılı değilseniz ya da çok sevmiyorsanız bir şirket kurmayın

Girişimcilerin şirket kurmanın çocuk oyuncağı olmadığını iyice anlaması gerekiyor. Bir şeyler ters gittiğinde yapmakta olduğunuz şeyi sevmiyorsanız odaklanmanız ve doğru yolda ilerlemeniz çok zor. Pek çok insan turnayı gözünden vurduktan ve kazanmaya başladıktan hemen sonra pes ediyor. Ancak yaptığınız işi, sunduğunuz ürünü ya da hizmeti çok seviyorsanız zorlukların altından kalkabilirsiniz.

“Başarı, hayatınızı gerçekten kim olduğunuza uygun hale getirmekle ilgilidir, diğer insanların sizi nasıl görmek istedikleriyle değil” – Mark Cuban

2. Sizinle çalışmayı çok sevecek kişileri işe alın

Bu kural zor zamanlarla karşılaştığınızda çalışanlarınızın nasıl bir tepki gösterecekleri belirlemek üzerine oluşturulmuş bir kural. Eğer ekibiniz şirketinizin misyonuna tutkuyla bağlıysa, onların sizi en iyi şekilde temsil ettiğini bilerek rahat bir nefes alabilirsiniz.

Bu bana Mark’ın kitabında işaretlediğim alıntılarından birini hatırlattı: “Güvendiğim ve topu alıp gole götüren kişileri işe almayı öğrendim”.

3. Satış her derde devadır

Mark, şirketinizin nasıl para kazanacağını ve nasıl satış yapılacağını bilmeniz gerektiğini söylüyor. Bu bir girişimin en önemli başlangıç tüyosu. Artık “Sen yap, gerisi gelir” devrinde yaşamıyoruz. Bilişim ve metalaştırma çağında yaşıyoruz ve müşterilerin hayatlarına değer katan ürün ya da hizmetleri sunduğumuzu onlara göstermemiz gerekiyor. Birinin sizden sunduğunuz ürünü ya da hizmeti almak istemesi için size güvenmesi ve değer algısının oluşturulmuş olması gerek. Bundan sonra o müşterinin tekrar satın almasını sağlamak size kalmış.

Mark aslında ilk girdiği işlerden birinden kovulmuş, çünkü sabah dükkanı açması gerekirken bir gün bir müşteriyle buluşarak anlaşma yapmış! Aslında başarı sağladığı bir gün işinden kovularak oldukça inişli çıkışlı bir gün geçirmiş.

4. Gerçek yeteneklerinizi fark edin ve en iyisi olmaya odaklanın

Mark her zaman kendi yetenekleriyle örtüşen insanları işe alır. Ben bunu yürüdüğü yola odaklanmasına ve odak noktasının dağılmasına izin vermemesine bağlıyorum. Şu alıntı konuyu özetliyor “Yeni cepheler açmadan önce savaştığınız cepheyi kazanmaya odaklanın.” Bu o kadar doğru ki! Örneğin benim işimde girişmek iyi bir fikir gibi görünen farklı işler oluyor ancak biz önce hedeflediğimiz pazarda başarılı olmaya odaklanıyoruz. Bunu yapmadan önce diğer işlere neden yönelelim ki?

“Beklenmeyin şeyi bekleyin, ve her zaman hazır olun – herkes başarılı olmasını sağlayacak yeteneği içinde taşır. Siz sadece doğru fırsatı gördüğünüzde bu yeteneğinizi ortaya çıkarmaya hazır olun.” Mark Cuban

5. Kahve iş yerini kapatanlar, öğle yemeği ise ofisten çıkıp sohbet etmek isteyenler içindir

Ben bunu Keith Ferrazi’nin asla yalnız yemek yememekle ilgili kitabıyla bağdaştırıyorum. Girişimciler olarak, biz fırsatları kendimiz yaratmalıyız. Şunu anlamalıyız ki biz aslında durgun olan bir piyasayı canlandırmak için varız ve bu yüzden bizi destekleyecek bağlantılara ihtiyacımız var. İş ağı oluşturmak ve güvenilir ilişkiler kurmak zor olabilir. Azimli, kendine güvenli ve hayır diyenlere karşı tutkulu olmamız gerekiyor.

6. Çalışanlar için işi eğlenceli hale getirin

İş ortamında hareketi sağlamak olağanüstü bir şey. Hepimiz işimizi farklı şekillerde yaparız. Ekibinizin eğlenmesine, harekete dahil olmasına ve üretmesine izin verin. Çalışanlarınızın bu şekilde motive olması için gerekli hedefleri belirlemek üzerinde çalışın. Ekibiniz işine ve şirketinizin misyonuna uyum sağladığında başarı kaçınılmazdır.