Mehmet Akif Ersoy ve vatan sevgisiyle ulusumuza kazandırdıkları
Özel İçerik

Mehmet Akif Ersoy

“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O, benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak”.

...

Hepimizin bildiği üzere ordumuzun kanlarıyla yazılan bu dizelerin şairi Mehmet Akif Ersoy. Evet, onu bize tanıtan en başta İstiklal Marşımız; ama öte yandan Mehmet Akif, veteriner hekim, öğretmen, vaiz ve hafızdı. Ayrıca Çanakkale Destanı, Bülbül ve 1911-1933 yılları arasında yayımladığı yedi şiir kitabındaki şiirlerinin de toplandığı “Safahat” adlı eseriyle de bilindi.

Gönlünü ilme ve bilme adayan Ersoy, onu bize tanıtan yanıyla “Vatan Şairi” ve “Milli Şair” unvanlarıyla anıldı. Tüm bunların ve daha fazlasının yanında Kurtuluş Savaşı sırasında ilk TBMM’de milletvekili olarak yer aldı.

12 Mart, sadece İstiklal Marşı'nın kabulünün günü olmakla kalmadı. Aynı zamanda ulusumuzun marşını hediye eden Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü...

Ruhu şad olsun…

Mehmet Akif Ersoy ve vatan sevgisiyle ulusumuza kazandırdıkları

İSTİKLAL MARŞI’NI YAZMA SÜRECİ

Ersoy’un, İstanbul’da hareket alanı oldukça kısıtlanmıştı. Görevinden azledilmek üzereydi ve ondan az önce oğlu Emin’i de yanına alıp Anadolu’ya geçti. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa’dan, Sebil’ür-Reşad Dergisi’ni Ankara’da çıkarması için bir davet aldı. 24 Nisan 1920’de, TBMM’nin açılışının ertesi günü ulaştı Ankara’ya. Milli Mücadele’ye, şair, gazeteci, seyyah, hatip ve siyasetçi olarak katılmıştı.

467. sayıdan itibaren dergiye Ankara’da devam edildi. Etkisi o kadar büyüktü ki, Rusya, gazetenin ülkeye girişini yasaklamıştı. Çünkü yoğun duyguların hakimiyetindeki Türk halkların etkilenmesinden korkuyordu.

Mehmet Akif’in Haziran’da Burdur’dan, Temmuz’da da Biga’dan milletvekili seçildiği ilan edildi. Burdur Milletvekilliği’ni seçen Mehmet Akif, 1920-1923 yılları arasında, kayıtlarına “Burdur Milletvekili ve İslam Şairi” olarak geçtiği meclisteydi.

Akif’in fikirleri mecliste oldukça önemseniyordu. Yunanların Ankara’ya ilerleyişi mevzusunda meclisin Kayseri’ye taşınması planlanırken, bir dağılma yaşanacağı düşüncesinde olan Mehmet Akif’in, Ankara’da kalarak Sakarya’da yeni bir savunma hattı kurulması fikri kabul edildi.

Mehmet Akif Ersoy ve vatan sevgisiyle ulusumuza kazandırdıkları

(Oğulları Mehmet Emin ve Tahir ile)

İşte bu dönemde bir yandan da Ulusal Marş Yarışması söz konusuydu. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey’in ricası ile arkadaşı Hasan Basri Bey, Mehmet Akif’i de katılmaya ikna etti. 500 liralık ödül sebebiyle en başından beri yarışmaya katılmak istemeyen Akif’in en iyisini yazacağına meclisin itimadı tamdı. Zaten bir türlü yeterli bir şiir de henüz sunulmamıştı. Akif sonunda yarışmaya katılacağını duyurduğunda ise, kimileri şiirlerini yarışmadan çekti.

Akif, İstiklal Marşı’nı yazmış, orduya ithaf ve hediye etmişti; 17 Şubat’ta baş şairi olduğu Sırat-ı Müstakim’de ve Hakimiyet-i Milliye’de yayımlandı. 12 Mart 1921 Cumartesi, saat 17.45’te Hamdullah Suphi Bey’in mecliste okuduğu İstiklal Marşı, ayakta alkışlanmış ve ulusal marş kabul edilmişti.

Bu aslında onun en büyük ödülüydü; ama bir de yarışmada konmuş 500 liralık ödül vardı. Akif, bu ödülü Hilal-i Ahmer bünyesinde kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar’ül Mesai Vakfı’na bağışladı.

Mehmet Akif Ersoy ve vatan sevgisiyle ulusumuza kazandırdıkları

Azim sahibi insan için neymiş uzak, neymiş yakın?

Hangi korkunç şey var ki insandan korkmasın?

(Safahat)

*

Ey hatırasıyla kaldığım yar,
Artık aramızda bir cihan var!
Sen gökte safa-güzin-i didar,
Ben yerde azab içinde bizar!

(Safahat)

*

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.

Sen ki, a'sara gömülsen taşacaksın...

Heyhat!

Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat...

Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber,

Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

(Mehmet Akif’den Seçmeler)

Mehmet Akif Ersoy ve vatan sevgisiyle ulusumuza kazandırdıkları

Şehadete öyle doymuş ki bu öksüz toprak:

Bir sıksa insan otları, kan fışkıracak!

(Safahat)

*

Sabır, katlanmak değil, göğüs germektir.

(Tefsir Yazıları ve Vaazlar)

*

Ya açar Kur'an-ı Kerim'in bakarız yaprağına

Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına.

İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyla bilin,

Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!

(Safahat)

Mehmet Akif Ersoy ve vatan sevgisiyle ulusumuza kazandırdıkları

Güneşin doğuş vaktindeki farklılıklar sebebiyle, dünya üzerinde ezansız zaman yoktur.

(Safahat)

*

Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim.

İnan ki her ne demişsem görüp de söylemişim.

Şudur cihanda benim en beğendigim meslek:

Sözüm odun gibi olsun; hakikat olsun tek!

(Safahat)

Mehmet Akif Ersoy ve vatan sevgisiyle ulusumuza kazandırdıkları

Gel yıkalım şu Süleymaniye‘yi desen iki kazma kürek, iki de ırgat gerek. Hadi gel geri yapalım şunu desen bir Sinan gerek, bir de Süleyman!

(Mehmet Akif Ersoy’dan Seçmeler)

*

İz bırakanlarla senin aranda basit bir fark var sadece: Onlar ömür boyu gayret ediyorlar; sen ömür boyu hayret ediyorsun.

(Safahat)

*

Instagram: biyografivekitap