Oray Eğin: Erdoğan'ı Amerika falan getirmedi

Oray Eğin: Erdoğan'ı Amerika falan getirmedi

"Bu bir Erdoğan güzellemesi değildir" bu başlık Oray Eğin'in bugün Akşam gazetesindeki köşesinin başlığı.. Eğin, Sabahattin Önkibar'ın köşesine atıfta bulunarak bir Erdoğan portresi çizdi. Önkibar'ın "Erdoğan bir ABD projesi" iddiasıyla ilgili olarak "Erdoğan'ın bireysel başarısını da görmezden gelemeyiz." dedi. Yazıda Erdoğan'ın başarılı özelliklerini sıralayan Eğin, "muhalefette olmayan her şey onda fazlasıyla mevcut." dedi. AKP karşıtlığıyla bilinen Oray Eğin'den beklenmeyen o yazının ayrıntıları..

ERDOĞAN'IN SİYASET MACERASI

Bugün Yeniçağ gazetesinde yazan Sabahattin Önkibar bir zamanlar Ankara'nın en kuvvetli gazetecilerindendi. Özellikle de sağ parti iktidarlarında... Geçen gün köşesinde çok iyi bildiği, yakından tanık olduğu 28 Şubat sürecini ve Recep Tayyip Erdoğan'ın siyaset macerasını yazmış.

CIA TEZGAHI

Önkibar'a göre Erdoğan'ın şiir okuyarak hapse girmesi bir CIA tezgahı...
Erdoğan'ın kahraman yapılması 28 Şubat'çı generallerin bir projesi...
AKP'nin ve Erdoğan'ın seçimlerle işbaşına gelmesi bir Amerikan tertibi...
Genel olarak bütün Ortadoğu ülkelerinde ve bizde de rızamız dışında gelişen olayları ABD'ye atfetme kolaycılığı vardır. Bu tuzağa zaman zaman ben de dahil hepimiz düşeriz. Ancak birkaç adım dışarıdan bakıldığında öncelikle bir tane Amerika olmadığı anlaşılır; dahası, Ortadoğu'da son patlayan olaylarda da anlaşıldığı üzere ABD'nin bölge üzerinde o kadar da fazla gücü yok...

ERDOĞAN'IN BİREYSEL BAŞARISI

Ama diyelim ki Önkibar doğru söylüyor, hakikaten de 28 Şubat sonrası Türkiye'yi yeniden tasarlamak için Erdoğan'a bu görev verildi. Bütün bunları doğru kabul etsek bile bugün Türkiye tarihinin en önemli figürlerinden biri olmasında Erdoğan'ın bireysel başarısını da görmezden gelemeyiz. Bir başka sistem, bir plan çerçevesinde yerleştirilmiş biri bu görevi en fazla birkaç sene götürürdü. Sonunda sistem onu eritir, kullanıp atardı.

3 KEZ REKOR OYLA İKTİDAR

Tıpkı 12 Eylül ve Kenan Evren'de olduğu gibi. Oysa Başbakan Erdoğan şimdi üçüncü kez ve rekor oyla yine iktidara gelmeye hazırlanıyor. Bu sefer sadece bir hükümet kurmak için, sistemi baştan aşağı değiştirmek için gelecek hem de.
Bunu yapabilecek güce erişmek sadece dış dinamiklerle mümkün değil. Sonuçta Özal da dahil olmak üzere pek çok kişi böylesi bir mutlak güce yeltendi ama bir yere varmadı.

TÜRKİYE'NİN YÜZDE 58'İ ONA GÜVEN DUYUYOR

Erdoğan ise dış desteğin yanı sıra çok kuvvetli bir iç destek de kazandı belli ki. İnsanları ikna etti, kendisini sevdirdi. Türkiye'nin yüzde 58'i ona güven duyuyor, inanıyor. İdeal lider tanımına uyacak pek çok özelliği var: Çok iyi konuşuyor, uzun boylu, fit ve enerjik, zeki ve esprili. Kitleleri en kolay manipüle edecek iki silaha sahip: Milliyetçilik ve din. Bunları hiç çekinmeden kullanıyor, her fırsatta vurguluyor. Çalışkan, disiplinli. Özetle, muhalefette olmayan her şey onda fazlasıyla mevcut.

AMERİKAN PLANINA GEREK YOKTU

Onu seçmenlere sevdiren, Amerika komplolarını bilmeyen ve düşünmeyen halk kitlelerinin oy vermesini sağlayan bu kişisel özellikleri de dış destekle, uluslararası bir planla verilmedi ya...Erdoğan, çıkış amacı ne olursa olsun artık o amaçtan sıyrılarak, bambaşka bir yol çizerek başarıya ulaşmış ve kalıcı olmuştur.
Dahası, onun liderliği için bir Amerikan planına da gerek yoktu. İstanbul Belediye Başkanı olduğunda zaten kendi efsanesini üretmeye başlamıştı.

ERDOĞAN'I AMERİKA FALAN GETİRMEDİ

Ne yazık ki muhalefette de, muhalefete oy veren kitlelerde de Başbakan Erdoğan'la mücadele yöntemi olarak bir başka odaktan medet umma hastalığı var. Onu Amerika'nın getirdiği, gönderenin de yine Amerika olacağına inanılıyor.
Bu büyük yanılsama muhalefeti de, yüzde 42'yi müthiş bir tembelliğe itiyor. Kendi kaderinin başkalarının ellerine bırakanlara karşı da Erdoğan büyüdükçe büyüyor.
Başbakan Erdoğan'ı Amerika falan getirmedi.

KENDİ BAŞARISIYLA GELDİ

Başbakan Erdoğan, bugünlere kendi başarısıyla geldi. Buralara gelmesine en büyük katkıyı da Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli yaptı. Onlar çok kötü insanlardı, çok kötü liderlerdi. Hele Çiller birkaç ev uğruna bu ülkeyi karanlığa sürükledi... Eğer biraz iyi yönetselerdi ülkeyi bugün Erdoğan fenomeni de olmazdı. İnsanların siyasete güveni tam olurdu. Önkibar ağabeyimiz 'Suçlusunuz, sorumlusunuz' diyor. Suçlular ve sorumlular belli.