Pelin Batu: Gitgide zencileşiyorum

Pelin Batu: Gitgide zencileşiyorum

Zaman zaman yapmış olduğu çıkışlarla gündeme gelen Pelin Batu, Sayim Çınar'a vermiş olduğu röportajda çarpıcı ifadeler kullandı. Lale Mansur, Deniz Türkali ile birlikte '5 Kadın' isimli filmde rol alan Batu, kendi oynadığı filmleri daha sonradan izlemediğini itiraf etti.

Beyaz Türklük meselesinden de çok sıkıldığını belirten Batu; "Beyaz Türklük meselesinden de çok sıkıldım artık. Bizden değilsiniz, sizi sevmiyoruz diyor insanlar. Birincisi ben kendimi böyle görmüyorum, tam aksine gitgide zencileşiyorum" dedi.

Pelin Batu ile yapılan röportajdan bir kesit;

Antalya Film Festivali'ne yetiştirmeye çalışıyorsunuz bildiğim kadarıyla.

Benim filmlerle ilişkim biraz tuhaftır, çoğu filmimi izlemedim bile. Setten ayrıldıktan sonra film biter benim için. hangi festivale dahil olacak, neler olacak bilmiyorum.

GİTGİDE ZENCİLEŞİYORUM

Beyaz Türklük meselesine dönelim, Ahmet Hakan ile Ertuğrul Özkök arasında geçti en son bu konu.

Beyaz Türklük meselesinden de çok sıkıldım artık. Bizden değilsiniz, sizi sevmiyoruz diyor insanlar. Birincisi ben kendimi böyle görmüyorum, tam aksine gitgide zencileşiyorum. 1990'larda entel dantel lafı vardı. 90'ların başında Türkiye'deydim, çok şaşırtmıştı beni. Her ülkede entelektüel olmak bir onurken, bizim ülkemizde alay konusu, bu akıl almaz. Beyaz Türk de küfür gibi kullanılıyor. Ben diplomat çocuğu olduğum için özür mü dilemeliyim? İyi okullarda okudum, doktoramı tamamladım, bunun için özür mü dilemeliyim?

Pelin Batu: Gitgide zencileşiyorum

TUTANAKLARDA SIR İFŞA EDİLMİYORDU

İmralı konuşmalarının yayınlanmasını nasıl değerlendiriyorsun?

Orada da büyük şaşkınlık yaşadım. Başbakanımızın agresyonu çok üzücü. Herkes barış istiyor biliyorum. Sürekli barış yazıları yazıyorum, Hasan Cemal de öyle, Can Dündar da öyle, diğer yazarlar da öyle. Şeffaflık en iyisi diye düşünüyorum. Ben barıştan yanayım. 30 yıldır süren bir durum var, resmi rakam 50.000 ölü. İnsanların ne talep ettiğini artık net bir şekilde konuşmak gerekiyor, çözüm bu. Tutanaklarda sır ifşa edilmiyordu. Neden bu kadar olay oldu anlamıyorum. O kadar suni gündemler var ki, asıl gerçekler arada kaynayıp gidiyor. Muhteşem Yüzyıl'daki ecdat edebiyatı üzerine haftalarca konuştuk, bu utanç verici.

BEN TARİHÇİ DEĞİLİM

Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu ile program yaptın. Erkek söylemiyle fazlasıyla karşılaşıyordun. Nasıl yönettin o dönemi?

Sabrımın sınırlarını anladım. 7 aylık doğdum kendimi sabırsız sanırdım, orada anladım sınırlarımı. Eğitici bir süreç oldu benim için. Tarihçi değilim, medyadan bir insan olarak o programdaydım. Tarih benim için bir tutkudur, ama tarihçi değilim.

EŞCİNSELLİK OSMANLI'DA HAYATIN BİR PARÇASIYDI

Farklı yazı dizilerine imza atmaya başladın. Osmanlı tarihi çok sınırlı anlatıldı bize. Hep magazin taraflarını biliyoruz ama okunası bir Osmanlı tarihi yok. Yeni dönemde önemli işlere imza atacaksın zannediyorum.

Osmanlı tarihi Cumhuriyet tarihi boyunca tepkiyle yaklaşılmış bir dönemdir. Atatürk'ten tut, Kazım Karabekir'e Jön Türkler'e bunlar hep Osmanlıydı. Ancak her devrimde bu durum görülür, bir önceki döneme dair bir tepki olur. Osmanlı karalanan, kötü; zevk, safahat dolu bir dönem olarak algılanıyor. Harf devriminin bence tartışılması gerekiyor artık. Dilinden kopmuşsun, geçmişinden kopmuşsun, arşivlerini tarayamıyorsun. Keşke Osmanlıca, Arapça da öğretilse. Bugünden bakınca kimi hatalar yapıldığını görüyoruz. Eşcinsellik bir normdu, bugün biz tabu olarak algılıyoruz. Yunan, Bizans, Osmanlı toplumunda hayatın bir parçasıydı eşcinsellik. Zamanında norm olan şeyi ben bugün söylediğim için ölüm tehditleri alıyorum.

İLTİFAT VE TACİZ ARASINDAKİ AYRIM

İtalyan erkekleri ile Türk erkeklerini karşılaştırdın, bu da büyük olay oldu. Türklerin daha tacizkar olduğunu söyledin.

Hayatımda en mutlu hissettiğim yer İtalya, çünkü dili çok seviyorum. Aldığım iltifatlar da hep ölçülü oldu. Burada sana uzaylı gibi bakıyorlar sana, Cihangir'de bir kafeye girdiğinde bile tuhaf bakışlarla karşılaşıyorsun. Bunu anlattım, tabii ki bambaşka anlaşıldı. İltifat ile taciz arasındaki ayrım bu. İstanbul işgal edildiğinde kadınların anılarında benim söylediğime çok benzer bir şeyi görüyorsun, İtalyan erkekleri geldiğinde ellerinde beyaz çiçekler varmış.