Eğer İstanbul’da yaşıyorsanız gezmek için birçok alternatifiniz var. Şehrin jeopolitik konumunu sayesinde 1 saatten 4 saate kadar ulaşabileceğiniz herhangi bir şehir veya ülkeye giderek gezgin olunabilir.
Zamanı olmayan, büyük gezilere para ayıramayanlar bunu günübirlik turlarla neden telafi etmesin.
Düşün İstanbul’da yaşıyorsun ama hiç Selimiye’yi görmedin, ana vatanında yaprak ciğer tava yemedin. Artık görmenin vakti geldi.
O kadar çok çalışıyorsun ki pazar günü kesinlikle uyuyacaksın. Elinde tek cumartesi günü var. Yani yolda geçireceğiniz süreyi çıkardığında Edirne’de toplam 5 saat kalabileceksin.
Önce Edirne’ye gittiğinizde neyle karşılaşacağını bil. Görmek istediğin yerleri ve buraya nasıl gideceğini ayarlaman gerekiyor. Ensonhaber’in seyahat kategorisinde senin için örnek bir rota çiziyorum.
08.00 İSTANBUL’DAN ÇIKIŞ
Arabayla gidilmeyecekse Edirne’ye ulaşmak için 2 seçenek var. Tren ya da otobüs. Tren seferleri günübirlik geziler için uygun değil. Edirne otobüsle İstanbul’dan git gel 45+45 TL.
10.30 EDİRNE’YE VARIŞ
Edirne otogarına indiğimde şehrin merkezine nasıl gideceğimi bilmiyordum. Yerel ‘dolmuşbüs’ şirketinin 1 numaralı otobüsüne binip para kutusuna 2,5 lira attım ve Edirne maceram resmen başladı.
11.00 ŞEHİR MERKEZİNDEYİM
Edirne tam bir açık hava müzesi. Özellikle her biri birer abide olan ve huşu içinde ibadet edilebilecek camilerle dolu. Bense Edirne’nin en büyük 3 eserini gördüm. Önce şehrin insanlarını tanımak için merkezin İstiklal’i Saraçlar Caddesi'nde yürüdüm.
11.30 ESKİ CAMİİ
Bu abidenin ilk harcı 1403 yılında karıldı. 11 yılda tamamlanan cami Edirne’nin görkemli ilk yapısı oldu.
Görkem dedim ya, caminin içine atılan ilk adımda bu görkemi etkisizleştiren hat yazıları duvarlara hükmediyor.
12.45 3 ŞEREFELİ CAMİİ
Bu yazıda gösterdiğim rotanın en güzel yanı muhteşem olması. Hem bir imparatorluğun doğuşuna hem yükselişine hem de zirvesine şahit oluyoruz. Aynı zamanda vaktimizi, şehir içinde yolculuğa ayırmaktan çok, eserlerimizin muazzamlıklarının verdiği şevkle milim milim incelemeye ayırabiliyoruz.
Kısa bir yürüyüşün ardından 3 Şerefeli Camii’ye ulaştık.
Burayı özel kılan şey Selçuklu'dan Osmanlı mimarisine geçişe şahit olmamız. Artık çok kubbeli değil tek kubbeli döneme geçtik.
Dört minaresinden biri camiye adını veren 3 şerefeli olanı. Diğerleri de burmalı Çubuklu ve Şişhaneli. Burada minareleri ve kubbelerdeki renkli işlemeleri izledikten sonra sıradaki durağa geçebilirsiniz.
1414 yılında Çelebi Mehmet Cami zamanında yapımı tamamlanan Selatin camilerden Eski Cami (solda) ve 1447 yılında yapımı tamamlanan Üç Şerefeli Cam
i (sağda).
13.45 SELİMİYE CAMİ
Şehre girdiğimiz anda tüm görkemiyle karşımıza çıktı. Mimar Sinan'ın "ustalık eserim" dediği, asr-ı saadetin en büyük şaheseri. Tabii ki Selimiye Camii.
Görkemli yapının içinde bedenleri sürükleyen bir hava var. Heyecanlı insanlar bir yandan ibadet ediyor bir yandan da bu çılgın yapıyı inceliyor.
Selimiye Camii'nin havadan görüntüsü
14.45 GÜNÜN BOMBASI
Günün en güzel saatine geldik: CİĞER! Buraya gelmişken Edirne tava ciğeri yememek olmaz. Kesinlikle sıra beklemeyeceğimiz bir yer bulmak gerekiyor. Edirne'deyseniz popüler ve uzun kuyrukların oluştuğu o ciğercilere gitmek zorunda değilsiniz. Tüm ciğerciler sizin!
15.45 OTOGARA GİRİŞ
Ciğer, çay derken İstanbul'da dönmenin vakti geldi. Bir durak bulup üzerinde otogar yazan ilk otobüse bindim, ödeme kutusuna yine 2,5 TL'lik ücreti bırakıp saat 17.00 otobüsüne yetiştim.
BONUSLAR
-Sizin için basit Edirne gezisi haritası hazırladım.
- Bu basit Edirne gezisi sırasında sırtınızda çanta taşımaya ihtiyaç duymayacaksınız.
-Sultan II.Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi'ni de ziyaret ederek birbirinden ilginç çizimlerle Osmanlı'da tıbbın ne kadar ileri olduğunu keşfedebilirsiniz.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış