Ordinaryüs Sezonu: Lefter Küçükandonyadis

Futbol onun zamanında sadece futboldu. Paranın egemenliğine karşı spor ruhunun bir simgesiydi. Futbolda ırkçı baskılara karşı karşılıksız bir kardeşlik direnişi gösterdi; ötekileşmedi, ötekileştirmedi. "Mahalle arkadaşlarıma karşı oynamam" diyerek reddetti Yunanistan Milli Takımı'nı. Yunan olmak ya da Türk olmak değildi onun meselesi; karakteriydi. İşte böyle bir efsaneydi Lefter abi…

BEYOĞLU’NDAN BİR EFSANE DOĞUYOR

Türk futbolunun en popüler futbolcusu olarak yıllarca alkışlanan Lefter, futbola 16 yaşında Taksimspor'da başladı. 22 Aralık 1925'te İstanbul Rumlarından bir ailenin çocuğu olarak Büyükada'da dünyaya gelen futbolcu,  golleriyle sırtladığı Taksim’de 50 kez forma giymişti.  2 yıl Taksimspor formasını terlettikten sonra 1943'te askere gitti. 4 yıl süren askerlikten sonra 1947'de İstanbul'a döndü. İşte bu yıl 'birbirine en çok yakışan iki isim buluştu: Fenerbahçe ve Lefter Küçükandonyadis.

FENERBAHÇE’YE ÖNERİLEN İSİM: LEFTER

Lefter’in Fenerbahçe transferi oldukça ilginçtir; Fenerbahçe kalecisi ve kaptanı Cihat Arman askere gitmesi gerekiyordu. Bu yüzden Fenerbahçe’de Beyoğluspor’un kalecisini kendi takımına almak istedi. Beyoğlu ile transfer konusunda anlaşan Fenerbahçe’ye ısrarcı bir biçimde önerilen bir isim daha vardı: Lefter.

ANTRENMANDA 4 GOL ATTI, UTANIP EVE GİTTİ

Bu önerinin üzerine Lefter’e ulaşan Fenerbahçe Yöneticisi Rüştü Dağlaroğlu Diyarbakır’a giderek futbolcuyu getirdi. Fenerbahçe ile ilk antrenmanına çıkan Letfer A takımına 4 gol atınca Fenerbahçe nasıl bir futbolcu ile çalışacağını görmüş oldu. İlginç bir biçimde maçın ardından ortadan kaybolan Lefter, kaçırıldığı düşünülürken adadaki evinde bulundu. Başarılı futbolcuya neden ortadan kayboldun diye sorulduğunda cevap açıktı: ‘’A takımına 4 gol atınca utandım…’’

FENERBAHÇE BİR TARİHİ YAZIYORDU

Futboldaki başarıları kadar takdir edilen karakteriyle de öne çıkan Lefter’in Fenerbahçe macerası 1947 yılında işte böyle başlamış oldu.

Fenerbahçe'de top koşturmaya başlayan ve aynı sezon İstanbul Ligi'nde gol kralı olan Lefter, sarı-lacivertli formayla 400’ün üzerinde gol atarak erişilmesi güç bir rekora imza attı.

MİLLİ MAÇTA TÜRK FORMASIYLA

Yunanistan’la 1948 yılında oynanacak milli maç için ilk defa ay-yıldızlı formayı giydiğinde, komşuyla siyasi gerginlik had safhadaydı. Atina’ya giderken etrafını çeviren gazeteciler ve meraklı kalabalık tek bir soru soruyordu: “Maçın sonucu ne olur?” Lefter’in cevabı ise herkesi güldürmeye yetmişti: “Türk Milli Takımı 3-1 galip gelecek, golleri Fikret, Şükrü ve ben atacağım.”

YUNAN’A İLK GOLÜ O ATTI

Öyle de oldu; Yunan’a ilk golü Lefter atmıştı. İçine doğan gerçekleşmiş, 90 dakika bittiği zaman skor 3-1, goller ise Fikret, Şükrü ve Lefter imzalıydı! Maç boyunca Rum olan annesinden dolayı Yunanlardan yediği küfürler, onu durdurmak isteyen rakiplerinin savurduğu tekmelere karşılık vermemiş, milli takımımızı zafere taşımanın gururunu yaşıyordu. Rum olması neyi değiştirirdi ki; o bizden biriydi.

‘’ÜLKEME FAYDALI OLDUĞUM İÇİN BAHTİYARIM’’

Lefter Küçükandonyadis bu maçla ilgili olarak kendisine yönetilen "Yunanistan'a gol attığınız zaman ne hissettiniz?" sorusunu "Ülkeme faydalı olabildiğim için bahtiyarım" şeklinde yanıtlamıştı.

VER LEFTER’E YAZ DEFTERE!

Fenerbahçe’nin tribünlerinin vazgeçilmezi Manol, bu lakabın onun peşini hiçbir zaman bırakmayacağını bilmeden bağırmıştı ilk defa “Ordinaryüs” diye Lefter’e. Oynadığı son sezonda tribünlerden tek bir ses yükseliyordu: “Ver Lefter’e, yaz deftere!”

HERKES İÇİN BİR VEDA: ''ARTIK SADECE SEYİRCİYİM''

Türkiye’de ilk defa bir futbolcuya jübile düzeniyordu; 3 Haziran 1964 günü Fenerbahçe-Beşiktaş. Ne oynanan maçın, ne de gol sayısının hiçbir önemi yoktu. Sadece Fenerbahçe taraftarının değil, maçı izleyen herkesin yüreğine koca bir taş oturmuştu; bu 10 numaralı formasıyla  Lefter’in veda maçıydı.

DİĞER BAŞARILARI

İstanbul Ligi 1953-1954 sezonunda gol kralı oldu. Bu süre içinde 1 yıl İtalya'nın ACF Fiorentina ve 1 yıl da Fransa'nın OGC Nice takımında oynadı. Yurt dışında da başarılı futboluyla ün yaptı. Yunanistan'ın, milli takımlarında para karşılığında oynama teklifini geri çeviren Lefter, futbol yaşamında toplam 50 kez milli formayı giydi. 1954 FIFA Dünya Kupası'nda forma giyen Lefter turnuvada 2 de gol attı. Türk futbolunda 50. Millî Maç altın madalyasını alan ilk futbolcu oldu. Millî takım formasıyla attığı 21 golle en çok gol atan millî oyuncu unvanını 33 yıl boyunca elinde tuttu, 9 kez de millî takımda kaptanlık yaptı. Türkiye Millî Futbol Takımı formalarıyla toplam 50 maçta 22 gol attı. Süper Lig'de penaltı atan ilk futbolcu oldu. Kariyeri boyunca toplam 832 gol atmayı başardı.

UNUTULMAYACAK…

Sadece Fenerbahçe için değil, tüm futbol camiasının göz bebeğiydi Lefter. Milli takımın vazgeçilmezi, futbolu ve karakteriydi hafızalardan silinmeyen. Türk futbolunun ordinaryüsü, 87 yaşında hayata gözlerini kapadı.