Şehri ziyaret eden Mehmet Haldun Dursunoğlu, Skylife Dergisi'ne bir gezi yazısı hazırlayarak Moskova'da yaşadığı tecrübeleri anlattı: Gözlerimi dilini bilmediğim bir masalın tam ortasında açtım.
RENKTEN RENGE ÇALAN KUBBELER
Kırmızı tuğlalı, renkten renge çalan kubbeleri, ritimden ritme sıçrayan, nevi şahsına münhasır bir meydanda uyandım gerçeklikten.
Damağımda kahvaltıdan kalan iki dilim Borodinsky ekmeğinin tadı, kulağımda nereden geldiğini bilmediğim bir balalayka tınısı, bir Rus ezgisini, Ochi Chyornye'yi çalıyor. Bolshoy Moskvoretsky Köprüsü ne güzel gözüküyor. Hemen karşımda, Aziz Basil Katedrali ve sanki birazdan Rapunzel pencerelerinden bana saçlarını uzatacak gibi duruyor.
MİMARİ BİR DİL
Katedral o kadar etkileyici ki, efsaneye göre, Korkunç İvan, katedral bittiğinde binanın estetiğine hayran kalmış ve mimarının gözlerini kör ettirmiş.
Mıhlanmışım yerimde. Kremlin Sarayı ile göz gözeyim. İhtişamını Rusça ile değil, mimari bir dille anlatıyor. Kremlin ile iyi anlaşıyorum sessiz sedasız. Birkaç adım atmaya karar veriyorum.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış