Türkiye’nin yetiştirdiği önemli tarihçilerden Karpat, entelektüel bilgi birikimiyle bizleri aydınlatmaya devam ediyor. Dünyanın çeşitli üniversitelerinde dersler veren düşün adamı, halen Şehir Üniversitesi’nde akademik çalışmalarını sürdürmektedir.
Bugüne kadar yaptığı akademik çalışmalarla tarih severlerin yakından takip ettiği Karpat’ın Eylül ayında okuyucularla buluşan Osmanlı’da Milliyetçiliğin Toplumsal Temelleri adlı kitabını keyifle okudum. Bu sayfada edebiyattan, tarihe, politikadan, sanata değin birçok kitabı siz değerli kitapseverlerin beğenisine sunuyorum. Bunlardan birisi de Kemal Karpat’ın raflarda yerini alan bu değerli çalışmasıdır. Milliyetçiliğin dünyada yayılışını ve Osmanlı İmparatorluğu’na olan akislerini inceleyen Karpat; okurlarına tarih bilincini kazandırıyor.
MİLLİYETÇİLİĞİN ORTAYA ÇIKIŞI VE YAYILIŞI
Kemal Hoca; tadına doyum olmayan leziz üslubu ve kıvrak kalemiyle okuyucuları tarih yolculuğuna çıkartıyor. Milliyetçilik olgusunun geçmişini, bugününü ve yarınını ayrıntılı öğelerle irdeleyen Karpat, birçok sorunun yanıtını bulmamıza yardımcı oluyor. 1789 Fransız İhtilali’yle dünyaya yavaş yavaş yayılan milliyetçilik akımından dünyanın diğer İmparatorluklarında olduğu gibi kaçınılmaz bir son olarak Osmanlı’yı da doğrudan etkiledi. İmparatorluk bünyesinde yaşayan azınlıklar milliyetçiliğin getirdiği siyasal gelişmenin sonucunda bağımsızlıklarını kazanmak için başkaldırdılar.
MİLLİYETÇİLİĞİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde çeşitli grupları etnik- dini, sosyal ve ekonomik olarak yeniden örgütlemeyi başarmanın, devletin istikrar ve uzun ömürlülüğünü güvenceye aldığını belirtmek doğru olabilir. Öte yandan bu grupları on sekizinci yüzyıl Avrupa’sında ortaya çıkan yeni ekonomik ve kültürel güçlere cevap verecek yeni sosyal ve siyasi örgütlenmeler içinde bütünleştirmek konusundaki kabiliyetsizliği Osmanlı’nın sonu oldu.
Dolayısıyla Osmanlı Devleti’nde etnik- dini mesele ve onunla baş etme yöntemleri, Bizans İmparatorluğu’nun Balkanlar ve Batı Anadolu’da Osmanlı Devleti’nin ortaya çıkmasından önce karşılaştığı benzer problemlerden temelde farklıydı. Milliyetçilik safhasında, Bizans İmparatorluğ, çeşitli Hristiyan etnik gruplara karşı asimilasyon politikası güttü de dolayısıyla bu grupları direnişe ve isyana meylettirdi.
BALKANLAR’DA BAĞIMSIZ DEVLETLER
Bir avuç aydın tarafından 1876’da başlatılan Bulgar ayaklanması, Rus müdahalesi sayesinde tamamen bozguna uğramaktan kurtuldu. Ruslar 1875’te de duruma müdahale ederek Sırp ayaklanmasının başarısız olmasını engellemişlerdi. Rusya'nın sebepsiz yere çıkardığı 1877- 1878 Savaşı’nda Osmanlı yenilgiye uğramasından sonra 1878 Berlin Antlaşması imzalandı. Buna göre Sırbistan, Romanya ve Karadağ bağımsızlık kazandı. Bulgaristan’a özerklik verildi. Osmanlı; Trakya, Teselya, Mekedonya ve Arnavutluk’u kaybetmişti. Yaşanan bu topraklar kaybından sonra Osmanlı’nın Balkanlar’da gücü de zayıfladı.
Balkanlarda osmanlı askerleri
OSMANLI MÜSLÜMANLARINDA MİLLİYETÇİLİK
Milliyetçilik Osmanlı Müslümanları arasında ise kimseye benzemeyen, kendine özgü bir yol izlediğini vurgulayan Karpat bu görüşünü şöyle sürdürüyor;
“Osmanlı Müslümanları tek bir grup olarak görüyordu. Hâlbuki Müslümanlar Türk, Arap, Boşnak, Kürt, Laz, Gürcü, Pomak ve Ulahlar gibi çeşitli etnik gruplara bölünmüştü. Hristiyanların aksine, bu grupların hiçbiri (belki Boşnaklar hariç) Osmanlı Devleti’ne katılmadan önce ayrı bir ulusal politik tarihsel tecrübe iddiasında bulunacak olsa, zorunlu olarak, İslam’a döndükten sonra reddettiği bir Hristiyan geçmişle ilişkisini kabul etmek zorunda kalacaktı.
Fransız İhtilali yeni bir tarihin başlangıcı oldu
Kısacası Osmanlı Müslümanları, Hristiyanlığa geçen ve bu yüzden Selçuklu kökenleri reddederek kendisine Göktürkler gibi daha erken bir Pagan İskandinav geçmiş icat eden Gagavuzlar örneğini takip etmek zorundaydılar.”
JÖN TÜRK HAREKETİ VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİN DOĞUŞU
Osmanlı devleti'nin İlgilere, Rusya ve Fransa'nın emperyalist tasarılarına karşı bağımsız kalmak için verdiği mücadele, dünya çapında birdenbire patlak veren Müslüman milliyetçiliğin ilk kaynağıydı. İmparatorluğun yaşadığı buhranlı döneme karşı bir grup aydının harekete geçmesine neden oldu. Kendilerine Jön Türkler adını verdikleri bu grubun tek gayesi Osmanlı’nın kurtuluşuydu.
Jön Türkler diğer adıyla Genç Osmanlılar
Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda kaybettiği topraklar, azınlıkların bağımsızlıklarını kazanmak için isyan etmeleri, istikrasız yönetim biçimi gibi etkenler Türk milliyetçiliğinin doğuşuna neden oldu. Bütün girişimler sonuçsuz kalmış koca İmparatorluğun çöküşüne giden süreç hızlanmıştı.
Milliyetçiliğin Toplumsal Temelleri'ni mutlaka okuyun.
Kitap sayfası için iletişim: ergul.tosun@ensonhaber.com
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış